2020’nin son gününde, koca bir yılın ne kadar hızlı geçtiğini düşünüp, şaşırıyorum. Günler, haftalar, aylar derken, şöyle geçen zamana bakıveriyor insan.

2020 yılı, felaket ve hüzün yılı olarak anılacak! Bu millet, 2020 yılında, büyük acıları, yıkımları yaşadı! 2020 Yılı, Türkiye’nin gündeminde; Koronavirüs belası, deprem ve kadın cinayetleri yer aldı!

Tüm dünyada 2020 yılında depremlerde toplam 198 kişi hayatını kaybetti. Bu can kayıplarının 160'ı Türkiye'de yaşandı. Şu ana kadar 110 canın yitirildiği İzmir depremi 2020 yılında açık ara en ölümcül deprem olarak kayıtlara geçti.

Son bilgilere göre dünyada Çin’den, yaklaşık 200 ülkeye bulaşan bu salgın yüzünden dünyadaki vaka sayısı 81 milyona ve ölü sayısı da 1 milyon 780 bine ulaştı. Ülkemizde de vaka sayısı 2 milyonu ve ölü sayısı da 20 bini aştı. Bunların içinde canlarını ortaya koyarak uğraş veren doktorlarımızdan 170 olmak üzere, toplam 304 sağlık çalışanımızı kaybettik.

Covid-19 mutasyona uğradığı ve bulaşma riskini de yüzde 70 artırdığını söylüyor uzmanlar. Salgına karşı bulaşma riskini azaltmak için Temizlik-Maske-Mesafe ilkelerini uygulamak, can kayıplarımızı azaltmak için halkımızın en kısa zamanda etkinliği yüksek olan aşı ile aşılanması gerekiyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2020'de Kasım ayı itibariyle 234 kadının öldürüldüğünü açıkladı.

Yetmedi, Türkiye'deki ilk silahlı eylemini 15 Ağustos 1984'te gerçekleştiren bölücü terör örgütü PKK, 35 yıldır yurt içinde ve yurt dışında kan döküyor. Güvenlik güçlerinin yanı sıra sivilleri de hedef alan bölücü terör örgütü PKK'nın, Türkiye'de 36 yıldır gerçekleştirdiği saldırılarda, başta güvenlik güçleri olmak üzere aralarında bebek, çocuk ve kadınların da bulunduğu 15 bini aşkın kişi yaşamını yitirdi, binlerce kişi yaralandı.

Tüm bu olumsuzlukların yanına yeni yıla dair planlar, hayaller, umutlar ekleniyor. Hepsi birlikte harmanlanıp, içimizde bir yer edene kadar, Ocak’ın ilk günlerini arkamızda bırakmış olacağız. O yüzden “2021 nasıl bir yıl olacak?” sorusunun cevabını aramamız gerekiyor. “Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.” Çünkü 2020 ve önceki yıllardan gelen süreç var, kısa sürede değiştiremeyeceklerimiz, yaşamak ve mücadele etmek zorunda olduklarımız var. Örnek verecek olursak; Pandemi sürecinde dükkânını açamayan esnaf ekonomik sıkıntı içinde. Korona bahane edilerek, zorunlu izine çıkarılan işçiler ekmeğinin derdinde. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Anlaşılacağı gibi büyük bir ekonomik kayıplar yaşamaktayız.

Her arkada bıraktığımız yılın muhasebesini yaparken yeni yıla umutlarla, beklentilerimizle giriyoruz. İşte benim 2021 ve sonrası için dileğim bu acıları yeniden yaşamamamızdır. Salgın, deprem, kayıp, çevre kirliliği ve kuraklık, trafik kazaları, uçak kazaları olmasın isterim.

Terör olayı, din sömürüsü, ekonomik sıkıntı ve kriz, kapkaç ve hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvet, kara para ve dolandırıcılık haberleri yazmayalım istiyorum.

Okurlarıma da sağlık, huzur, mutluluk, başarı, dostluklar, ülke ve millet sevgi ve saygısı ile dolu günler dilerim. 2021 gönlünüzce olsun. Nice yıllara diyorum.