ABD ve NATO’dan müttefikleri, Afganistan’dan ayrılma kararı aldı. Çekilmelerde son aşamaya gelinmiş gözüküyor.

1979’da Afganistan devlet Başkanı Babrak Karmal’ın,  SSCB’liğini ülkeye(Afganistan’a)davet etmesiyle birlikte başlayan YEŞİL KUŞAK’IN en doğu halkası kırılmıştı. Aynı yıl Humeyni’nin İran’a dönmesiyle başlayan İran İslam Devrimi yönetimi,  Şah rejimini yıkarak antiemperyalist bir söylemle ABD’yi de karşısına alıp YEŞİL KUŞAK’IN orta halkası da ortadan kalkmış, SSCB’liğinin sıcak deniz hamleleri hız kazanmıştır.

Adamlar bu gün Tartus limanına üsler kurdular!

Yeşil Kuşak adı altında bizi kazığa bağlamışlar.

Yeşil Kuşağın Ön Asya’daki karakol komutanı Kenan Evren Paşamız da sadakatini ABD’den yana kullanarak, Afgan ve İran yönetiminin aksine, Anadolu Cephesinin yerinde durduğunu, Rusya’ya karşı kararlı bir tutum sergileyerek 12 Eylül darbesini yapmışlardır.

 ABD’nin safında durduğunu dünyaya ilan etmişlerdi.

Türkiye Cephesi o gün bu gün hiç saf değiştirmedi. Değiştiremedi. İçeride ve dışarıda çok ağır bedeller ödenmesine rağmen, ABD kuyrukçuluğu iktidar ve muhalefet cephesinde hiç hız kesmeden aynı frekansta devam etmektedir.

S-400’ler ile vites değişimi yaparak gözdağı vermek istediler ama olmadı. Olamadı. Oldurmadılar.

Nedenini tahmin etmeyeniniz var mı?

Halkbank dosyası, muteber iş adamı Reza Zerrap Bey, Eski bir Başbakanın oğluna yönelik uyuşturucu iddiaları, Sezgin Baran Bey’in anlattıkları ve de anlatacakları, Türkiye’ye uygulanan şantaj uygulamaları karşısındaki derin sessizlik…

Gördüğünüz gibi 12 Eylül 1980’den bu yana uygulanan rejim hep, ABD’nin kâğıdını getirmiştir.

Dün 4 Temmuz’du. Askerimizin şahsında Genelkurmay Başkanı ve Devletimizin başına geçirilen çuval hadisesinden bu yana 18 yılı geride bıraktık.

Irak’ta geçirilen çuvaldan sonra bir de Suriye’de çuval hazırlıkları var. Çok yakın bir zamanda Urfa’daki Balıklı Göl yakınındaki Halil’ür-Rahman Camiinin avlusuna yeni bir bebek bırakılmak üzere!

Ne zaman ders çıkarmayı düşüneceksiniz?

Nedir bu Amerikan seviciliği!

Sizi zincirle mi bağladılar Amerika’ya,

5 gün önce Pakistan Başbakanı İmran Han, parlamentoda yaptığı açıklamada, "Biz Amerika’yla barışta ortak olabiliriz ve olmaya devam edeceğiz. Ancak bir daha asla çatışmalarda ortak olmayacağız" dedi...

Pakistan Başbakanı İmran Han, ülkesinin içerisinde bulunduğu ekonomi ve güvenlikle ilgili sorunların, Pakistan’ın Amerika’nın Afganistan savaşına destek vermesinden kaynaklandığını söyledi. Han, uygulanan politikayı "aptallık" olarak nitelendirerek, kendinden önceki Ziaürrahman, Butto ve Navaz Şerif yönetimlerini eleştirmiştir.

Pakistan Başbakanı, açıklamasında, ülkesinin Afganistan’daki terör operasyonları için ABD’ye askeri üsleri kullandırma olasılığını da bir kez daha reddetti.

İmran Han, ABD’de Afganistan savaşında verilen desteğin ülkesinde terör saldırılarını tetiklediğini, saldırılarda 70 bin kişinin hayatını kaybettiğini ve ekonomik olarak Pakistan’ın 150 milyar dolar zarara uğradığını ifade etti. Han, buna karşın Washington yönetiminin Pakistan’ı "ikiyüzlü" ilan ettiğini söyledi.

Pakistan, ABD’nin Afganistan savaşı başladığından bu yana Washington’la iniş-çıkışlı bir ilişki içerisinde.

Washington, İmran Han’ın bu suçlamaları karşısında Pakistan’ın savaş sürecinde milyarlarca dolarlık yardımlar aldığını, buna karşın Pakistan topraklarının Taliban tarafından bir sığınak olarak kullanılmaya devam ettiğini öne sürüyor.

ABD’nin Taliban’la vardığı anlaşma neticesinde 11 Eylül itibariyle Afganistan’dan tamamen çekilmesi tartışma yaratmaya devam ediyor. Pakistan da ABD’nin bu hızlı çekilme kararının doğru olmadığını savunuyor.

CIA donanımlı El-Kaide lideri Usama Bin Ladin’in savaşçıları, S.Arabistan’ın finansmanı, Pakistan’ın askeri, istibarat ve lojistik desteği ile 10 yıl sonra SSCB’liğinin Afganistan’dan çekilmesiyle sonuçlanmış. 11 Eylül saldırıları sonrası aynı Afganistan, sözüm ona radikal İslam’a karşı mücadele etmek için bu sefer ABD ve NATO Afganistan’ı işgal etmiştir.

Pakistan, direnmiş, işgale destek vermemiş olsaydı ABD, asla Afganistan’a giremezdi. Pakistan o yıllarda hep para kazanan taraftaydı.  

Vahşi Batının kovboyları şimdi bölgeyi terk ediyorlar.

Şimdi nasıl bilmiyorum. Zabıtada bir kural vardı eskiden. Sokak köpekleri itlaf edilirdi.  Köpek kim tarafından öldürülmüşse, ona sürükletirlerdi.

Afganistan halkı, kimin dost kimin düşman olduğunu biliyor. Ödeteceği bedeli bildikleri için ABD’ye bizi bırakıp gidiyorsunuz, bizi sattınız demek istiyorlar.

Onlarda diyorlar ki, “asla yalnız yürümeyeceksiniz”. Yanınıza Türk kardeşlerinizi de gönderiyoruz.

Ne haliniz varsa görün diyorlar.

Kabil Havaalanı güvenliği adı altında verilen yeni Afganistan görevi, yakın gelecekte Türkiye’yi Pakistanlaştırır mı?

Yaşayıp göreceğiz.