Ara sıra iyi şeyler de oluyor;

"Cıııııır, cıııııır, cırrrrr." Bu böceğin adı cırcır böceği ama ağustos böceği diyenlerde var doğrusunu ben bilmiyorum cırcır böceği demek daha kolay sanki.

Böcek bir başlıyor düdüğünü öttürmeye tam 1816 kez neredeyse aynı tonda ses çıkarıyor. Nereden mi biliyorum? Saydım, hem de iki kez, bir eksik bir fazla tamı tamına 1816.

Müthiş bir hesap kusursuz zamanlama.

Adeta sokak kedilerine işaret verir gibi, nasıl oluyor anlamıyorum anlaşmışlar sanki. Bir dakika ya eksik yada fazla saat tam yirmiye doğru gerçekleşiyor bu organizasyon.

Karşımda bir sürü çift göz; maavv, maavv, maavvv. Hepsi de gözlerimin içine bakıyor, sıra bizde der gibiler.

Zaman her şeyin dakikası dakikasına ayarlandığını gösteriyor. Harika bir durum.

Ben böceğe kaptırmışken kendimi mahallenin iki emeklisi geçiyor evin önünden. Yüksek sesle konuşuyorlar. Sanki bütün konuşmaları bizim evin önüne saklamışlar, anlaşmışlar sanki.

Tam bu sırada yandaki komşunun babası farklı sesler çıkarmaya başlıyor. İlk zamanlar konuştuklarını anlamıyorsunuz. Sonra öğreniyorsunuz ki 96 yaşındaymış. Kulağı duymuyor gözü de tam görmüyor anlaşılan. Dünyası tamamen başka. Sevimli, güzel, güler yüzlü bir yaşlı. Her şeye "tamam olur" diye, cevap veriyor.

İlginç olan kendisini oruç tutuyor zannetmesi. Akşam ezanına bir dakika ya var, yada yok. "Şimdi top patlayacak" diyor ve "güümm".

Her şey yolunda oda kendi istikrarını yakalamış durumda.

Hava iyice gri'ye dönüşmeye başladığında bir kaç sokak köpeği ile evin önünde karşı karşıya geliyoruz. Sıra onlarda, biraz yemek artığı biraz da sıyrılmış tavuk kemikleri için sabırsız oldukları bakışlarından belli oluyor.

Kabilenin içinde "bizde varız", der gibiler.

Akşamı başlatan cırcır böceğinin sesi daha da yavaşlıyor artık. Son sesler daha kısık ve aralıklı. Yavaş yavaş finişe yaklaşıyoruz.

Bütün bu olan bitenin, doğal bir iletişim sorumlusu var gibi. Her akşam böyle, haberleşme mükemmel.

Artık güneşin suya gömülme vakti geldi.

Adeta deniz suyu ile güneşin ateşi dönüveriyor. "Şlap".

Hava kararmaya başlıyor güneş de iyi bir zamanlama ile güne veda ediyor artık.

Biraz sonra dalgalar kıyıyı dövmeye başlayacak.

Her akşam böyle,

Her şey yolunda,

Kim demiş her şey çok kötü diye?

"Hayatta, iyi şeylerde oluyor."