Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Artık bu gömlek bu gövdeye çok dar geliyor. Yeni Türkiye’den rahatsız olanlar, yeni anayasa karşı çıkanlar başkanlık sistemini duyunca elektrik çarpmışa dönenler bizimle aynı hedefi paylaşmayanlardır. Mecburda değiller ama onların derdi ney, acaba başkanlık sistemine geçilirse bize bu ülkenin idari yapısında yer kalır mı, sıkıntı orada” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Töreni’ne katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomiden demokrasiye kadar her alanda Türkiye’nin sorunlarını çözümü için en ön safta mücadele veren TOBB yönetimine teşekkürlerini sunduğunu söyledi.

Türkiye’nin 12 yılda yazdığı büyük başarı hikayesinde çok büyük gayreti ve katkısı olan TOBB’un 2023 hedeflerine ulaşılma konusunda da aynı öncü rolü sürdüreceğine inancını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlığı döneminde olduğu gibi cumhurbaşkanlığı görevi sırasında da iş dünyasının önünü aşmanın gayreti içinde olduğunu ve olacağını kaydetti.

Kuveyt ve Kazakistan seyahatlerinde iş adamlarıyla birlikte gittiği anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün yurt dışı seyahatlerinde işadamlarıyla birlikte gittiğini hatırlattı.

“KÜRESEL REKABET ÖYLESİNE SERT Kİ DURDUĞUNUZ DA KAYBEDİYORSUNUZ”

İşadamlarının yurt dışındaki sıkıntılarını aşma gayreti içerisinde olduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizin daha çok üretmeniz, daha çok ihracat yapmanız, daha çok istihdam sağlamanız için her türlü çabayı gösterdim, göstermeye devam ediyorum. Bizim yaptığımız iş yolu aşmaktır. Bu yolu değerlendirecek olan sizlersiniz. Bugün geldiğimiz yere baktığımda bu konuda gerçekten iftihar verici bir başarı gösterdiğinizi görüyorum ama yetmez. Daha çok çalışmamız lazım. Daha çok koşturmalıyız. Küresel rekabet öylesine sert ki durduğunuz da kaybediyorsunuz. Aynen rampadaki araç gibi” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürekli vites yükselterek, sürekli yenilenerek yola devam edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

“BİZİM YOLDAŞLARIMIZ İŞTE BURADA”

“Türkiye’nin adeta kolunun, kanadının kırıldığı, kıpırdayamaz hale getirildiği günlerden bölgesinde ve dünyada öncülük rolü üstlenen bir döneme ulaştık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bugünlere gelmek elbette kolay olmadı. Ekonomide pek çok engellemelere maruz kaldık, hatırlayın, demokraside pek çok suikast teşebbüsü yaşadık, hatırlayın. Sosyal barışı, toplumsal huzuru bozmak için sayısız girişimde bulunuldu. Yargı ve emniyet içindeki bir çetenin darbe teşebbüsüne şahit olduk. Çevremiz adeta bir ateş çemberiyle kuşatılarak coğrafyamızdaki kardeşlerimizle bağlarımız kopartılmaya çalışıldı. Ama bunların hiçbiri Türkiye’nin 2023 hedefleri için yürüdüğü yoldan alı koymaya yetmedi. Zorluklar, sıkıntılar yaşıyoruz buna rağmen yolumuza devam ediyoruz. Eskiler derdi ki, ‘önce refik sonra tarik’ yani ‘önce yoldaş, arkadaş sonra yol.’ Eğer iyi arkadaşın olmazsa, iyi yoldaşın olmazsa yolunda bir anlamı olmaz. Bizim yoldaşlarımız işte burada. Bizim yoldaşlarımız milletimiz, milletimiz ve sizlerle yürüdüğümüz müddetçe bizi yolumuzdan alı koymaya kimsenin gücü yetmeyecek. Türkiye’nin gücü istikrar ve güven ortamını sürdürmesinden geliyor. Bu iki kavram sihirli kavramlar. Geçtiğimiz 12 yılda yaşanan kimi hadiseler başka bir dönemde gerçekleşseydi inan Türkiye defalarca yerle yeksan olurdu.”

