Kasabada ‘Ballı ballı’ diyerek yaptığı şambali tatlılarını satan ‘Ballı Ballı’ diye anılan amcamız çorba içmeye gider. Yolda çorba bitiyor acele et diyenlere nazik vücudunu ve beynini bir kâse çorba için yoramayacağını söyler.

**

Asırlık halam bir odada oturmaktadır. Bize eskilerden anlat hala demeleri üzerine ‘Sorun anlatayım.’ ‘Biz bilmiyoruz ki. Sen anlat abimize anlatıyorsun ya!’ ‘O soruyor ben anlatıyorum. Sorun bakalım yoksa ağzımı sözümü yormamam’ der ve susar.

 **

Hitler dönemi başlangıcında Reichstag yangını sonrası intikam amacıyla muhalifler birer birer yok edilir. Hitler için Tanrının gönderdiği kurtarıcı teması islenir. Egemenliğin bir kişinin elinde olmasının bedelini 2.Dünya Savaşı sonrasında acı bir şekilde öder Alman Halkı...

**

Yeni Anayasa çalışmalarında mecliste bir vekilin ayağının ısırıĺdığı haber yapılır. Hatta bir adlı tıp uzmanı ısırığın eski bir yara olduğundan da söz eder. Bizim komşu Kağan Bebek bunları okuduğumuzda kolumu ısırarak saat yaptığını gülümseyerek işaret eder. Herhalde kola saat yapmak varken teee ayağı ısırmak kolay bir şey olmasa gerek. Tetanos aşısı yapıldığından da söz edilir.

**

Bugün nazik bedenindeki beynini yormayanlar ülke gündeminde ne yaparsa en iyisini yapan da bizimkilerdir bizim liderdir diyerek sorma ve araştırma zahmetinde bulunmayanlar sitede lüks dairesinde ben mi kurtaracağım bu ülkeyi diyen umursamaz biatcilar da vardır. Artık siyasi parti mücadelesi bir yana sıkıntılı günler yaşıyoruz. Anayasanın değiştirilemez denilen ilk dört maddesinin değiştirileceğinden söz edilmesi düşündürücüdür. Bir kişinin koca bir ülkenin geleceğini tayin etmesinin gerekliliğinden söz etmeleri de hayretle karşılanmaktadır...