Ali AKSÜT
Belediyelerimiz neler yapıyor?
Merakımıza mucip oldu yerel yönetimler. Sahiden neler yapıyorlar? Şu içinde yaşadığımız olağan üstü bir dönemde. Temizlik çalışanları ve çöp kamyonlarından başka bir şey göremiyoruz sahada. Evlere kapanan vatandaşlarımız, ister istemez Büyükşehir ve ilçe belediyesinin neler yaptığını merak ediyor.
Evde kapanmaktan bunalmış zoraki yaşlandırılmış 65 yaş üzeri bir vatandaşımızın feryadı çok ibret verici ve düşündürücüydü.
Vatandaş telefonda anlatıyor:
Belediyeyi arıyorum, belediye başkanını arıyorum, yok... Seçim döneminde sokak-sokak, kap-kapı gezen başkanları arıyorum, nafile bulabilirsen bul... Yok arkadaş yok! Toz olmuşlar.. Hadi başkan yok, onu anladık. Pazaryerlerinde tansiyon ölçen beyaz önlükleri arıyorum. Çok sağ olsunlar, hem tansiyonumu bakarlardı, arkasından büyük şehir başkanının yakışıklı kartvizitini verirlerdi. Başkan Özlem hanımın okkalı bir selamını söylerler, bir sıkıntın, derdin, isteğin olursa Başkanımızı araman yeter derlerdi. Aynanın köşesine sıkıştırdığım o kartvizit ta orada duruyor. Ama başkan piyasada yok...
Yoksa sizde, yaş yetmiş, iş bitmiş diyenlerdensiniz. Yaş daha yetmiş olmadı. Yetmiş, seksen, doksan olsa ne yazar! Ben insan değil miyim? Ben vatandaş değil miyim? Askerlik yaptım, vergi verdim, oy kullandım. Bugüne kadar ASKİ benden hiç mi su parası almadı? İlçe belediyemiz çevre temizlik, ruhsat, işgaliye vb. parası almadı? Ben Aydın Efeler’de yaşayan bir vatandaşım. Bizi 65 yaş sonrası risk gurubu diye, niye hor görüyorlar? Hor görmeyin biz garipleri. Vatandaşlık görevimiz gereği ödediğimiz paralar... Hiç borcum da yok. Hiç mi hatırımız kalmadı? Bir zamanlar belediye giriş kapısında "Önce İnsan" yazısı vardı. Şimdi ne oldu o insana?
Seçim dönemlerinde döner döner Ayşe teyzenin, Fadime ninenin elini öperdiniz. Pazarda gördüğünüz Mehmet amcaya sarılır, ayaküstü ahbaplığın, muhabbetin belini kırardınız. O gülücüklü pozunuzla selfi çekmeyi de asla ihmal etmezdiniz.
Sevgili Başkanlarım, ne çabuk unuttunuz bu günleri. Daha bir yıl yeni geçti seçimler.. Vatandaşı sevme aşkınız ne çabuk bitti?
Başkanın selamını getiren, erzak torbalarıyla, kömür çuvallarıyla evimizi dolduran beyaz önlüklüleri arıyorum. Şu aralar tansiyonum çok yükseldi. Tansiyon ölçen o beyaz önlüklüler şimdi nerede? O beyaz önlüklüler, evimi temizler, saçımı tararlar, tırnak bakımı yaparlardı. Şimdi ne oldu?
Yoksa aramıza kara kedi mi girdi? Allah korusun, size de koronavirüs bulaştı. Sizde karentinaya girdiniz.
Sevgili başkanlar, oy dediniz verdik. Gel dediniz geldik. Şimdi ne oldu? Size karşı bir suç mu işledik. Şu koronavirüs mikrobu çıktığından beri ne gelen var, ne giden? Ne arayıp soran ne de kapımızı çalan? Yaşımıza hürmet edip, elimize öpen var...
Bir kıytırık maskeyi, bir mendili, bir küçük şişe kolanyağı esirgediniz bizden. Nedir Allah'ım bu başımıza gelenler...! Bu hain, alçak, sinsi koronavirüsü başkanları da değiştirdi, düşünmek bile istemiyorum. Seçim zamanlarındaki samimiyet, muhabbet ne çabuk unutuldu demekten de kendimi alıkoyamıyorum.
Koronavirüs salgını nedeniyle olağanüstü bir süreç yaşadığımız şu dönemde belediyelerin İller Bankası’na ve devlete olan borçları üç ay ertelendi. Yani belediye bütçesinden kesilecek olan 3 milyar TL belediye bütçesinde kaldı.
Şimdi şehirler, sokaklar, çarşı-pazar, meydanlar bomboş. Cıvıl cıvıl dolu Atatürk Meydanı, Yağcılar içi, Adnan Menderes Bulvarı eskine göre çok az insanımızı misafir ediyor.
Turistik Park, Menderes Park, kahveler.. her yer ısssız, sessiz.. her yer ,in cin top atıyor.. Ölüm sessizliğinde bir şehir... Şehrin giriş çıkışları da yasakladı.
Trafik durmuş, hayat durmuş. Herkes evde kal çağrısını uymaya çalışıyor. İnsanla ilgili bütün hizmetler durmuş vaziyette. Sadece temizlik iççileri ve çöp kamyonları var sahada. Temizlik dışında, herhangi bir yatırım, dikkat çeken bir çalışma yok.
İşte bu zor, sıkıntılı süreçte, vatandaşlarımız, bilhassa 65 yaş gurubu üzeri vatandaşlarımız, yerel yönetimlerden ilgi ve şefkat bekliyor.
Başkanların ilçelerimizde yaşayan bu vatandaşlarımıza verecekleri bir maske (bir mendil), bir şişe kolanyağı yoksa; hiç olmazsa onları arayıp soracak, moral verecek tatlı dilleri, güler yüzleri olsun bari...
Yaşlı vatandaşlarına maske, kolonyağ gibi küçük bir hizmeti gerçekleştiremezse, yollar, parklar, saraylar yapsa, bu zor günde evde kalan yani eve kapanan vatandaşa ilgi alakasını düşünün. Gün, birlik beraberlik günüdür. Gün, genç yaşlı dayanışma günüdür.
Kalın sağlıcakla..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.