Sosyal medyanın da “bir adabı var”
Korona virüs (Covid 19) sürecinde iletişimin çok büyük bir bölümünün dijital mecralarda devam etmesi, hepimizin yaşamlarında değişikliğe sebep oldu. Yaşar Üniversitesinde “Görgü Kuralları ve Protokol”...
Korona virüs (Covid 19) sürecinde iletişimin çok büyük bir bölümünün dijital mecralarda devam etmesi, hepimizin yaşamlarında değişikliğe sebep oldu. Yaşar Üniversitesinde “Görgü Kuralları ve Protokol” dersi veren Öğretim Görevlisi Dr. Uğur Oral, sosyal davranış kurallarının dijital ortamlarda ve özellikle sosyal medyada da geçerli olduğunu hatırlatarak, sosyal medya iletişiminde de saygı ve nezaketin ihmal edilmemesinin bugünlerde daha da önem kazandığının altını çizdi.
Yaşar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Uğur Oral, özellikle pandemi süreciyle birlikte gündelik hayatımızın çok önemli bir bölümünü oluşturan sosyal medyanın kendisine has görgü kurallarına uyulmasının “sağlıklı bir sosyalleşme” adına önemli olduğunu söyledi. Yaşar Üniversitesinde verdiği “Görgü Kuralları ve Protokol” dersi öğrencilerden büyük ilgi gören Dr. Uğur Oral, salgının ağırlığını hissettirmesinin ardından evlerinde kalan insanların internet ortamına taşıdıkları sosyal ilişkilerinde de yüz yüze iletişimdeki hassasiyetleri sürdürmeleri gerektiğini ifade etti.
Sosyalleşme bir ihtiyaç
Sosyalleşmenin insanoğlunun doğuştan gelen bir ihtiyacı olduğunu belirten Dr. Uğur Oral, “Ancak ne yazık ki insanlar bazen sanal ortamı ve sosyal medyayı; özgürlüklerin sınırsızca yaşandığı, kuralları olmayan bir platform olarak algılama hatasına düşüyor. Oysa yaşamakta olduğumuz sosyal izolasyon sürecinde, gündelik yaşantımızda ilişkilerimizi düzenleyen sosyal davranış kuralları, internet aracılığıyla kurduğumuz iletişimde de aynen geçerlidir. Klavye başına geçtiğimizde de görgü kurallarına duyarlı bir biçimde hareket etmek sosyal ilişkilerimizi daha da güçlendireceği gibi bunun tersi bir durum ise mevcut ilişkilerimizin sonlanmasına neden olabilir” dedi.
"Ortam sanal ama insanlar gerçek, saygıyı unutmayın"
Sosyal medyada dikkat edilmesi gereken bazı görgü kurallarını anımsatan Dr. Uğur Oral şöyle devam etti: “Örneğin, size gönderilen bir elektronik postayı, bir mesajı ya da bir gönderinize yapılan yorumu mutlaka yanıtlandırmanız gerek, aksi kabalık olur. Herhangi bir gönderiye yorum yaparken ‘hakaret’ ile ‘eleştiri’ arasındaki sınırı bilmek ve korumak da bu bağlamda çok önemli. Ne yazık ki okuduğumuz birçok yorumun eleştiri sınırını zorladığını gözlemliyoruz, sosyal medyada fikir beyan etmenin ötesinde fikir empoze etmeye çalışıyoruz. Şuna dikkat etmemiz lazım; gerçek hayatta birisinin yüzüne karşı söyleyemeyeceğimiz bir şeyi sanal ortamda da söylememeliyiz. Ortamın sanal olması, bizim veya karşımızdakilerin gerçekliğini azaltmıyor.”
"Yazılı iletişim daha zordur, daha çok özen ister"
Yazılı iletişimin, beden dilimizi, sesimizi kullanamadığımız için yanlış anlaşılmalara da çok açık olduğunu hatırlatan Uğur Oral, “Dolayısıyla karşımızdakini anlama ve kendimizi doğru ifade etme konusunda daha da fazla özen göstermek bir zorunluluktur. Unutmamamız lazım ki internette yazılanlar buza yazılmıyor, orada kalıyor ve pek çok kişi tarafından görülüyor. Bu da yine bizi, ilişkilerimizde daha çok saygı, daha çok özen gösterme noktasına taşımalıdır” diye konuştu.
