Zeki Altınel
Büyük Değerler ve Küçük Kazançlar
Kişinin kendisinden uzaklaşması; küçük kazanç peşinde koşarken, büyük değerlerini kaybetmesiyle oluyor. Bir yere taraf olma gereği duyuyor. O kalıba giriyor. Girdiği kalıba, kalbi uymasa da, zorluyor kendini. Hani senin değerlerin vardı, diye sorduğunda susuyor.
Bir şeye taraf olmak, senin bir şey olma gayretini sınırlamasın sakın. Sınırlamayı geçtik yasaklıyor da olabilir. N’oldu uzun ideallerine? Yaş ilerledikçe korkuların mı arttı. Ya da küçük kazançlar uğruna, nelerinden vazgeçtin? Kısacık ömre büyük idealler yaraşır. Seni yaşatacak idealler.
Nokta dahi olamadığın şu âlemde kendini devleştirmen, aklının cüce olduğunu göstermez mi? Kimsin sen, kimiz biz? Sorsalar, haddimi bilirim, demeliyim. Bir toz misali yok olmaya müsaitim. Ama bir davam var ki, zor şartlarda tok olmaya, tek kaldığımda çok olmaya müsait. Küçük kazançlar için büyük değerleri satmayacak kadar tok olmalı kişi.
Fotoğraf çekimlerinde zoraki gülümsemeler, “sizden birinizim” yalanları. “Sizden biri” ifadesi herkesi kaplar ki, kişinin herkesten olması zor. “Bitaraf” isen, “bir taraf” olmaktan yani taşıdığın değerlerden uzaklaşmışsın demektir.
Yazın başında baharı getireceğiz diyen herkese tek sözüm: “ben baharı istemem, bahar benim içimde.” Derim. Zira haziran bahardan sonra gelir ki sonrası sonbahardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.