“TÜRKİYE BÜYÜMEYE, GÜÇLENMEYE DEVAM EDECEK”

Türkiye’nin 12 yılda tarihindeki en büyük kalkınma hamlelerini gerçekleştirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasinin geçmişte hiç olmadığı kadar güçlü olduğunu vurguladı.

Bunun milletin kendilerine olan güvencinden olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz imkanları hazırladık sizde onlarla bir büyük başarı hikayesi ortaya çıkardınız. Yani biz adeta pasördük, pas attık, sizde golü attınız. Siz kazandıkça Türkiye kazanıyor, 78 milyon kazanıyor. Bu dayanışmayı sürdürdüğümüz müddetçe Türkiye büyümeye, güçlenmeye devam edecektir. Sizin daha fazlasını yapabilecek potansiyele ve azme sahip olduğunuzu biliyorum” dedi.

“Lütfen daha çok yatırım yapın” diyerek işadamlarına seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Şu anda Türkiye’de 6 teşvik bölgesi var ve bunları iyi değerlendirmemiz lazım. Buralarda aslında yapılacak yatırımların sizleri olan maliyeti çok düşük ama bir şey istiyorum cesaret. Risk almadığınız sürece başarılı olmanız mümkün mü? Ekonomi risktir, siyaset risktir ama en önemlisi yaşam risktir. Yaşamında riski var. Öyleyse bu riski biz göze alacağız ve oralarda o teşviklerden istifadeyle yatırımlarımızı yapacağız. İnanın terörün belini de biz onunla kırarız. Terörden korkmayacaksınız, terörü korkutacaksınız. Bunu yaptığımız anda bunu başarırız. Birinci bölge, ikinci bölge, üçüncü bölge buralarda da biliyorsunuz eğer yatırımlar stratejik yatırımlarsa buralarda eğer altı, beş, dört o bölgelerin aldığı teşvikler neyse o teşvikleri oralarda da alma hakkınız var. İmkanınız var. Bütün mesele bu adımları atmamız. Lütfen daha çok yatırım, ihracat, istihdam oluşturun. Lütfen daha çok kazanın ve bu halkayı büyüterek devam ettirin. Ülkemizin ve milletimizin önüne kurulan tuzakları ancak bu şekilde aşabiliriz. Ekonomisi güçlü olmayan bir Türkiye diğer alanlarda da çok büyük irtifa kaybeder. Tarihimiz bunun örnekleri ile dolu. Yeni Türkiye yolunda birlikte yürümeye davet ediyorum. Ülkemizin yeni bir yol ayrımına yaklaştığını biliyoruz ve görüyoruz. Eski Türkiye tüm kurumlarıyla, tüm alışkanlıklarıyla, tüm uygulamalarıyla artık miadını doldurdu. İstikrar ve güven iki sihirli kavram bunlar çok önemli. Eğer güven yoksa istikrar olmaz. İstikrar yoksa kalkınma olmaz. Bunu sağlamamız lazım. İstikrar ve güven ortamını kalıcı hale getirmek için artık yeni araçları, yeni yöntemlere ihtiyacımız var. Bunun yolu da yeni anayasadan geçer. Dolayısıyla yeni anayasa da yetmiyor yeni anayasayla birlikte yeni anayasanın en önemli başlıklarından bir tanesi de başkanlık sisteminden geçiyor. Artık bu gömlek bu gövdeye çok dar geliyor. Yeni Türkiye’den rahatsız olanlar, yeni anayasa karşı çıkanlar başkanlık sistemini duyunca elektrik çarpmışa dönenler bizimle aynı hedefi paylaşmayanlardır. Mecburda değiller ama onların derdi ney, acaba başkanlık sistemine geçilirse bize bu ülkenin idari yapısında yer kalır mı, sıkıntı orada.”