Cevdet ŞAHİNOĞLU
Uyanda Balığa Gidelim…
Son zamanlarda Aydın şehrinin gündeminde belediye ye ait taşınmazların satışı, yıkımı, mühürlenmesi gibi konular var. Görüyoruz ki, sıyası partilerin temsilcileri bu olayların etrafında siyaset yapıyor.
Hâlbuki Aydın’ın çok daha önemli sorunları olmalıdır diye düşünüyorum. O zaman neden ve nasıl, Aydın siyasetçileri bu kısır tartışmalara giriyor ve bu olaylar üzerinden siyaset yapıyor? Yazımda bu soruya cevap ararken, Aydın siyasetinin dinamiklerine de yukarıdan bir bakış atma gayretinde olacağım.
Gündem, Menderes Park işletmecisinin düşük kira ödemesi, artışı reddetmesi ve hukuk mücadelesi ile başladı. Bu konuda Aydın kamuoyu ağırlıkla belediyenin yanındadır. İkincisi de, 4 ay önce kiralama süresi dolan Balıkçı esnafının belediyeye ait dükkânı boşaltmayı reddetmesi ve belediyenin yıkım ve mühürleme eylemleridir. Bu konuda da kamuoyu belediyenin yanında görünüyor.
Böyle ise neden ve niçin AKP ve MHP, parkçılar ve balıkçıları destekleme gayretindedir?
Sebebi Aydın’da ki siyasi tıkanmışlık, çaresizliktir. AKP ve MHP son yıllarda dönüşüm ve değişimi gerçekleştirememiş ve bu yüzden dinamizmini yitirmiştir.
CHP ise son iki seçimi kazanırken Aydın’da kadrolarını da değiştirmiştir.
İl genelinde merkez dâhil 12 belediye kazanırken, 3 yeni milletvekili seçmiştir.
Milletvekili Bülent Tezcan, tecrübeli bir siyasetçi, yıllarca parti içerisinde başkanlıklar yaparken, Özlem Çerçioğlu ile mücadele etmiş. Çerçoğlu’nun Belediye başkanlığına seçilmesi üzerine önü açılan Tezcan, partisinde sevilen bir vekil ve Yeni belediye Başkanı ile geçmişe bir sünger çekip, birlikte çalışıyor.
Milletvekili Metin Lütfi Baydar, eski SDÜ rektörü, siyasette yeni, ancak çalışan, Meclis’te ve Aydın’da aktif bir vekil. Hitabeti iyi, gelecek vaat ediyor.
Milletvekili Osman Aydın, Aydın’ı iyi tanıyan, Eski Belediye başkanı. Aydın insanının duymak istediklerini bilen bir vekil.
Belediye başkanı Özlem Çerçioğlu ise 2 dönem milletvekilliği yapmış tecrübeli biri. Görev sürecinde ki imajı; çalışkan milletvekili. Öğrendiğim kadarı ile Önder Sav gibi bir kurdun rahle-i tedrisinden geçmiş. Daha sonra karşı karşıya geldiği Önder Sav’ın siyasi hayatı biterken, O siyasete devam edebilmiş.
CHP’nin A kadrosu bu ve birbirleri ile uyumlu bir çalışma içinde.
AKP siyasete iki eski milletvekili ile devam ederken sadece bir yeni yüz gelmiş. Ali Gültekin Kılınç.
Milletvekili Mehmet Erdem, ne Meclis’te ne de Aydın’da bekleneni verememiş. Bakanlık şansını bulamadığı gibi, parti teşkilatında birleştirici değil, ayrıştırıcı olmuş.
Milletvekili Semiha Öyüş ise herhangi bir başarısı ile anılmayan, ortalamayı tutturamayan bir siyasetçi..
Milletvekili Gültekin Kılınç’ın durumu ise daha da zor. Kendisinden önce görev yapan Ahmet Ertürk’ün yüksek performansı, sevilmesi ve tarımsal tecrübesi onu yeri doldurulamaz kılarken, Gültekin Kılınc’ın da ne kadar çalışırsa çalışsın, yetersiz görüldüğü algısına sebebiyet veriyor. Ahmet Ertürk’ün yeri dolmamış görünüyor.
