Tarihi namazgah, Aydın’dan İzmir’e deve kervanları ile ticaret yapılan dönemlerde yolcuların ve tüccarların namaz kılabilmesi amacıyla müştemilatı ile birlikte inşa edilmişti. Şehrin batı girişinde konumlanan ve asırlarca ayakta kalmayı başaran yapı, Cumhuriyet Dönemi'ne kadar sağlam bir şekilde varlığını sürdürdü. Restorasyon sırasında, çevresi açık bırakılan ahşap direkler üzerine inşa edilen çatı, mahya kiremit ile kaplanarak orijinal haline sadık kalınmaya çalışıldı. Ancak çatının birkaç yağış sonrasında çökmesi, yapı ile ilgili soru işaretlerini gündeme getirdi.

Yaşanan yıkım, restorasyonun kalitesi ve sürecin denetimi konusunda tartışmalara yol açtı. İhaleyi gerçekleştiren kurum ile çalışmayı üstlenen firmanın sorumluluğu ve restorasyonun detayları merak konusu oldu. Vatandaşlar, uzun yıllar boyunca ayakta kalan bu tarihi yapının kısa sürede hasar görmesini, ihmal ve hatalı işçilikle ilişkilendirerek tepkilerini dile getirdi.

Yetkililerin olayla ilgili inceleme başlatması beklenirken, bu durum tarihi yapılarımızın korunmasında daha dikkatli olunması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Tarihi mirasın korunması ve bu tür yapıların geleceğe sağlam bir şekilde aktarılması için gerekli adımların atılması büyük önem taşıyor.