Hep diyorduk aynı gemideyiz diye.

Bir salgın, bir virüs zengin fakir, sağcı solcu herkesi eşitledi…

Biliyoruz ki biz ne badireler atlatmış bir milletiz. Bunu da atlatırız. Ama sahiden samimi olmak, gerçekten el uzatmak, kriz fırsatçılığı yapmamak gerek. Bakıyorsunuz kimi krizden nasipleniyor kendi reklamını yapıyor. Kimi krizi ranta çevirip ticaretine bakıyor.

Yazıktır, günahtır. Yapmayın…

Geçtiğimiz günlerde gazetemizde yayınlanan bir haberde okudum, belediye başkanlarından biri ev ev dolaşıp 65 yaş üstü vatandaşların gıda ihtiyaçlarını teslim ediyormuş. Bu popülist yaklaşım ilk bakışta hoş gelebilir ama bir belediye başkanının işi ev ev dolaşıp poşet dağıtmak mıdır?  

Kimse kimsenin aklıyla dalga geçmesin. Herkesin can telaşına düştüğü, ekonomik çarkını nasıl döndüreceğini düşündüğü bir ortamda başta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca olmak üzere doktorundan hasta bakıcısına kadar her kademedeki sağlık çalışanlarının virüs mücadelesi için gösterdikleri o müthiş emek ortadayken; göstermelik işlerle tribüne oynayan belediye başkanları gülünç duruma düştüklerinin farkında mı acaba!

Gazetemiz yazarlarından Ali Aksüt, “Sokakları yıkayan temizlik çalışanları ve çöp kamyonlarından başka bir şey göremiyoruz sahada” diye yazdı. Belediye başkanlarından arz-ı endam etmelerini değil icraatlarıyla boy göstermelerini istedi.

Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan, işin başından beri sahada, salgınla ilgili alınan kararların uygulanması için ekiplerin başında gecesini gündüze katarak mücadele ediyor. Sayın Özcan’a hakkını verelim ama kendisini sahadan ziyade yeni belediyecilik modelleri ile kente ve ilçe halkına katkı sağlayacak projelerde görmek istiyoruz.

Sayın Aksüt gibi, geri dönüşü olmayan kayıpları, ekonomik tahribatı, sağlığımız için de olsa özgürlüğümüzün esir edildiği bu günlerde sosyal belediyecilikle övünülen Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin neler yaptığını, halkımız da merak ediyor.

Tüm dünyayı kasıp kavuran, Korona diye adlandırılan; sebebinin ne olduğu, teşhisinin konulamadığı bir virüsten kurtulmak için tüm kurumların çabaladığı bir manzaraya şahit oluyoruz. Bu anlamda Aydın Büyükşehir Belediyesi de virüsle mücadeleye destek olmaya çalışıyor. Toplu ulaşım araçlarını, eczaneleri, bazı caddeleri dezenfekte ediyor. Bilbortlarda virüs konusunda uyarılar yapılıyor, el ilanları dağıtılıyor, kentin işlek caddelerindeki trafik lambaları ile halka ‘evde kal’ mesajı veriliyor.

Peki başka?

Başkasını Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’ndan dinledim. Bir özel televizyon kanalında yayınlanan bir programa konuk olan Çerçioğlu, 65 yaş üstü ‘kartlı su abonelerine’ 50 metreküp ücretsiz yükleme yaptıklarını açıkladı. Esnafın kepenk indirdiğini söyledi. ‘Garip-guraba’, ‘kimse yatağa aç girmez’ gibi bilindik cümleler kurarak, yemek gönderdiklerini, bunu da 11 yıldan beri yaptıklarını anlattı. Ancak esnafın hayatını kolaylaştırma adına neler yaptığı konusu ile virüsle mücadeleyle alakalı attığı adımlarla ilgili tek kelime etmedi.

Hatırlayalım…

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın önerisiyle, çevrenin korunmasına yönelik yasa teklifi Meclis'te kabul edildi. Yasa gereği 2019 yılı itibariyle market poşetleri ücretli oldu. Bakanlık poşet kullanımını en aza indirmek istiyordu. Ki amacına ulaştı. Başka kentlerde oldu mu bilmiyorum ama Aydın Büyükşehir Belediyesi bu uygulamaya market önlerinde pazar çantası dağıtarak destek vermişti.

Bugüne gelelim...

31 Mart 2019 yerel seçimleri arifesinde pazar çantası dağıtan belediyemiz, tüm dünyayı kasıp kavuran koronavirüs günlük hayatımızı tepeden tırnağa değiştirdiği bu günlerde vatandaşları korku ve panik sarmışken neden maske, eldiven, kolonya dağıtmaz? 65 yaş üstü ‘kartlı su abonelerine’ 50 metreküp ücretsiz yükleme gibi eşitlik ilkesine aykırı bir uygulamayı neden yaygınlaştırmaz? Peki tam bu noktada, “Normal su sayacı olan abonelerin suçu ne?” sorusunun cevabını aramak hakkımız değil mi? İzmir Büyükşehir Belediyesi, vatandaşların evde kalması nedeniyle su tüketiminin arttığını açıkladı. İzmir’de artan su tüketimi Aydın’da düşmeyeceğine göre su ücretlerinde indirim yapmak suretiyle ekonomik zorluk çeken halkın bütçesine neden katkı sağlamak istemez?

Alın size örnek…

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, korona virüsle mücadelede su tüketiminin arttığını belirterek, ilk meclis toplantısında suya yüzde 40-50 oranında indirim yapacaklarını duyurdu.

Bu da ikincisi…

Belediye hizmetlerinin daha az maliyetle daha verimli şekilde gerçekleşmesini sağlayan yöntemler, belediyelerin vatandaşlara daha etkin hizmet sunmalarına imkân tanımaktadır. Bu anlamda Efeler Belediyesinin ilçe sınırları içinde kurulan semt pazarlarında maske dağıtılmasını vatandaşın hayatını kolaylaştırması adına önemsiyorum. Bu noktada Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay’ı kutluyorum.

Yazıyı uzatmak mümkün..

“Kısa kes Aydın havası olsun!” diyeceğim ama adeta cephede düşmana karşı savaşıyormuş gibi Koronaya karşı ön cephede, insanların hayatını kurtarmak için mücadele eden sağlık ordusuna iki kelam etmeden kesmeyelim.

Şu anda sağlıkta çalışanların tümü kendi hayatlarını riske atarak mücadele etmektedirler. Gece 21.00’da alkış tutmak yeterli değildir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından destek paketi açıklandı. Bu destek paketinin yeterli olup olmadığı üzerinde tartışmalar yapıldı. Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi ve Türk Sağlık Sen Aydın Şube Başkanı Ahmet Bozkurt, “Koronavirüs mücadelesinin baş aktörlerine makul kapsayıcı iyileştirmeler yapılmalı, eksiklikler giderilmelidir” çağrısında bulundu.

Bir çağrı da bendenizden olsun! Bizlerin yaşaması adına kendi hayatlarını riske atan sağlık çalışanları için yükselen bu sese mutlaka kulak verilmelidir.

Bir yazının daha sonuna geldik...

Bu zor günler geçecek ama yaralar büyük olacak…

Dayanışmayla bu zor günlerin en hafif şekilde atlatılmasını diliyorum…

Sağlıklı günler için ‘evde kalın’ diyorum.