Atatürk, en büyük iki eserim dediği Türkiye Cumhuriyetinden sonraki ikinci eseri Cumhuriyet Halk Partisidir. Ülke siyasetinin ulu çınarı 6 ok ilkesi ile köklü ve kurumsal bir partidir. CHP, yeni adımlayan, yürüyen genç Cumhuriyetin kurucu kadrolarının rol aldığı bir dönemde ülkeyi bu günlere taşımıştır. Cumhuriyetin hangi şartlarda kazanıldığını bilen kadrolar, -hatalar da yapılmasına rağmen- bu kazanımı korumayı bir görev bilmişlerdir.

MHP de aynı şekilde köklü ve doktrin temeli olan partidir. Rahmetli Türkeş ile 9 Işık doktrinini esas alarak disiplinli bir MHP bu günlere taşınmıştır.

Demokrat Parti, Adalet Partisi ve Anavatan Partisinin ise, bugün tabelaları bile kalmadı. Ak Parti lider odaklıdır, Sayın Erdoğan’ın gölgesinin bittiği gün sarsılacaktır.

**

CHP ve MHP derin kökleri sayesinde,

Kapatılmasına,

Baraj altında kalmasına rağmen,

Tekrar ayağa kalkmışlardır.

Bu durum İdeoloji Partisi olmanın sağlamlığıdır.

**

Anayasamızda Türk Milleti adının bile tartışıldığı,

Bazı kamu kuruluşlarında T.C adının konmadığı,

Bayrağımızın bile konuşulduğu, tartışma zemini açılmaya çalışıldığı,

Türk ırkı vardır-yoktur söylemleri ile birlikte,

Kesilen, kazılan yollar, kaçırılan çocuklar…

Zorlu ve sıkıntılı gündem yaşadık, yaşıyoruz.

MHP bu düzende olmalıdır diyenlerdeniz.

Sayın Başbakanımızın yavru muhalefet dediği

MHP iktidara 2-3 kez payandalık yapmasının da

hayret verici olmasına rağmen…

**

İdea uğruna oluşan köklü bir parti olmak zordur.

Söz gelimi, şırrrak diye dershaneleri kapatamazsın.

Öğrenciyi, öğretmeni, çalışanını düşünmek zorunda hissedersin.

Milliyetçiliği ayaklar altına aldım diyemezsin. Milliyetçilik ana doktrinlerindendir.

Bi kerecik de ben Anayasayı delsem ne olur ki diyemezsin,

Yolsuz, hırsız, rüşvetçi ve katile yüz veremezsin, dini siyasete alet edemezsin,

Aklına estiği zaman yağıp, gürleyip, hakaret edemezsin. İlkelerini hatırlarsın.

Örneğin, Demokrasiyi trene benzetemezsin, demokrasi amaç değil araç diyemezsin.

Hukukun üstünlüğünü ve tarafsızlığını her şeyin üzerinde görürsün.

Çünkü ideoloji partisi olduğunu unutmamalısın…

**

Peki ya liderler, her biri dürüstlük abidesi, devlet adamı, ilkeli kişilikler…                 

Alparslan Türkeş, Devlet Bahçeli…                                                                        

Atatürk’ten başlayarak İnönü, Ecevit, Baykal, oğul İnönü ve Kılıçdaroğlu…             

Rüşvet, komplo, yolsuzluk, para, pul ile alakasız kişilikler…

**

Tek millet, tek dil, tek vatan, tek bayrak ve ardından dört parmak yerine devamla üniter devlet vurgusu Cumhuriyetimizin ve her iki partinin de temel ilkelerindendir…

**

MEHMET UYSAL'IN İSTİFASI

Aydın MHP Merkez ilçe Başkanı Sayın Mehmet Uysal’ın istifası erdemli hareket olarak, siyasette başarısızlığın karşılığının istifa müessesi olduğunu da bir kez daha hatırlatırcasına yaptığı istifa umarım MHP'de karşılık bulur. Bir dönem Aydın’da 3 milletvekili çıkaran parti, kendi içerisinde yenilenme ve yapılanma hareketleri ve isteklerine dair sözleri yanında sorgulamalar birçok partili tarafından dile getirilmektedir. MHP, kişilerin ağırlığı ve hegemonyasından kurtulmalı iddiaları vardır. Nitekim yerel seçimler sonrası yapılan  öz eleştirilerde “biz” olamadık şeklinde sitemlerinde boşuna olmadığıdır. Sayın Bahçeli, “Sokaklar karanlıktır…” diyerek gençliği sokak hareketlerinden uzak tutmaya çalışır. Ne olursa olsun dışlanması gereken, kaba kuvvete yeltenen bireysel zihniyetler ve duyulan tepki izleri tamamen silinmelidir.

MHP İl Yönetiminde istifa dilekçeleri gündemde yer almasına rağmen bir açıklama yapılmamakta, anlaşılan ikna çalışmaları hala devam etmektedir.

**

Peki, böyle bir durum CHP’de yaşanır mıydı acaba? Böyle bir gündem olsa inanın şimdiye kadar CHP il yönetimi çoktan kongreden çıkmıştı bile…

BURNUNDAN KIL ALDIRMAYAN CHP'LİLER

CHP’de parti içi demokrasi adına eleştiriye açık ve alışık bir parti yapısı vardır. Aydın’da sosyal demokratları son yerel seçimde dağınık bir örgüt görüntüsünde izledik. Seçimde eldeki 4 ilçe belediyesi kaybedilmiş, BŞB ve Efeler yanında, AKP’den Sultanhisar ilçesi kazanılmış…

Yarım asırdır söylenir. Burnundan kıl aldırmayan, her şeyi bir bilen, küçümseyen, selamsız bandosu tavırlarında olanlardan, aynı kahvehaneye, aynı haneye giden, elitlerden, halktan kopuk partililerin tavırları, CHP’ye duyulacak sevgi ve sıcaklığı yok edercesinedir…

Ne yazık ki, CHP, üç büyük ildeki oy yoğunluğu yanında, Akdeniz, Ege, Marmara’nın yarısında var olma yolunda, sahile ve denizlere yaslanma halindedir. Bir yandan yurtdışı temsilcilikleri açma hazırlıkları yapıldığını da izliyoruz. CHP’nin kaybettiği özellikle iç bölgelerde, MHP bu kez ana muhalefet olarak kalmıştır. Burada sosyal demokratlar, şapkasını önüne koyarak düşünüp sağlam adımlar atarak halka inmelidir. Önlem olarak CHP Genel Merkezinde MYK değişiklikleri çaremidir zaman gösterecektir.

Aksi halde eski hamam, eski tas…