Mehmet EROĞLU
2013 Yılını Uğurlarken
2013 yılını uğurlarken ülkem de ve Aydın siyasetin de çok önemli gelişmeler oldu.
AKP iktidarı bu senenin sonunda gerçekten sallanmaya başladı. Bakan çocuklarının yaptıkları iddia edilen vurgunlar ve bazı bakanların da dinleme kasetleri açığa çıkması gerçekten insanın midesini bulandırıyor.
Milletin gözleri önüne serilen bu kasetler görüntüler takip ve dinlemelere hala komplo diyenlere ne dersin.
Ayakkabı kutularından çıkan milyonlarca dolar açılıp saçılırken bunları aman millet görmesin diye çaba gösteren yöneticilerin hiç mi yüzleri kızarmıyor acaba?
İkinci bir yolsuzluk soruşturması ile bir numaraya yaklaşılırken emniyet müdürlerinin ve bazı bakanların konuyu ört bas etmek için gösterdikleri olağan üstü çabalara ne denir.
Artık ne yaparlarsa yapsınlar mızrak çuvala sığmıyor. Delik büyük yama küçük açık kapatılamıyor.
Benim tuhafıma giden böyle bir durum olunca Sayın Başbakanımız ya il başkanlarını toplayıp veya bir açılış nedeniyle hemen halkın karşısına çıkıp konuların üzerine sünger çekmeye çalışıyor.
Dört bakan, Başbakanı rahatlatmak için üç bakan Sayın Başbakanın dediği gibi istifalarını verdiler. Ama onların içinde yıllarca Sayın başbakanla birlikte yürüyen ve yağan yağmurlarda birlikte ıslanan Sayın Erdoğan Bayraktar Başbakanın bu isteğine uymayıp basına aşağıdaki açıklamayı yapmıştır.
Bayraktar, ''Soruşturma dosyasındaki imar planları Başbakan'ın onayı ile yapılmıştır. Tarafıma baskı yapılmasını kabul etmiyorum. Bugün bize bir istifa metni ve deklarasyon metni gönderildi. Böyle bir durumda bunun yanlış olacağını düşünüyorum. Hayırlı olsun. '' dedi.
Sonrada şunları söyledi: ''Ben müsaadenizle basın açıklaması şeklinde çok kısa ifadelerde bulunmak istiyorum. 17 Aralık tarihinde yapılan operasyon dosyasında şahsımı rencide edecek veya izah edemeyeceğim hiçbir husus yok. Ancak Sayın Başbakan'ın istediği Bakanla çalışmak veya istediği bakanı görevden almak en tabi hakkıdır ve yetkisidir. Fakat rüşvet ve yolsuzluk ifadelerinin bulunduğu bir operasyon sebebiyle istifa ediniz ve beni rahatlatacak deklarasyonu yayınlayınız şeklinde tarafıma baskı yapılmasını kabul etmiyorum. Etmiyorum çünkü soruşturma dosyasında var olan ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü Sayın Başbakan'ın onayıyla yapıldı. Bu minval üzere bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifa ettiğimi açıklıyorum. Bu milleti ve vatanı rahatlatmak için sayın Başbakan'ın istifa etmesi gerektiğine inandığımı ifade ediyor,yüce milletime saygılar sunuyorum.''
Demokrasilerde; ayrımcılık, kişi, sınıf kayırma gibi kavramlar asla olamaz. Çünkü yasa önünde herkes eşittir.
Yine yasalara göre suç işleyenlerin milletvekili olmaması kanısındayım. Sen vurgun yap soygun yap sonrada ben milletvekiliyim benim dokunulmazlığım var de. Olmaz öyle?
Bu kirli oyunun içinde olanlar değil milletvekili olmayı, düz memur bile olmaması gerekir.
Sayın Başbakan her konuşmasında “Biz sandıkta hesap veririz düşüncesi asla doğru bir yaklaşım olamaz.
Demokrasinin kuralları tam olarak işleyen bir ülkede herkes yargılanabilir.
Hırsızlık, terör örgütü üyeliği, kalpazanlık, rüşvet, zimmet görevi kötüye kullanma gibi suçlarda yargılanmanın dokunmazlığı olamaz.
Demokratik rejimlerde kuvvetler ayrılığına dayalı bağımsız yargının varlığı ile işlerlik kazanır.
