Ülkemizi yöneten 15 yıllık iktidarıyla milletimize hizmet eden AK Parti kadroları; doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm bölgemizde altyapı, ulaşım, eğitim, sağlık ve ekonomi alanında pek çok hizmet ve eser kazandırmıştır.  Güzel memleketimizin kalkınmasında emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Güzel ilimiz Aydın karınca kararınca bu hizmetlerden mutlaka yararlanmıştır. Eğer yakın komşumuz Denizli ile veya Güneydoğu’da Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Siirt, Şırnak Doğu’da Erzincan, Sivas, Kars, Iğdır ile hizmetleri karşılaştırdığımızda Aydın ilimizin bazı temel ve önemli hizmetlerden yoksun olduğunu görürüz. Örnek vermek gerekirse yukarıda saydığımız illerin hepsinde de havaalanı var, biz de yok! Gidip görenler de anlatıyor, yollar, köprüler, kavşaklar, orta refüjler, ışıklandırmalar, stadyumlar, meydanlar, parklar Aydın’a kıyasla daha güzel.

Güzel vatanımızın her köşesine hizmet edilmesinden çok büyük sevinç duyarız. Her yere dağılan şehirleşme olgusu sosyal yaşam, refah, barış, huzurla beraber ekonomik kalkınmanın dinamiklerini harekete geçiriyor. Bölgeler, şehirler spor kulüpleriyle, eğitim kurumlarıyla, tarım, ihracat ve sanayisiyle her alanda adeta yarış halindeler. Ben bir Aydınlı vatandaş olarak Aydın bu işin neresinde diye çok merak ediyorum.

Sayın Başbakan Binali Yıldırım, “Havayolu halkın yolu” diyor. Çıldır Havaalanı rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlu’nun kişisel çabalarıyla yapılan hizmetten öteye geçemedi. Hala havaalanı sorunu sürünüyor. Teknik gerekçelerini bilemem. Ne sebepten aksıyor bu hizmet gerçekleşmiyor bilemem ama siyasilerin söz verdiği Çıldır Havaalanı kamuoyunun beklentileri arasındadır.

Ak Parti’nin yeni oluşacak il yönetimi Aydın kamuoyunun beklentileriyle ilgili şehrin bütün problemlerinin bir fotoğrafını çekmeli. Yönetimde ehliyet, liyakat, yetkinlik ve sadakat olmalı. Önce kendi içinde birlik ve beraberlik kucaklaşmayı, sonra da toplumsal barışı sağlamalıdır. Yönetim halkla arasında oluşan duvarları yıkmalı, kapıları sonuna kadar açmalıdır. Bu davranış sadece fiziki bir görüntü değil aynı zamanda gönül kapısını ve sofrasını samimiyetle açmalıdır.

Devletin bürokrasisi, bürokratlar Aydın halkına hizmet etmede siyasi ekiplerle paydaş olarak tam bir ahenk ve işbirliği içinde birbiriyle yarışmalıdır. Bu performanstan uzak, bölüğün disiplin ve yürüyüşüne ayak uyduramayan bürokrat onun-bunun adamı denilerek korunup, kollanmamalıdır. Kimsenin Aydın’a takoz olmaya hakkı yoktur.

Yönetim mutfağında alanlarında tecrübeli olan toplumun talep ve isteklerini sorunlarını anında pratik çözümler üretebilen, iletişimi güçlü kurmay uzmanlaşmış kadrolar olmalıdır. Ahlak, adalet ve ortak akıldan ayrılmamalıdır.

Gençler, emekliler, üreticiler, özürlüler, yoksullar, yaşlılar, kadınlar, dar gelirliler, işçiler, işsizler, hastalar, hastaneler, okullar, fabrikalar ve üniversitemiz en çok ilgi alaka ve çalışma alanları olmalıdır. Bugüne kadar yaşanan sorunların anket çalışmasıyla öncelikli 100 sorun, 40 sorun, 10 sorun gibi önem arz edenleri guruplaştırarak çözümleriyle beraber kısa orta ve uzun vadede bir eylem planı, bir iş takvimi hazırlanmalıdır.  Her şeyden önce her şeyin içinde ‘insan’ olmalıdır. Ecdadımız boşuna dememiş, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” diye.

Evet dostlar! Aydın halkının sosyolojisini ve psikolojisini bilmeyenler, onun ruhunu ve dilini anlamayanlar halka rağmen halka siyaset yapmasın. Makam mevki ve sıfatları ne olursa olsun eğer doku uyuşmazlığı, kan uyuşmazlığı varsa yürekten sevgi, muhabbet ve iletişim sağlayamıyorsa halka verebilecekleri pek bir şey yoktur.

O nedenle yeni yönetim değişimin, diriliş ve şahlanışın müjdecisi olmalıdır.  “Makam, para ve kadın” sınavından geçmiş, siyaset merdivenlerinin tozunu yutmuş olmalıdır.  Sözün kısası “Aşk, iman, karakter ve aksiyon adamları olmalıdır. “

Başarı dileklerimle, kalın sağlıcakla…