Ali AKSÜT
Bu katliamı durdurun
Zeytini seven, doğayı seven, bu topraklara sevdalı bir bilim insanının feryadına şahit oldum.
“Allah’ın bu güzel topraklara bir lütfu, bir armağanı olan zeytin ağaçlarını ne olur katletmeyin! Bu kutsal ağacı kesmeyin!” diye adeta yalvarıyor Prof. Dr. Kemal Üçüncü.
Ve hoca;
“Doğayı, zeytini, toprağı savunmak vatanı savunmaktır. Zeytinlikler madenciliğe ve imara açılmamalıdır. Gıda artık stratejik bir sektördür. Cahillik yapmayın!” uyarısında bulundu.
Bir başka zeytin ve doğasever dostum da, bana, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının resmi gazetedeki 1 Mart 2022 tarihli 31765 sayılı Maden Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik başlığı ile yayınlanan ve yürürlüğe konan yönetmeliğin içeriğindeki zeytin ağaçlarının yok edileceği felaketini anlattı.
“Bugünden itibaren elektrik üretiminde kullanılacak kömür sahası ile zeytin ağaçları aynı yere rastlarsa, zeytinlikler ilgili şirket tarafından kesilebilecek.”
Bakanlığın bu yönetmeliği ile zeytinliklerin yok edilmesi için maden şirketinin önünü açtı.
Hem de, “Kamu yararı” gerekçesiyle.
Aydınlı duyarlı bir vatandaşlar zeytinliklerin yok edileceği endişe ve tepkisini “sabah kahvaltısında afiyetle zeytin yiyenler ne düşünecek acaba” sözleriyle ifade ediyor.
Bu gelişmeler karşısında zeytin dostlarımız ne yapacak, Aydın'daki doğayı çok seven, çevreci sivil toplum örgütlerinden nasıl bir tepki gelecek, Ziraat Odaları, bu yönetmeliğe ne diyecek, TEMA’cıların tavrı ne olacak, Zeytin mahsul hasadı yapan pozu vermiş fotoğrafı bilbordları süsleyen Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu nasıl bir çözüm üretecek doğrusu merak ediyorum.
Aydın’da uzun yıllar Zıraat Odası Başkanlığı görevinde bulunan, ilimizin temel ürünlerinden zeytini çok iyi bilen, TBMM Tarım Orman Komisyonu üyesi milletvekili Rıza Posacı’nın bu konudaki görüşü nedir, ne gibi girişimleri olduğunu bilmiyoruz.
Bu konuda bildiğimiz bir çalışmayı yapan Aydın Barosu olmuştur. Baronun Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyeleri Bakanlığın bu zeytin kararı ile ilgili yönetmeliğin iptali için Danıştay'a iptal davası açmışlardır. Zeytin seven, zeytin dostu bir Aydınlı olarak Baromuzu ve yöneticilerini yürekten tebrik ediyorum.
Aydın ve bölgemiz için çok değer ifade eden bu asırlık ömrü olan sağlık ve besin kaynağı zeytin ağacına sahip çıkmalarını çok anlamlı ve değerli buluyorum.
Akdeniz, Ege, Marmara bölgesi için uygun iklim koşullarının sağladığı bu Allah’ın hediyesi, kutsal meyve, sağlık, beslenme ve ekonomik tarımsal girdisiyle birlikte, asırlardır bu topraklara gelmiş geçmiş milletlere ve medeniyetlere tanıklık etmiş ve barışın simgesi olmuş bir yaşam ağacıdır zeytin...!
Endüstrileşme ve sanayileşme rantı uğruna, o güzelim yeşil Bursa ovasını kirletip yok etmedik mi?
Gene, çarpık bir plansız, düzensiz büyüyen turizm rantı uğruna Kuşadası'nda, Didim'de, Marmaris, Bodrum’da tüm sahil boylarında zeytin ağaçlarını keserek, o doğayı yok ederek, zeytin bahçeleri üzerine yazlık villa, otel, turistik tesis vs... beton yığınları yapmadık mı?
Bu geçen yazın 85 milyon milletimizin yüreklerini yakan yangınlarda, Antalya, Manavgat, Muğla Marmaris ve ilimiz Aydın' da pek çok orman ve zeytinlikler yanmadı mı?
Simsiyah dumanlar, kap kara yanan araziler, köyler ve giden canlar hepimizin vicdanlarını sızlatmadı mı?
Adeta her eve ateş düştü..
Bu doğayı, zeytinleri, diğer canlıların yanması bütün milletin moralini bozdu.
Konunun uzmanları, bir zeytin ağacının ancak 15 - 20 yıl içinde yetişip, tam verime geçeceğini belirtiyorlar. Şimdi bu durum ne akla hizmet, bu yönetmeliği anlamış değilim.
Zeytini bilmeyen, sadece sofradaki halini gören, bir de en sağlıklı yağ zeytinyağı diye bildiğinin dışında ,zeytinin üretimi, tarımsal bakımı, ziraatı ve hasadı, maliyet işçilik vb. özelliklerini tanımayan bürokratlar, danışmanlar veya insanlar....
Görünen odur ki;
Bu toprakların çilesi, yaşam mücadelesi ve değerlerinden de uzak kalmaktadır...
Güzel İlimiz Aydın için, Seyyah- i Fakir Evliya Çelebi’nin ;"Dağlarından yağ, ovasından bal akan Aydın" tanımını bu gidişle yok edeceğiz.
Gelin şu yönetmelik sevdasından vazgeçelim. Aklin yolu birdir.
Sonra, zeytin cennetinde zeytin ve zeytinyağı sıkıntısı çekeceğiz....
Şu yönetmeliğin iptali ile ilgili olmaz diye bir şey yoktur.
Hele bir kere aklınıza gelen güzel şeyleri dillendirin, bir empati yapın....
Bakarsın yol olur, niyet olur, sonunda hallolur.
Bir düşünür, "İmkansız yoktur, bahane vardır...." diyor.
İsteyince her şey olur.
Biz de, zeytin bahçeleri, zeytin ağaçları katledilmesin istiyoruz.
Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.