Nermin AKKAN
Aşka geldiği zaman
"Çocuktu hem bebeydi" denilesi yaşlarda
Çağlayan bir ırmaktı aşka geldiği zaman
Her oyunda ebeydi kutlu taçtı başlarda
Derdi fındık kırmaktı aşka geldiği zaman
Gök yeleli bir ünün izine üşüverip
Ussuz uçtuğu tünün harına düşüverip
Sihrinde sim örtünün kora dönüşüverip
Savunmayı bıraktı aşka geldiği zaman
Oysa yanıktı ağzı yoğurda üflüyordu
İlmekliydi boğazı öfleyip püflüyordu
Cansayıp cancağızı can suyudura yordu
Henüz halde çıraktı aşka geldiği zaman
Dinsiz imansız yemin ettiğini bilmeden
Sanıp döşü yed'emin siniverdi silmeden
Banıp bağrına semin hiç usuna ilmeden
Ah halden hale aktı aşka geldiği zaman
Yara bere içinde çürük bir dala kondu
Hem eğrildi ciçinde he mi kışında dondu
Yalan yanlış hiçinde gerçekmiş gibi ondu
Çift koşumlu buraktı aşka geldiği zaman
Çimen'in çeri beyi bir karış boyun eni
Has ipekli heybeyi taşıyamadı yeni
Uyuttuğu bebeyi eyleyip duayeni
Kırkında kırk mum yaktı aşka geldiği zaman
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.