"Türkiye’nin Dijital Devrimi Kaçırma Lüksü Yok"
Paneller workshoplar ve sözlü sunumların yer aldığı FatihETZ’nin medya ve eğitim panelinde, dünyada yaşanan dijital devrime Türkiye’nin de ayak uydurmak zorunluluğu vurgulandı.Milli Eğitim Bakanlığı Y...
Paneller workshoplar ve sözlü sunumların yer aldığı FatihETZ’nin medya ve eğitim panelinde, dünyada yaşanan dijital devrime Türkiye’nin de ayak uydurmak zorunluluğu vurgulandı.
Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü (YEĞİTEK) tarafından Ankara’da bu yıl 2’nci kez düzenlenen ’Eğitimde Fatih Projesi Eğitim Teknolojileri Zirvesi’nde (FatihETZ) workshoplar, paneller ve sözlü sunumların yanı sıra, medya ve eğitim ilişkileri değerlendirildi. Açılış konuşmalarını MEB Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin, YEĞİTEK Genel Müdürü Bilal Tırnakçı, Türk Telekom CEO’su Paul Doany, Microsoft Eğitim Stratejileri Direktörü Eve Psaltı, Global Teacher Prize Finalisti Maarit Rossi’nin yaptığı zirvede, 2 bin katılımcı ve 154 konuşmacı yer aldı; 26 oturum, 28 atölye çalışması ve 3 panel gerçekleşti. Zirvenin en çok ilgi gören panellerinden biri de ’Medya ve Eğitim’ paneli oldu. Medya ve eğitim ilişkilerinin değerlendirildiği panelde; dünyada yaşanan dijital devrim, geleneksel medya ve sosyal medyanın eğitime katkısı, medyanın kişisel gelişime katkıları ve eğitim sisteminde dönüşüm gerekliliği konuşuldu.
Kemal Öztürk: "Dijital devrime ayak uydurmak zorundayız"
Medya ve İletişim Danışmanı Ümit Sanlav’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde; Anadolu Ajansı eski genel müdürü Gazeteci Yazar Kemal Öztürk, Dijital devrime uyum sağlamanın gerekliliğine değindi.
3’üncü Selim zamanında Osmanlı Devletinin Sanayi Devrimine ayak uydurmamasının bugün hala sıkıntısını çektiğimizi ifade eden Kemal Öztürk "Bugün dünyada dijital bir devrim yaşanmakta ve şayet Türkiye olarak yaşanan bu devrime ayak uyduramazsak, sanayi devrimi trenini kaçırdığımız gibi dijital devrim trenini de kaçırırız ve bunun telafisi de olmaz. Eğitimden, sanayiye; iletişimden kültür sanata kadar her alanda yaşanan bu dijital devrime, uyum sağlamak zorundayız" dedi.
Televizyonlarda eğitim programlarının yeterince yer almamasıyla ilgili bir soruya yanıt veren Öztürk, televizyonun aslında eğitim değil, bir eğlence ve iletişim aracı olduğunun altını çizerken, eğitimcilerin sosyal medyanın imkanlarından faydalanarak, kendi eğitim alanlarını oluşturabileceklerinin altını çizdi.
Daha sonra söz alan haber programcısı Buse Biçer, eğitim sisteminde yaşanan değişikliklerden dolayı mağdur bir nesil olduğunu ifade ettiği konuşmasında ’değişim değil, dönüşüm gerekli’ görüşünü belirtirken, Anchormen Cem Öğretir medyanın kişisel gelişime katkıları değerlendirildi.
Öğretir: "Ne söylediğiniz değil, nasıl söylediğiniz önemli"
Kişisel gelişime dair çalışmalarıyla bilinen ATV Ana Haber Bülteni sunucusu Cem Öğretir, tüm insanların çocukluk döneminde yüksek olan özgüveninin, ilerleyen yaşlarda azaldığına dikkat çekerek başladığı sunumunda, "kapanan toplumdan, açık bir topluma dönüşmeliyiz" dedi. Öğretir, eğitimcilerin ağırlıklı olarak katıldıkları panelde "ne söylediğinizden çok, nasıl söylediğiniz önemli" tavsiyesinde bulunurken, etkili sunum ve hitabetin önemine değindi.
Sanlav: "Sosyal medya neşter gibi. Doktorun elinde hayat kurtarır, katilin elinde can alır"
Sosyal Medya Savaşları Kitabının Yazarı Ümit Sanlav’ın sosyal medyanın tanımlamasıyla başladığı sunumunda sosyal medyayı neştere benzeterek, "Nasıl ki neşter doktorun elinde hayat kurtarabileceği gibi, katilin elinde de can alırsa; sosyal medya da aynı şekilde olumlu kullanımında tartışılmaz faydaları olup, art niyetli kullanımda da çok büyük felaketlere neden olabilir" dedi.
15 Temmuz gecesi vatandaşların sosyal medya mecralarından whatsapp aracılığıyla örgütlenerek, sokaklara çıktığını ifade eden Sanlav, "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, başka bir sosyal medya mecrası olan FaceTime aracılığıyla canlı yayına bağlanarak milletine hitap etmesi, 15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasında en büyük etkenlerden olmuştur. O gece sosyal medya; bayrağımızın, demokrasimizin ve Milletimizin büyük bir felaketten kurtuluşunun ana enstrümanı olmuştur" dedi.
Yıldız Teknik Üniversitesi Akademisyenlerinden Prof. Dr. Teyfur Erdoğdu, sosyal medya ve öğrenci yaklaşımları konulu sunumunda, öğrencilerin sosyal medya kullanım alışkanlıklarına, sosyal medyanın yol açtığı dijital rahatsızlıklara değinirken, özellikle narsisizm tehlikesine dikkat çekti.
Öğretir’den canlı müzik performansı
Oturumun moderatörlüğünü yapan Ümit Sanlav, sunumların tamamlanmasının ardından bir sürpriz yaparak Cem Öğretir için bir gitar getirdi ve panel, Cem Öğretir’in canlı müzik performansı ile sona erdi. Panele katılan MEB üst düzey yöneticileri ve eğitimciler, Öğretir’in şarkılarına hep bir ağızdan eşlik ettiler.
Atölye çalışmalarının da en az oturumlar kadar ilgi gördüğü zirvede, eğitim ve teknoloji sektörünün önde gelen isimleri stant açarak, ziyaretçilerle eğitim ve teknoloji alanındaki birikimlerini paylaştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.