Yakın tarihimizde Ortadoğu ve kuzey Afrika’da birçok devletin rejimleri sarsıldı.

Geçmişiyle simgeleşen liderlerin heykelleri parçalandı, yargı organları mahkemeleri dağıtıldı.

Ekonomileri yok edildi.

Halkları darmadağın oldu. "Demokrasi getireceğiz" diyen batılı emperyalist güçler, dağınık ve etnik azınlıkları getirip dayattılar.

Ülkelerin kutsalları ayaklar altına alındı.

Batılı ülkeler kendilerine biat eden vatanını satan kişilerle anlaştılar.

Ilımlı İslam projeleri bu ülkelerin masalarına proje diye konuldu.

Irak, Mısır, Suriye, Lübnan, Libya vs. devletler, orta çağın gerisine atılan yönetim sistemleri ile baş başa kaldı.

Şimdi sırayı İran’a getirdiler. İran direniyor.

Türk milleti ise, batılı emperyalist güçlerin ülkemizi yıkmak adına olumsuz çabasına, baskı ve ambargolara rağmen Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin gücüyle ayakta duruyor. Cumhuriyetin Laik Demokratik ve Sosyal Hukuk devlet yapısı bizleri korudu ve bugünlere taşıdı. Türk milletinin topyekûn Atatürk'ün kabrine milyonlarla akmasının önünde hiçbir engel yok.

Doğuyoruz, büyüyoruz, ölüyoruz.

Ve sonra Mustafa Kemal Atatürk'le tekrar doğuyor ve onun gösterdiği ışıkla karanlıkları delip geçiyoruz.

Aydınlık içinde ve daima onun yolundan gidiyoruz. Fikirleri bizi nasılda aydınlatıyor.

Yönümüzü nasıl da tayin ediyor.

Bağımsızlığın ve çağdaşlığın değerini tadını nasıl da aldık.

Bu büyük özgürlüğün bağımsızlık mücadelesinden geldiğini çok iyi biliyoruz.

Cumhuriyeti proje olarak görenler yanıldılar.

Özellikle bencil, kendinden ve ikbalinden başka bir şey düşünmeyen ihanet içindeki aydın geçinen liberaller.

Gençliğinde ulusalcılığı savunup mücadele eden, dönek demokratlar.

Çıkarları uğruna işlerine öyle gelen yetmez ama evetçiler.

Yaşlılıklarında sona geldiklerini görünce, ölüme beş kala Cumhuriyetten nasıl da intikam almak istiyorlar.

Bencillikleri yaşlanınca ortaya çıkıyor hepsinin.

Döneklikleri hainlikleri satılmışlıkları orta yere saçılıyor.

Halbuki Cumhuriyet olmasaydı bir sömürge devletten öteye gidilemez, ezilmiş devletler içinde ikinci sınıf insan olarak yaşardık.

Bu gerçeği de biliyorlar aslında.

Ortadoğu da ülkeler parçalanıyor, sömürülüyor ve yok oluyorlar. Neden?

Çünkü onların hiçbir zaman bir Atatürk’ü olmadı.

Aydınım diyen eski demokratlar şimdi neredesiniz?

Sonuna kadar insan gibi yaşayan ve adam gibi ölüp gidenlere selam olsun.

Selam olsun Atatürkçü aydınlara.

Selam olsun.

Onuruyla yaşayan mücadele eden Türk milletine selam olsun. 

Toplum insanlık adına gelecek ve çağdaşlık için bir çıkış yolu bulup zincirlerini kıracaktır. Medeniyete yüksek bilinç ve demokrasiye ulaşmak için doğru yolu bulacaktır.

Yok hayır, bunun tersi olacaksa! Kötülüklere gömülüp zehirleneceğiz.

O zaman da büyük kıyametimiz olacak.