Orhan ERDEM
Torlak Kemal
Adnan Menderes Bulvarı Güzelhisar Mahallesi’ni Kurtuluş mahallesinden ayırır. Adnan Menderes Bulvarı eski Turan caddesinin 1960’lı yıllarda Kurtuluş Mahallesi tarafından genişletilerek bugünkü haline geldiğini genç nesiller pek bilmez. Turan Caddesi Kırmızı Minare camiinde biten bir caddeydi. Kırmızı Minare camiinden sonrası bahçıvanlık idi. Caminin güneyinden itibaren tenekeli mahalle başlar balkan göçmenlerinin yaşadığı derme çatma gecekondular bölgesiydi. Buralar fakirliğin, her türlü ezilmişliğin hayat tarzı olarak yaşandığı mekânlardı. Bu gecekondu bölgesi ile doğu tarafındaki Tabakhane Çayına kadar uzanan bölgeye Torlak semti denirdi. Testi, çömlek imalathanelerinin bulunduğu bu bölge şehrin varlıklı kesiminin pek uğramadığı yerlerdi. Torlak semti adını Torlak Kemal’den almıştır. Torlak Kemal 1418 Osmanlı fetret döneminde yaşamış asıl adı Samuel olan Manisalı bir Yahudi dönmesidir.
Ege Bölgesi kıyı şeridinde Osmanlı Devleti zamanında Yahudi, Rum ve Ermenilerden oluşan demografik bir yapı vardır.
Osmanlı Devletine gayri Müslüm azınlıklar tam bir sadakatle bağlanmışlardır. Osmanlı tarihinde gayri Müslimlerin teşkilatlı direniş ve isyanları yoktu.
Devletin temelini Türkler kurucu unsur olarak teşkil etmelerine rağmen ezilen, horlanan, gazada ölen onlar olmuştur.
Bu yüzden zaman zaman Türkmenler başkaldırmış, Osmanlı’ya isyan etmişlerdir.
İdeolojik manada Osmanlı’ya ilk kafa tutan büyük alim şeyh Bedreddin’dir. Ege bölgesinde ona biat eden Manisa da Börklüceli Mustafa, Aydın’da dönme Torlak Kemal’dir. Torlak Kemal Aydın Türkmenlerinin lideridir. Osmanlı Beyazıt Paşa’yı isyana bastırmak için görevlendirir. Mustafa 50 bin isyancı ile Osmanlıya karşı direnir. Yenilir, yakalanır, idam edilir.
Torlak Kemal rivayete göre yakalanır. Ortaklar’da kurulan mahkemede yargılanır. İdama mahkûm olur. Kafası kesilerek kellesi bal tenekesi içinde İstanbul’a gönderilir.
Bu isyanın fikir babası şeyh Bedreddin tutuklanır. Tövbeye davet edilir, reddeder, Serez çarşısında idam edilir. "Yârin yanağından başka her şey ortaktır." Sözü, cumhuriyet döneminde yetişmiş aydınlarca ilk Türk komünisti olarak yüceltilir.
Bir rivayete göre Torlak Kemal’in bağlılarının çoluk çocuğu Nazilli’ye bugünkü Ortakçı kasabası olarak bilinen beldeye iskan edilir.
Torlak Kemal’in naaşı bizim Torlak semti dediğimiz bölgeye gömülür. Torlak Kemal’in naaşı bugünkü Denizli İzmir yolu 1950'li yıllarda açılırken kaldırılır. Torlak kahvesi, torlak kuyusu halkın alt şuurunda Torlak Kemal’e olan saygı ve sevgisinin nişanesi olarak zamanımıza kadar gelmiştir.
Aydın Türkmenleri Torlak Kemal’i unutmamışlar, torlak kuyusunu dilek kuyusuna döndürmüşlerdir. Dileği olan genç kızlar, çocuğu olmayan kadınlar bürgülerinin ucunda gizlice torlak kuyusuna tuz atarak yüzyıllarca dilek dilemişlerdir.
Osmanlı Aydın iline Torlak Kemal’in isyanında verdiği destekten dolayı cezalandırmak için Aydın’a tuz girişini 25 yıl yasaklamıştır. Tuzsuz hayatın devamı mümkün olmazmış. Aydınlı Türkmenlerin zürriyetini kesme amacına yönelik bir cezalandırma yöntemiymiş bu karar.
Bugün Aydın tarihindeki hatıra ve zenginliği modernleştirme adını yok edip, yerine ruhsuz hiçbir kültürel zenginliği olmayan mesaj ve vizyondan yoksun yapılaşmaları büyük şehircilik harikaları zannettik. Bugün Torlak’da keşke torlak parkı, sembolik torlak mezarı, torlak kuyusu ve Osmanlıdan kalan torlak kahvehanesi olsa da yeni nesillere tarihsel olayları ibretlik görsellerle anlatabilsek. Kültürel zenginliklerimizi yaşatabilsek, her olaydan dersler çıkaracak nesiller yetişmesine katkı sağlayabilsek, iyi ve kötüyü olgunluk ve zenginlikle sunabilsek, özgüveni yüksek nesiller yetişme adına.
Meselenin tarihsel boyutunu tarih bilimcileri bilir. Biz Torlak Kemal’i ve Torlak semtini Aydın’ımızın tarihsel ve kültürel bir zenginliği olarak kabul ediyoruz.
Bu zenginliklerin korunması, tanıtılmasını şehrimizin tarihsel kimliğine bir katkı olarak vicdani, insani ve milli, bir görev kabul ediyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.