Metin AKOĞLU
Yerel seçimler yaklaşırken!
Siyaset yaptıklarını zannedenler, program ve proje bile sunmadan battık, batıyoruz, 15 bin, sona geldik, beka sorunu, ana dilde eğitim, federasyon, özerklik, Suriye’de PKK/PYD ile komşu olmak, Esad ile komşu olmaktan daha iyidir yaygaraları ışığında, kendilerini yenileme gereğini bile duymadan, 4, 5, 6, 7 dönemdir milletvekilliği yapan bildik kadrolarla, yönetime talip oldular ve kaybettiler.
Rahmetli İsmet Paşa, çok partili sisteme geçişteki 1950 seçimlerini kaybetmişti.
İnönü, sayısal olarak kaybettiği seçimi, demokrasinin kazanmış olmasından dolayı, kaybederken de kazandık diyen bir kişilik.
14 Mayıs seçiminin kaybedenleri; “Erdoğan, birinci turda kazanamadığı için biz kazandık” diyebildiler.
Sizin kaybettiğiniz seçimin kazananları; yerli ve yabancı danışmanlar, anket şirketleri, televizyon kanalları, seçilmiş akaryakıt bayileri, internetin haylaz çocuklarıydı…
Bizim paralarımızı götürdüler…
Biz sonucu böyle okuduk.
Kaybeden taraflardan biri yaptığı kurultayda, ben size küstüm, seninle ittifak yapmam yanlıştı diyerek günah çıkartmaya çalıştı ki;
Kürtçülüğe verilen desteğin seçmende yarattığı tepkiyi, bedel ödeyerek öğrendiğinizde çok geç kalınmıştı.
O gazın alınmasına yönelik olarak, küstüm oyununu oynadılar.
Buraya yazıyorum. Birlikte yenilenlerin, yeniden birlikte olacaklarına şüphe yoktur.
“İzmir’i bize verirseniz” ile oyun başlamadı mı?
Kazanılamayan seçimi masaya yatırıp niçin ve nasıl kaybedildiğinin analizini yapma gereğini bile duymadılar.
O halde biz söyleyelim.
Aday tespitinde yapılan hatalar…
38 vekilin nasıl, neden ve kimin için peşkeş çekildiği,
Dalgasını bile geçtiler. “İki vekil daha verin de grup kuralım” demediler mi?
ABD’de yaşayan 34 milyon Alman’a verilmeyen ana dilde eğitim hakkı, Türkiye’de Kürtlere neden verileceğini bu topluma izah edemediniz.
Azerbaycan yerine İran’dan geçirecek olduğunuz yol projeniz!
En yakın ortağınızın haberi olmadan, İçişleri Bakanlığı ve İstihbarat kuruluşumuz üzerindeki tasarrufunuz…
ABD’den korkarak Esad’ı muhatap alıp görüşemediniz ama atayacağınız Büyükelçi eliyle Suriye’deki inşaat pastasından pay alma hayalleriniz…
Karadeniz’de NATO’yu hâkim kılma planlarınız…
Bu saydıklarım, AKP Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, seçimi kazanması için yetti…
Yardım ve yataklık size yazıldı!
Bunların hesabını vermeden, kervanı yine yolda düzüp yerel seçimlere gideceksiniz.
Bütün partilerde hummalı bir hazırlık var.
CHP, kurultay hazırlıkları ile birlikte çalışmasını yürütüyor.
Önceki seçimlerde istediğini alamayan ortaklar, pazarlığı sıkı tutacaklar gibi görünüyor.
Belediyelerde rantlar çok yüksek olduğu için parti içi ve partiler arası pazarlıklar, bu sefer kıran kırana geçeceğe benziyor.
Bu sefer kavga büyük olacak.
Kimse yerelde yaşayan halkın ne istediğinin peşinde değil.
Yerel dinamiklerin öne çıkaracağı projeler yine konuşulmayacak.
Aydın’da seçimlere katılacak adayların bir araya geldiği bir platform düşünebiliyor musunuz?
Halk oraya gelip adayların yüzüne, projen ne diye sorabilecek mi?
Cevabını aldığında, kaynak nereden sorusunun cevabını alabilecek mi?
Bu projeleriniz için benden, ne kadar katkı payı isteyeceksiniz sorusuna cevabı olan varsa beri gelsin.
Bunların hiçbiri olmayacak.
Kapıkule’nin öteki tarafında sistem böyle işler…
İdeolojinin ön planda olduğu, klasik genel merkez yöneticilerinin belirleyeceği adaylarla seçime gidileceğine şüphe yoktur.
Bugüne kadar aksini görmedik.
Böyle olunca da hizmet yerine rant ve tek yanlı paylaşımlar…
Buradan bütün siyasi partilere sesleniyorum.
Bu topluma, aday dayatmasında bulunmayın.
Bu şehrin 60 bin öğrencilik bir üniversitesi ve akademik kadrosu var.
Bu şehrin Ticaret, Sanayi ve Ziraat Odaları var.
Organize Sanayi kuruluşları var.
1 milyondan fazla insanı var.
Şehrin ihtiyaçlarını en iyi burada yaşayanlar bilebilecektir.
Belediye Başkanı olabilme kapasitesine sahip iş insanı, mimar, mühendis, şehir plancısı, doktor, işletmeci, üst düzey yönetici, öğretmen…, her meslekten insan bu topraklarda mevcuttur. Sizler, Ankara’da kalarak ülke sorunlarına çare aramanız gerekirken, yereldeki yöneticiyi de siz belirlemeyin. Burası bizim sahamız, buralar bize aittir. Burada yaşayanlar olarak, sizler kadar temayüz etmiş, işini bilen, becerikli, yetenekli insanların olabileceğini lütfen görün. Yetişmiş insanımıza ön açarak sistemin dikine çalışmasına yardımcı olun.
Bu topraklarda birikimli, donanımlı, iyi yetişmiş, kariyerli, vatandaşlık bağı ile ülkesine sıkı sıkıya bağlı ve insanı seven, şehrin anahtarlarını tereddüt etmeden verebileceğimiz, insanlara hizmet için seçildiğinin bilincinde, insanları arkasından sürükleyebilecek, liderlik kapasitesine sahip, toplumun üzerinde eminliği konusunda ittifak ve itimat ettiği Şehr-i Emin’i, hangi ananın doğurduğunu yaşayarak görmemize izin veriniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.