MHP cephesinde de yeni bir şey yok. Yine Ali Uzunırmak. MHP içi biat kültürünü öne çıkararak, ne isterse onu yaptırıyor. Bu tavır pozitif enerji yaratmıyor. Pozitif enerjini kaynağı Recep Taner’de tıpkı Ahmet Ertürk gibi yok.
Tablo bu olunca, sonucu da tahmin etmek zor değil.
AKP’nin yaptırmış olduğu anketlerin sonuçları fısıltı ile, CHP’nin anket sonuçları ise yüksek sesle konuşuluyorsa da ikisinin sonucu da aynı,
CHP yüzde 50–55
AKP yüzde 25–30
MHP yüzde 15–20
Fark böyle olunca, AKP ve MHP’li siyasetçiler kendi siyasi yaratıcılıklarının kısırlığı ile tercih ettikleri politikalarda saçmalamaya başlıyor.
Akıllarına ilk gelen tavır; her ne pahasına olursa olsun önde gidene çelme takmak, sonuçlarını düşünmeden Özlem Çerçioğlu’nun karşısındakini desteklemek.
Hal böyle olunca, Menderes Park konusunda AKP’nin ve MHP’nin işletmeciyi desteklemesi, Özlem Çerçioğlu’na yazıyor. Zira belediye; hak, hakkaniyet ve adalet kavramları üzerinden siyaset yapıyor ve “Yetim Hakkı” deyimi ile halka iniyor.
Balıkçı esnafının ise yeni yapılan Balık Çarşısı’nda dükkan kiralamış olmasına rağmen ve 4 ay önce süresi dolmuş mevcut dükkanı, daha önce terk edeceğini de beyan etmiş olmasına rağmen direnmesi, bu esnafı halk gözünde antipatik hale getirmiştir. Özlem Çerçioğlu; ”Kanunsuzluk Aydın’a hakim olmayacak” söylemi ile halka inerken, AKP ilçe başkanının bu esnafın avukatlığını yapması, MHP’li vekilin ziyareti ve destek açıklaması, yukarıda bahis ettiğimiz, siyasi kısırlık, yaratıcılıktaki kabızlık iddialarımızı destekler mahiyette..
Aynı tahlilden yola çıkarak, farklı bir soru soralım kendimize, seçime bir yıl kadar kalmışken, neden hiçbir partinin Efeler belediye başkanı adayı belli değil?
CHP’nin Büyükşehir başkan adayı belli iken neden hala AKP ve MHP’nin adayı belli değil ?
Cevap açık ve net değil mi?
Efeler belediye Başkan adayında, AKP ve MHP, CHP’nin adayını bekliyor. CHP’nin çıkardığı adaya göre hareket edecekler. Yani inisiyatifi kayıp etmişler. Siklet merkezi CHP’ye kaymış. Hakim tepede olduğunu bilmenin rahatlığı ile Özlem Çerçioğlu hiç acele etmiyor. Hata yaptıkça, azar azar AKP ve MHP’nin tabanını yanına çekiyor.
AKP ve MHP ise mahkûm ovada olmanın verdiği çaresizlik ile başlarını kaldırmış, tepeleri gözlüyor. Bu esnada yaptıkları hatalar ile kayan tabanını çaresiz ve yaşlı gözler ile izliyor. Men dakka dukka !
Bu seçim bitmişdir. Sonucu ayan beyan bellidir. Bundan sonraki süreç iğrenç iftiraların, komplo ve dedikodu çarklarının işleyeceği süreç olacaktır. Hep böyle olmuştur.
Ancak, Özlem Çerçioğlu’nun halktaki en kemikleşmiş imaj değerlerinin dürüst, cesur, çalışkan olduğunu göz önüne alırsak, bu propaganda ya cevabı ise otomatikman, mağdur edebiyatı ve meyveli ağaç söylemi olacağından, seçimden önce bir hasat daha yapacak gibi görülüyor.
AKP ve MHP el ele vermiş, Özlem Çerçioğlu’na yüzde 60 oy ile seçimi kazandırmak için elinden geleni yapıyor.
Kararsızlar ne yapacak peki?
Aza sormuşlar, nereye gidiyorsun?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.