Nevzat ARSLAN
100. Yılında İmam Hatip Okulları ve Siyaset Mecrası
İmam-Hatip Okullarının açılışının100. Yılı… Osmanlı döneminde 1913 yılında İmam Hatip okullarının temeli olarak açılan Medresetü-l Eimmeti vel Hutaba adı altındaki okullar, din eğitiminde yerini alır. Birinci Dünya Savaşının zorlu günlerinde ayakta kalmak için zorlanmış ve bu okullar ömürlerini 3 Mart 1924 tarihli Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na kadar sürdürmüştür.
1924 yılında İmam Hatip Mektepleri adı altında 29 merkezde açıldı. Okullar, 4 yıllık ortaöğrenim seviyesinde idi. Bu okulların müdürleri özel bir din eğitimi görmemişlerdi. Daha çok deneyimli eğitimcilerdi ve amaçları Cumhuriyet'e bağlı, aydın din adamları yetiştirmekti. Ders saatlerinin çoğu bilim ve yabancı dil dersleriydi ve dinle ilgili dersler ikinci plandaydı.1929 yılında sayıları 2’ye düşen İmam Hatip Mektepleri 1930 da öğrenci yokluğu nedeniyle tamamen kapatılmıştır.
1930-1948 yılları arasında din eğitimi, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Kur'an kurslarının din adamı yetiştirmekte iken 1949 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı “imam hatip kurslarında” din hizmeti görevlisi yetiştirme uygulaması başladı.
1951 yılında 4+3 olarak 7 yıllık İmam Hatip Okulları açıldı. Daha sonra orta kısımları kapatılır.
1973 yılında İmam Hatip Liseleri açılır, 1974’te kurulan CHP-Millî Selâmet Partisi hükümeti döneminde İmam Hatip Liseleri’nin ortaokul bölümü yeniden açıldı. 29 yeni İHL açıldı ve böylece okul sayısı 101'e çıktı.
1976'da kızını İHL’ ye kaydetmek isteyen bir velinin hukuk mücadelesi sonucu o güne kadar sadece erkek öğrencilerin alındığı İHL’ ye Danıştay kararı ile kız öğrenci alınmaya başladı.
Bugün 2074 İmam Hatip (orta ve lise) okulunda yaklaşık 451 bin öğrenci eğitim görmektedir.
**
Rahmetli bir siyasi liderimizi;
-İmam-Hatip okulları bizim arka bahçemizdir.
Diyerek bu okulların kendileri için önemini vurgulamıştır.
*
-Arkadaşlar Allah’ın izniyle artık Harp okullarına da İmam-hatiplileri de yerleştirmeye başladık, diyerek gündem yaratıldığını umarım hatırlayanlarınız olur.
*
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Denizli Abalıoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde, “Terörist yetişmediği için mi imam hatip okullarını kapattınız?”
Sözleri gündem de yer almıştı.
*
Dindar ve kindar gençlik söylemi hafızalarımızdadır.
*
Dershanelerin kapatılma girişimi ile kıyametin koptuğu, o günlerde birdenbire farkına varılan paralel yapı yerden yere vuruluyor. Sayın Başbakanımız Erdoğan, İmam Hatip okullarına destek verenleri anlatırken "İktidar, para, şöhret peşinde olmadılar, örgüt kuralım demediler. Paralel devlet kuralım, hükümetler kurup, hükümetler yıkalım, devlet içinde devlet olalım, ananas cumhuriyeti kuralım demediler" dedi.
Devamla,
“Bu onuru son nefesime kadar onurla taşıyacağım 4 çocuğum da imam-hatip mezunu. Ben onlardan razıyım. Rabbimde onlardan razı olsun. Evlatlarımla ilgili olarak ana muhalefet iftira atıyor. Eğer çocuklarımdan bir tanesi yolsuzluğa bulaşırsa yanımda bir dakika tutmam ve evlatlıktan ret ederim.”
*
17 Aralık komplosu yanında, küsülen enişte, bacanak, kayınpeder haberleri, mahdumlar, bir bakan oğlunun odasında atmaya kıyamadıkları 6 çelik para kasası ve para sayma makinesi, medyada yer alan bakan fezlekelerindeki rüşvet haberleri, tarumar edilen emniyet ve yargı ile HSYK. Savcıyı dinlemeyen emniyet haberleri, hasta Fatih Hilmioğlu hoca ölen oğlunu sayıklıyormuş, askerler içeride, acıtan TSK’ ya kumpas söylemleri…
Bir banka Genel Müdürünün evinde ayakkabı kutularında çıkan milyon dolarların açıklama mealinde ise, İmam-Hatip Okulu yer alır.
“İmam-Hatip Okulu yaptırılacaktı.”
*
28 Ağustos 2012 tarihli Hürriyet Gazetesinde Mehmet Y. Yılmaz’ın köşesinde okumuştuk. İmam hatip diyerek söze başlayan, Ege illerimizden bir AKP’li Sayın vekilimizin nutkuna kulak verelim;
“Şu an elimize bir fırsat geçti, Bütün okulları imam hatip okulu yapma şansını elde etmiş durumdayız… …Tarihini bilen, milletini seven, inancıyla barışık, küresel yenilikçi ve gelişmelere açık bir nesil yetiştirilmesine yardımcı olarak Türkiye’nin geleceğine yarar sağlayacağız…”
İşte bu vekilimizin torunu, İmam Hatip yerine Fransız Mektebine gönderilir. İşimiz kişilerle değil elbette... Torun, dedesinin ifadesiyle; tarihini bilen, milletini seven, inancıyla barışık Türk Okulunda, hele imam hatipte okumak yerine, müfredatı Fransız yetkililerce hazırlanan, yüksek ücretli Fransız eğitim kurumuna kaydedilir…
Sonrasında adı geçen Sayın vekilin, damadının işi gereği, torununun paralı özel Fransız okulunda okumasının ve de Fransız okullarının bu konuda birtakım avantajlarından söz ettiği yazıldı gazetelerde…
**
Başbakan, vali, müdür, öğretmen ve hoca yetiştiren bu okullarımızın 100. Yılı nedeniyle de siyaset mecrasında gündelik yaşamdan basit örnekler hatırlatmaya da çalıştık…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.