Nevzat ARSLAN
Zapt Edilemeyen Kale; CHP
MHP tabanının rejim ile sorununun olmadığını, devletin ve yapısının kutsallığına inandıklarını ve savunduklarını da bilenlerdeniz. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında küllenen Başkanlık söylemini durduk yerde gündeme taşıyan MHP Genel Başkanı Bahçeli ile vekillerin Başkanlık ile ilgili konuşmalarını şöyle bir topladık. Bir de bugünkü adımlarını izledik. Aradaki farkı bilmeyenimiz yok. Sayın Başbakan Yıldırım'ın, “Başkanlık döneminde bakanlar dışarıdan atanırken MHP'ye yakın, MHP'li bakanlar atanabilir” açıklaması da medyada yer aldı.
TBMM’de partili Cumhurbaşkanı içerikli 18 maddelik Anayasa değişikliği için gizli oylamada kanun hükmüne göre kapalı bölmeye gireceksin, zarfına oyunu koyup çıkacaksın. Hal böyle iken; göstere göstere oy kullanıldığını görünce şaşırmamak elde değil. Oyunun rengi belli olsun diyerek alenen göstererek kullanılması ise, akla şu soruları getirmiyor da değil. Kendine duyulan bir güvensizlik mi vardı? Kendini ispat etmek için böylesi bir harekete ihtiyacı mı vardı? Sonra da pişkince “gizliliği ihlal eden Ak Parti değil, CHP’dir” sözlerini sarf edenler sadece gülümsettiler.
TBMM’de Anayasa değişikliği çalışmalarında, kapatılan Kimse Yok mu Derneği üyesi olduğundan söz edilen Antalya AKP vekili Gökçen Enç hanımefendinin medyaya yansımış ilginç yüz hatlarını anımsadınız mı? Kürsüye kendini kelepçeleyen bu esnada AKP’li kadın vekillerin arasında kalan bağımsız vekil Aylin Nazlıaka darp edilirken, CHP milletvekili Şafak Pavey’in protez kolu kırılır. Meclis Başkanvekili Sayın Bahçekapılı, CHP’li Şafak Pavey’e oy kullanmada kolaylık sağlanması sözüne rağmen kabul etmeyen Sayın Pavey, adeta oy böyle kullanılır dercesine, ders verircesine oyunu kapalı bölmede kullanır.
Her şeye rağmen sorumluluğunun bilincinde olan CHP dik durdu ve de durmakta. Esen rüzgârın, yağan hatta yağmayan yağmurun da sorumlusu da CHP denilecek adeta. Yok, HDP paralelindeymiş de geçiniz bunları. Oslo, Dolmabahçe, Habur kapısı vakaları unutulmadı. 2013 yılı Diyarbakır’da Şivan ile “megri, megri” yani Kürtçe ağlama diyerek kim horon tepti? Analar ağlamasın denilerek PKK terör örgütü mensuplarını davul zurna ile karşılayarak çadırda yargılatılıp, salıverilmedi mi? Ergenekon, Balyoz kıyımları yapılır, Fetö aldattı, rabbim affetsin bizleri denildi. Bu kadar FETÖ mensubu bürokratın, memurun, askerin dahası 15 Temmuz darbesi yapan generallerin atamasını kim yaptı? Suriye politikası için ise; yanlış politika itirafı yapıldı. İsrail, Suriye, Rusya, Kıbrıs konusunda bol zikzaklı adımlar. Rusya ile ilişkiler ve Rus uçağı düştüğünde yaşananları şöyle bir düşünün…
Ülkede sistem değil, rejim değişiyor. Parlamenter sistemin adı kalıyor. Başbakanlık kaldırılıyor. Partili Cumhurbaşkanı, bugüne göre etkisizleştirilen bir meclis, 550’den 600 vekile çıkarılarak 50 milletvekili gideri daha vatandaşın sırtına yük getirecek. Tek kişinin atadığı bakanlar yine tek kişi tarafından azledilebiliyor. Bütçeyi hazırlayan, meclisi fesih yetkisi verilen cumhurbaşkanı yargıyı da şekillendirmede büyük yetkileri var. KHK çıkarma yetkisi de veriliyor.
Tamam, bugün bu yetkileri bir kişiye vermek istiyorsunuz da yarın bu yetkileri elinde toplayan kişi bir başkası olduğunda neler olabileceğini düşünebiliyor musunuz?
Bir araştırma şirketine göre halkın Anayasa değişikliği paketi hakkında bilgim yok diyenlerin yaklaşık % 80 oranında olduğundan söz edilmesi de ilginç bir anekdot.
Cumhuriyeti, Cumhuriyeti kuran kadroların yer aldığı, Atatürk’ün iki eserimden birisi dediği Cumhuriyet Halk Partisi korumaya çalışmaktadır. Zapt edilemeyen kaledir CHP. Köy, mahalle ve sokaklara inecek, TBMM’de yaşananlarla birlikte Anayasa Mahkemesine başvuracak, Atatürk’ün kurduğu parti olarak üzerine düşeni yapacaktır.
Tarih de hepsini yazacaktır elbette!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.