Yaz mevsimi geçti. Geçti ama çok büyük orman yangınları oldu. Büyük can ve mal kayıpları oldu. Halen de her an bu felaketle karşılaşabiliriz. Bu konuda Mustafa Kemal Atatürk, ''Felaket başa gelmeden önleyici tedbirleri düşünmek lazımdır. Geldikten sonra dövünmenin faydası yoktur'' derken bu konunun ciddiyetine dikkat çekmiştir..

Yangın olmadan önleyici tedbirleri yeniden gözden geçirmek gereklidir.

1998 yılında 252 vatandaş, 3 görevli ve 4754 büyük ve küçükbaş hayvan ölmüştür. Yangın yerine ulaşmaya çalışan araçların yolda üstünlüğü olmalıdır. O bölgede araç giriş ve çıkışları hemen durdurulmalıdır.

Bu konuyu incelerken önce bazı kavramları da açıklamamız gereklidir. Yanma maddenin ısı ve oksijenle birleşmesi sonucu oluşan kimyasal bir olaydır. Yani yangının olması için madde, ısı ve oksijen olması gerekir. Bu maddele katı, sıvı ve gaz halinde olabilir.

Yangında yararlanma amacıyla yakılan ateş dışında oluşan ve denetlenemeyen katı, sıvı ve gaz maddelerinin alevlenerek kontrolsüz alev almasıdır..

Yangın yavaş ve hızlı olabilir. Parlama ve patlama şeklinde olur. Bazen kendi kendine başlar. Örneğin yıldırımlarla da başlayabilir.

Koruma önlemleri, alınmazsa bu konuda bilgi sahibi olunmazsa, ihmal ve dikkatsiz davranılırsa, kaza olmuşsa, sabotaj yapılmışsa yangın her an çıkabilir.

Yangın çıktıktan sonra yanan maddelerin havayla ilgisinin en kısa sürede kesilmesi gerekir. Söndürmede su, karbondioksit, kuru ve sıvı kimyasal maddeler kullanılır.

Binalarda ve evlerde yangı söndürme cihazlarının her an kullanıma hazır bulundurulması gerekir. Bunların kullanımının öğrenilmesi gerekir. Mutfaklara dumana karşı alarm cihazları takılmalıdır..

Ormanlık alanda ki yerleşim yerlerinde yangın havuzları yapılmalıdır.. Aydın’da çalışırken Valimizin talimatıyla orman içi köylere birer su tankı alıp vermiştik. Yangının ilk başladığı sırada müdahale ile büyümesi bu şekilde önlenmeye başlamıştı..

Yangın başlayınca vatandaşlar olarak şu hususlara da dikkat etmek lazımdır. Öncelikle telaşlanmamak gereklidir. Binada isek hemen yangının düğmesine basmalıyız. İtfaiye teşkilatına hemen haber vermeliyiz. Haber verirken doğru adres vermeliyiz. Hangi cins yangın olduğunu bildirmeliyiz. İtfaiye gelinceye kadar elde imkan varsa bu imkanla söndürmeye çalışmalıyız. Binada isek yangının yayılmaması için kapı ve pencereleri kapatmalıyız. İtfaiye yangın mahalline gelince görevli olmayanların o mahalde uzaklaşması gereklidir.

Ormanlara yaz mevsiminde giriş ve çıkışlar kısıtlanmalı veya belli kurallara bağlanmalıdır. Ormanda piknikten ayrılırken mutlaka ateşin sönmesine dikkat etmelidir. Sigara izmariti rast gele atılmamalıdır. Ormanda cam türü şeyle kırıldığı zaman mutlaka toplanmalıdır. Camlar güneş ışınlarıyla büyüteç olmakta ve yangın çıkabilmektedir. Ormana yakın yerlerde veya orman içinde yerleşim yerlerinde ocak ve fırın yapımlarında etrafa ateş yayılmaması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Avcıların ormanda tüfekle ateş etmelerinde yangın çıkmaması için gerekli özeni göstermeleri gerekir. Ormana yakın yerlerde tarlalarda anız yakmanın önüne geçmek lazımdır. Ağaçlık bölgelerde duman görüldüğü zaman hemen 110 numaralı telefona veya 112 numaralı telefona yangın ihbar edilmelidir. Orman içinde veya yakınında yaşayan vatandaşlara bu konuda zaman zaman bilgiler verilmeli ve gerekirse tatbikat yaptırılmalıdır. Orman yakını yerleşim yerlerinin etrafında yangın önleme şeritleri yapılmalıdır.

Yangın söndürmekle görevli personel iyi eğitilmelidir. Bu konuda uzmanlaştırılmalıdır.

Yangın olmadan tedbir almak zorundayız Yoksa ufak bir yangın zamanında müdahale edilmezse büyümekte ve büyük can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. Orman yangınlarının yanında bir diğer konuda ormanlarımıza artık ekonomik olarak çam dışında başka ağaç türlerinin dikilmesine de başlamak lazımdır. Ege bölgesinde çam fıstığı olayı çok yaygınlaştırılmıştır. Bu bölgelerde ekonomik girdi sağlayan insanlarımız ormanı daha bir özenle korumaktadırlar.