Bu sosyal ağ şifa dağıtacak
Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hilal Özen, aynı hastalıktan muzdarip kişileri bir araya getirebilmek için sosyal internet ağı kurdu.
Kurduğu ağın adını ‘MateHand’ koyan kadın girişimci, yaşları ne olursa olsun aynı hastalığa tutulanları bu ağ sayesinde bir araya getirerek, bilgi alışverişinde bulunabilmelerini sağlıyor.
Kadın girişimci Doç. Dr. Hilal Özen, Hastalık arkadaşım sloganıyla yola çıkarak ‘MateHand’ isminde sosyal ağ kurdu. Ağın içinde farklı konuşma odaları oluşturan Özen, bu odaları hastalıklara göre ayırdı. Odalara giren vatandaşlar bu sayede kendi kaderini yaşayan diğer hastalarla dertleşme ve tavsiyeler sunma imkanı buldu. Türk insanının sosyal medyada paylaşım yapmaya çok yatkın olduğunu gözlemlediğini söyleyen Doç. Dr. Hilal Özen, TÜİK verilerine göre sağlık konularında internet üzerinde oldukça fazla arama yapıldığını saptadığını belirtti. Bu iki önemli unsurun ‘MateHand’ın doğmasında büyük etken olduğunu ifade etti.
“İnsanlarla bağ kurmayı ve dertlerimizi paylaşmayı seviyoruz”
Özen kurduğu sosyal ağa ilişkin yaptığı açıklamada, “MateHand projesi aslında bir ihtiyaçtan doğdu diyebiliriz. Son zamanlarda özellikle pandemiyle beraber çok dijitalleştik. Zaten Türkiye olarak önde gidenlerdeniz. Her yaş grubunda insan internet kullanıyor. Onun dışında sosyal medyada paylaşım yapmaya çok yatkınız. Millet olarak paylaşmayı, insanlarla bağ kurmayı ve dertlerimizi paylaşmayı seviyoruz. Dolayısıyla MateHand’de böyle bir vizyonla yola çıktı. İnternette en çok neleri arıyoruz gibi araştırma yaptığınızda TUİK verilerine göre sağlık alanında araştırma çok yapıldığı ortaya çıkıyor. Paylaşmayı sevdiğimiz için biz bu iki kısmı birleştirmiş olduk. Aslında geleneksel ve dijitalleşme tarafı. Çünkü normalde hastalıklarla alakalı bazı mecralarda gruplar var. Ya da bazı kurumlarda bu konu hakkında konuşulan başlıklar var. Bizde bu ihtiyacı ekibimizle birlikte görmüş olduk. İnsanların hastalıklarını, dertlerini dijital ortamda paylaşabilecekleri dijital platform geliştirdik. Bu platformda her türlü şey var. Sadece fiziksel hastalıklar yok. Ayağınızdaki nasırdan, şeker hastalığına ve evlilik ile alakalı herhangi bir problemi insanlarla dertlerinizi paylaşabileceğiniz platform” dedi.
Uzmanlar da bu platformda
Bu platformda sadece hastaların bulunmadığını aynı zamanda uzmanların da yer aldığını belirten Özen, “Burada sadece hastalıklardan muzdarip olan kişiler yok. Aynı zamanda konularında uzman doktorlar, psikologlar, diyetisyenler var ve bunlara da insanlar sorular sorabiliyorlar. Dertler paylaşıldıkça azalır, mutluluklar paylaşınca çoğalır diye buradan yola çıktık. Dolayısıyla insanların bir araya gelip birbirlerine moral desteğini vermelerini amaçlıyoruz. Biliyorsunuz ne kadar arkadaşınız veya eşinizde olsa sizinle aynı derdi yaşamadığı sürece bire bir anlaması mümkün değil. Ancak böyle bir durumda sizinle aynı dertten bir insanı bulduğunuz zaman onunla tamamen anlaşabiliyorsunuz. Dolayısıyla çıkış noktamız burası oldu” diye konuştu.
“Pandemi sürecinde kullanıcı sayımız arttı”
İnsanların pandemi nedeniyle pek fazla dışarıda olamadığını birbirleri ile görüşemediğini de belirten Özen, bu süreçte platform üyesi sayısında artışın gözlendiğini kaydetti. Özen, ”Kullanıcı sayımız hızla artıyor. İnsanların bir araya geldiğinde en çok konuştuğu konular hastalıklar ve sıkıntılar oluyor genelde. Pandemi nedeniyle de birbirimizle pek görüşemedik. Dolayısıyla insanlar fiziksel olarak görüşemeyince online ortamlarda dertleşme, tecrübeleri paylaşma ortaya çıktı. Bizim platformumuz tamamen bunun üzerine olduğu için kullanıcı sayımız da hızla artıyor. Yapılan çalışmalarda da şöyle bir sonuç var aslında; Destek gruplarıyla alakalı dünya çapında birçok akademik çalışma yapılmış. Burada da şunu görüyoruz. İnsanlar bu destek grupları aracılığı ile birbirlerine psikolojik manada destek oluyorlar” dedi.
“Bu projeyi KOSGEB desteğiyle inşa ettik”
Trakya Üniversitesi Teknopark’ında firma kurarak KOSGEB’den destek aldıklarını da ifade eden Özen, sözlerini şu şekilde tamamladı:
”Projemiz aynı zamanda KOSGEB destekli. Ben bir kadın girişimci olarak başvurmuştum. Trakya Üniversitesi kapsamında Teknoparkta firmamızı kurduk. Projemizin şöyle bir önemi var; yaygın bir şekilde kullanılan sosyal medya platformlarının bazılarının Türkiye temsilcilerinin olmaması sıkıntı olabiliyor. Bizim platformumuz yerli ve milli. Tamamen Türk yazılımcılarının geliştirdiği platform. Böylece milli değerlerimize katkıda bulunmuş oluyoruz”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.