Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül ve beraberindeki heyet, Belçika’daki programının ilk gününde Türkiye kökenli sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etti.

İlk olarak Belçika’da yerleşik Türkiye kökenli genç akademisyenler ve üniversite öğrencileriyle buluşan Bülbül, toplumumuzun eğitim seviyesi yükseldikçe aktif ve eşit katılım konusunda daha ileri bir noktaya geleceğini belirterek, bir zamanlar Belçika’ya işçi olarak gelen vatandaşlarımızın büyük emekler harcayarak çocuklarını okuttuğunu ve yeni neslin farklı alanlarda Türk ve Belçika toplumuna hizmet ettiğini kaydetti. Bu durumun kendilerini gururlandırdığını ifade eden Bülbül, YTB’nin Belçika ve diğer ülkelerde yaşayan vatandaşlarımıza yönelik farklı alanlarda çalışmalar yürüttüğünü söyleyerek, bu yıl ilk defa “Diaspora Bursları” adı altında yüksek lisans ve doktora yapan yurtdışında yerleşik gençlerimize burs verildiğini kaydetti. Bülbül, bu bursların Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu’nun talimatıyla önümüzdeki dönemde lisans düzeyinde de verileceğini belirtti.

Daha sonra sırasıyla Belçika İslam Federasyonu, Belçika Diyanet Vakfı, Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD), Belçika Türk Dernekleri Federasyonu, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği’ni (TÜMSİAD) de ziyaret eden Bülbül, YTB’nin yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza yönelik mali destek programlarını anlattı. Eskiden AB’nin Türkiye’ye yönelik mali destek programları olduğunu hatırlatan Bülbül, gelişen siyasi ve ekonomik gücüyle Türkiye’nin artık Avrupa’ya yönelik mali destek programları açıkladığını kaydetti. YTB’nin yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın karşılaştığı İslamofobya, ayrımcılık gibi sorunlara karşı programlar geliştirdiğini ifade eden Bülbül, STK’larımızın bu programlara başvurarak projeler gerçekleştirebileceğini söyledi.

Öte yandan, Bülbül ve YTB heyeti, Brüksel’de ağırlıklı olarak Fas toplumunun önde gelenleri tarafından kurulmuş olan Irkçılığa Karşı Avrupa Ağı isimli kuruluşu da ziyaret etti. Burada kuruluşun yöneticileriyle görüşen Bülbül, Avrupa’da yükselen İslamofobya, ırkçılık ve ayrımcılığa karşı Türk ve diğer Müslüman toplulukların birlikte hareket edebileceğini kaydetti.