Yargının karşısında herkesin eşit olmadığı kurum ve kişilerde, sınıfların ayrıcalıklı olduğu bir rejim sömürüye egemen olan bir rejim olur.
Ayrıcalıklı ve dokunulmaz olan kişiler toplumun kanını emen mikroplardır.
Diktatörler halka doğruları, söylemezler. Ayrıca halkta diktatörlere doğruyu söylemeye korkarlar.
Şimdi karşımıza çıkan bu asrın yolsuzluğuna komplo diye yutturmaya çalışanların hukukçu kimlikleri sorgulanmalıdır.
Ülkemizde olan biteni bizler adata uyurgezer bir durumda izliyoruz. Çünkü bu millet yıllarca uyutuldu ve aldatıldı. Bunu yapanlar Allah. Din. İman söylemlerini kullanarak ülkeyi soydular. Toplumu Allah ile aldattılar.
Elbet bunlar cezasız kalmayacak çünkü Allahın adaleti bir gün tecelli edecektir.
Gaziantep’de iki dilim baklava çalan dört çocuğa dokuz yıl ceza veriliyor ve kollarına kelepçe takılarak ceza evine gönderiliyor.
Ama şimdi milyarlarca dolar çalanlar nerdeyse suçsuz ilan edilecek.
Bu askerlerimiz Çanakkale’de görüldüğü gibi üstü başı berbat ayaklarında ayakkabı yok.
Ama bazılarının evlerinde ayakkabı kutularının içinde milyar dolarlar bulunurken. Bu zavallı ana kuzuları yalınayak giysileri paramparça. Sizlere bu ülkeyi soyun diye mi savaştılar?
Bakın Kanuni Sultan Süleyman Ölünce bir elimi dışarıda bırakın der. Ey hısızlar soyguncular siz öbür dünyaya ne götüreceksiniz
Ülkemizin yetiştirdiği çok önemli bir şair olan Eşref (1847–1947) Bakın ne diyor.
“Bir soğan soyulurken yaşarıyor gözler
Bir devlet soyulurken aldırmıyor öküzler”
AYDIN’DA CHP’NİN VERDİĞİ SINAV
CHP Aydın belediye başkanlığı ve Efeler Belediye Başkanlarını belirledi. Aydın Büyükşehir adayı rakipsiz Sayın Özlem Çerçioğlu’nun adaylığı neredeyse bir yıl önce ilan edildi. Efeler Belediye Başkanlığı için ise mücadele verildi.
Üç değerli aday yarıştı. Bu değerli adaylardan Mesut Özakcan genel merkezce yapılan anketler neticesinde Efeler Belediye Başkan adayı olarak belirlendi. Diğer aday adayları Sayın Sadet Kavasgil ve Sayın Ahmet Gümüş bu adaylık yarışında yoklar.
Sadet Hanım ve Sayın Ahmet Gümüş yayınladıkları mesajlarda seçmenlere teşekkür ederek bir ve beraber olduklarını gösterdiler. Bu tavır bu arkadaşların büyüklüğünü ve olgunluğunu gösterir. Bu değerli arkadaşlar ileriki günlerde mutlaka CHP tarafından değerlendirileceği kanısındayım.
Sosyal paylaşım sitesinde CHP il Başkanı Sayın Barkan Kalınomuz’un yenilgisinden bahsedip CHP il başkanlığından ayrılmasını isteyenler var.
Sayın Kalınomuz kongrede delegelerin oyu ile il başkanı olmuştur. Hiçbir kimse demokratik kurallarla yönetime gelen bir il başkanının istifasını istemesi veya alınması için çaba göstermesi bu aşamada CHP zarar vermekten başka bir işe yaramaz. Sayın Kalıomuz’da bundan sonra il başkanı olarak Aydın ve genelinde CHP başarılı olması için yoğun çaba göstermeli. Parti içinde asla hizipçiliğe meydan vermemeli. Hiç kimseye karşı ön yargılı olmamalıdır.
Buradan Sayın Sadet Kavasgil’in ve Ahmet Gümüş’ün onurlu duruşlarını kutlar Sayın Mesut Özakçan’a da başarılar dilerim.
Bu vesile ile halkımızın yeni yılını kutlar mutlu olmalarını dilerim.
Yeni yılın bütün Türk ulusuna üzüntüsüz kedersiz ve yolsuzluğun ve yoksulluğun olmadığı bir yıl olmasını yürekten dilerim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.