"Doğru Türkçe kullanın"
Dr. Uğur Oral, dijital ortamlardaki iletişimde dikkat edilmesi gereken birkaç görgü kuralının da altını çizerek şunları söyledi: “Türkçe yazım kurallarına göstereceğimiz hassasiyet, eğitim düzeyimiz ve ciddiyetimiz hakkında karşımızdaki kimseye fikir vereceğinden, doğru bir Türkçe kullanmak her zaman önemlidir. Evden çalışırken, gecenin ilerleyen saatlerinde mesaj uyarı sesinin uykusu hafif olanları uyandırma ihtimaline istinaden gerekli olmadıkça geç saatlerde mesaj gönderilmemelidir. Yine çok sık yapılan hatalardan biri, bir vefat durumunda sosyal medya üzerinden başsağlığı dilemek. Doğum günü, terfi, evlilik yıl dönümü gibi durumlarda belki dijital platformlarda yazılan bir mesajla kutlama uygun olabilir ama vefat durumunda taziye mutlaka bizzat arayarak iletilir.”
"Görgü, dijital ortamda da bumerang gibidir"
Görgü kurallarının özünü oluşturan saygı ve nezaketi bir bumeranga benzeten, karşımızdaki insanlara nasıl davranırsak aynı davranışın bize geri döneceğini ifade eden Dr. Uğur Oral, “Gündelik hayatta görgümüzü ortaya koyan ‘lütfen’, ‘teşekkür ederim’ gibi ifadeleri internet bazlı iletişimde de kullanmaya özen göstermeliyiz. Sosyal medyada ‘özel alan’dan çıkıp, ‘sosyal alan’a geçtiğimizi ve sosyal davranış kurallarına göre hareket etmemiz gerektiğini unutmamalıyız. Nasıl ki yakından tanımadığımız, resmi ilişki içinde olduğumuz kimselere ‘siz’ diye hitap ediyorsak, yani ‘sen’ diyemiyorsak, dijital ortamlarda da aynı nezaketi göstermeliyiz. Sosyal ağların zaman tünelinde yazdığımız bir yorumu herkes okuyacağından, özel bir şey söyleyeceksek bunun için mesaj uygulamasını kullanmak daha doğrudur. Elbette genel bir kural olarak da erkeklerin bir kadınla nasıl konuşulacağını, sosyal medyada sohbet ederken de unutmamaları gerekir” dedi.
"Saygının muhafaza edilmesi gerekiyor"
“Saygı” erdeminin sosyal medyada muhafaza edilmesi gerektiğine vurgu yapan Oral, “Size gönderilen bir e-posta ya da mesaj, gönderene ait özel bilgiler içeriyorsa veya paylaşılabileceği özellikle belirtilmemişse, diğer kişiler ile paylaşmadan önce mutlaka gönderen kişiden izin istemek gerekir” hatırlatmasında bulundu. Pandemi sürecinde bazı programlar aracılığıyla görüntülü sohbetlerin, toplantıların yoğun ilgi gördüğünü, kamera ve mikrofon kullanımıyla bir tür yüz yüze iletişime geçildiğini ifade eden Dr. Uğur Oral sözlerini şöyle sürdürdü: “İzin almadan, uygun olup olmadığını sormadan kimseye görüntülü arama çağrısı yapmamanız, bu konuda ısrarcı olmamanız gerekiyor. Evde kalma zorunluluğumuz, uymamız gereken görgü kurallarını bize unutturmamalı, normal hayatımızda insanların bizi nasıl görmelerini istiyorsak, kameranın karşısına da öyle geçmemiz lazım. Gece uyuduğumuz kıyafetle ya da örneğin iki üç günlük sakalla, dağınık bir saçla, bakımsız bir halde görüntülü görüşmeye dahil olmak karşımızdakilere saygısızlıktır. Aynı şekilde sanal toplantılarda birisi konuşurken diğer katılımcıların cep telefonlarıyla oynamaları, bir şeyler yemeleri, birbirleriyle yazışmaları da görgü kurallarına göre yanlıştır. Bu toplantıların sonunda bağlantıyı birdenbire kesmek yerine, katılımcılara kısaca ‘hoşça kal’ diyerek ayrılmak da önemlidir. Kısacası, yüz yüze iletişimde dikkat ettiğimiz kuralları dijital iletişimde de sürdürmek size değer katacaktır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.