Türkiye’nin etnik terörle mücadele stratejisinin fiyasko ile sonuçlanmasının ardından silahların bırakılmasıyla terör sorununun biteceği herkesin arasındaki sorun biteceği sanıldı. Ama olmadı.

Milli köklerden, milli değerlerden uzak millilikten uzak bir toplum oluşturulmaya çalışılmaktadır. Toplum kimliksizleştirmek istenmekte, etnikleştirilerek, ülkede meshepcilik öne çıkararak ülkede milli hem de dini kargaşa çıkarılmak istenmektedir. Bu bölünmüş Türkiye isteyen  haçlı zihniyetinin yıllardır uygulamaya çalıştığı bir çalışmadır.

Bir ülkenin başbakanı kendi ülkesinin adını söylemez kabullenmez ise ne olur? Ülkemizdeki parçalanmaya yüz tutmuş devlet tablosu çıkar. Bir insanın etnik kökeni ne olursa olsun yaşadığı ülkenin vatandaşı olur ve onun adını alır. ABD başkanı Obama Kenya kökenlidir ama Amerikan vatandaşıdır. Aynı zamanda sıkı bir Amerikan milliyetçisidir. Her devletin bir milleti, o milletin de bir devleti vardır. Babasız çocuğa piç dendiği gibi. Bir milletin adı yoksa onun kökü belli değildir. İsimsiz devlet olmaz.Türk Milleti kavramında, Türk’ü, Gürcü’yü Kürd’ü, Cerkez’i, Laz’ı, Boşnağı bütün milleti kapsar. Hangi milletsin sorusunun cevabı “Millet Milleti” olmaz…

İleri Demokrasi, insan hakları için yapıldığı söylenen her uygulama, sonucu bugün gelinen noktada hukuksuz hukuk, demokrasisiz demokrasi, adaletsiz adalet anlayışı hüküm sürmektedir.

Dışardan ve içerden kaynaklanan yıkma çabaları ve tehditler karşısında, şimdi pazarlık konusu olan husus Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve bütünlüğüdür

Tekrar tekrar söylüyoruz, yazıyoruz,  milli kimliği etnikleştirmek, yüce dinimizi mezhepleştirmek bu ülkeye fayda değil zarar verir. Birlik ve beraberliğimizi güçlendireceğine bağları koparır.  Aynı binada, mahallede, toplumda yaşayan insanlar birbirine yabancılaşır.

Bin yıldır Türkiye’ye Türklüğe karşı yürütülen haçlı seferlerine hizmet edilmiş olur.

Lozan’da yırtıp attığımız  Sevr anlaşması  hortlatılmaya çalışılmaktadır. Her defasında 36 etnik kimlikten bahsetmek, ikinci üçüncü dil arayışları dil birliğini çökertir, ülkede onlarca etnik grup ortaya çıkar sonuç bölünmeye parçalanmaya  gider. İkinci dil pimi çekilmiş bombadır.

Ülkede son günlerde bölücülere verilen tavizler  Türk milletinin yüksek sağduyu ve hoşgörüsünü zorlamaktadır. Olmayacak duaya emin demeyin. Atatürk’ün kurduğu milli devlet olan bir ülkede insanların kimliklerinin bu kadar eşelenmesi doğru değildir. Türk milleti ayağa kalkarsa sonucu felaket olur. Bunun sonucu patlamamı olur, iç savaş mı olur onu zaman gösterecektir. Türk tarihle yaşıt bir millettir. Türk adını silmeye kalkanlar er ya da geç hak ettikleriyle karşı ya kalacaklardır.

Bu sebepledir ki ülkenin milli değerleri ile oynamayın, Terör örgütü temsilcilerine tavsiyemiz bu ülkeyi fazla tehdit etmeyin, Türk milletinin sabrını zorlamayın, bugün Türk milletinin sesi çıkmıyorsa yarın aynı sessizliği koruyacağını sanmayın, herkes akıllı olmalı bu cennet vatanı yangın yerine döndürmeyin. Türkiye üzerinde hesabı olan ve pazarlık konusu yapanlar da bunun bedelini bilmelidirler.

Ülkede Anadolu Cumhuriyeti, Anadolu İslam Birliği kurmaya heveslenenler, Diyarbakır’da tiyatro oynayanlar, Türkiye’yi parçalamayı bölmeyi ayrı devletçikler çıkarmayı düşünenlere,  Rus Çar’ının “Girit’i kaça satarsınız” sorusuna, Keçecizade’nin  verdiği cevabı “ hatırlatırız. 

Aldığımız fiyata.” Yani demiştir ki kaç şehit verdirsek o kadara.

Diyarbakır’da oynanan tiyatro Türk halkının tepkisini ölçmek nabız yoklamadır. Misakı milli toprakları bizle için çanımızdan daha ileri bir değer ifade eder. Bu böyle biline…

Son Söz: “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk denir…Ülkeniz sizindir, Türklerindir. Bu ülke, tarihte Türk’tü bugün de Türk’tür ve sonsuza dek Türk olarak yaşayacaktır.” M.Kemal Atatürk.