Aşka geldiği zaman

"Çocuktu hem bebeydi" denilesi yaşlarda

Çağlayan bir ırmaktı aşka geldiği zaman

Her oyunda ebeydi kutlu taçtı başlarda

Derdi fındık kırmaktı aşka geldiği zaman

Gök yeleli bir ünün izine üşüverip

Ussuz uçtuğu tünün harına düşüverip

Sihrinde sim örtünün kora dönüşüverip

Savunmayı bıraktı aşka geldiği zaman

Oysa yanıktı ağzı yoğurda üflüyordu

İlmekliydi boğazı öfleyip püflüyordu

Cansayıp cancağızı can suyudura yordu

Henüz halde çıraktı aşka geldiği zaman

Dinsiz imansız yemin ettiğini bilmeden

Sanıp döşü yed'emin siniverdi silmeden

Banıp bağrına semin hiç usuna ilmeden

Ah halden hale aktı aşka geldiği zaman

Yara bere içinde çürük bir dala kondu

Hem eğrildi ciçinde he mi kışında dondu

Yalan yanlış hiçinde gerçekmiş gibi ondu

Çift koşumlu buraktı aşka geldiği zaman

Çimen'in çeri beyi bir karış boyun eni

Has ipekli heybeyi taşıyamadı yeni

Uyuttuğu bebeyi eyleyip duayeni

Kırkında kırk mum yaktı aşka geldiği zaman

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.