Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ilk kez halk tarafından yapılan seçimde, resmi olmayan sonuçlara göre, Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanı oldu. Hayırlı olsun! Bize düşen ülkemize ve ulusumuza hayırlı ve yararlı olmasını dilemektir.

Bizim gönlümüzden geçen yalan söylemeyen, yolsuzluk ve kırsızlık yapmayan

Ülkeyi bölmeyen çevresine çıkar sağlamayan, halkına tepeden bakmayan birinin Cumhurbaşkanı seçilmesini arzu etmektir..

Sayın Başbakan Çarşamba günü Aydın’a gelip miting düzenledi.

Helikopter ile stadyuma inince karşılayanlardan arasında Büyükşehir belediye başkanımız Sayın Özlem Çerçioğlu’nun olduğunu öğrendim. Sayın Başbakanla 15 dakika görüşmüşler.

Bir büyükşehir belediye başkanının, ülkenin başbakanını karşılaması ve görüşmesi doğaldır. Zira Sayın Çerçioğlu, Başbakan Erdoğan’ın daha önceki Aydın ziyaretinde de karşıladığı bilinmektedir.

Bu gelişinde karşılaması ve 15 dakika görüşmelerini ben şahsen tasvip etmedim.

Çünkü Sayın Başbakan konuşması ve hakaretleri ile çevresini çok incitti.

Atatürk’ten İnönü’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na kadar yapmadığı hakaretler kalmadı kendine göre yasa çıkardı. Mezhepçiliği ve ayrımcılığı her zaman kullandı.

Eğitim düzenini, laikliği ve cumhuriyet kavramlarının içini boşalttı.

“Bir ulusu yıkmak için Atom bombasına veya uzun namlunu füzeye gerek yoktur. Eğitimin kalitesini düşürmeniz yeterlidir”  diyor büyük Atatürk.

Verdiği tavizlerle ülkeyi bölünmenin eşiğine getirdi

Sayın Büyükşehir Belediye başkanım böyle birisi ile siz ne görüştünüz.

Biz sizi çok seviyoruz inanın seçim zamanında hep yanınızda olduk.

Ancak bu görüşmenizi parti içinde ve dışarıda istismar edecek pek çokları olacaktır.

Siz ki Atatürk ilke ve devrimlerini yürekten özümseyen Aydınımızın topuklu efesisiniz. Bizler her yerde ve her mekânda sizlerle gurur duyarken bağışlayın ama bu hareketi hiç içime sindiremedim.

Belki de bizim bilmediğimiz önemli konular olabilir. Bunları da kamuoyuna açıklarsanız memnun oluruz.