Yasaklar, engeller, haksızlıklar;
Ülkemizin içinde bulunduğu zorlukları televizyonlarda canlı yayınlarda, acı çeke çeke izliyoruz. Tarihin miladı bizim kuşağımızı bu dönemde adeta sınıyor gibi. Memur, İşçi, köylü, asgari ücretli ve emekliler, topyekûn ekonomik yoksullukla mücadele ediyor sınanıyor. Toplumun bu feryadı yüksek sesle dile getirilirken, anlayan dinleyen maalesef duyan olmuyor. Anneler çocukları için pazarlarda artık topluyor. Babalar çocuklarına harçlık veremedikleri için akşam eve geç gelip sabah erken çıkıyor. Çocuğundan kaçıyor.
Ülkenin ekonomik durumu ve geleceğe dönük gidişatını hangi cümlelerle ifade edeceğimi bilemiyorum.
İçim kan ağlıyor. Kelimeler boğazımda düğümleniyor. O kadar fazla sosyal ve ekonomik sorunlarla karşı karşıyayız ki anlamakta güçlük çekiyoruz.
Bu sorunlar ne zaman son bulacak?
Gariban milletimiz refaha nasıl kavuşacak?
Sıkıntılar dayanılacak gibi gözükmüyor..
Haksızlıklar adaletsizlikler, kul hakkı yemeler bitmek bilmiyor. Laik Demokratik Sosyal Hukuk Devletinde yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nde Anayasa ve Hukukun üstünlüğünün olduğu yere bunları konuşuyor olmak acı veriyor.
Liyakatin hakkaniyetin layıkıyla uygulanması halinde, imkan da verildiğinde bu ülkenin gençleri, geleceğin Türkiye'sini yaratacak ve yaşatacaktır. Aksi halde beyin göçünün önüne geçilemez.
Sözlü sınavlarda liyakatı rafa kaldırıp mülakat ile yapılan atamalar şaibe yaratmıştır. Umudumuz en büyük servetimiz gençlerimize yazık olmuştur. Gençlerimiz heba olmuştur.
15 Temmuz öncesinde sınav soruları çalınıyordu. O zamanda haksızlıklar çok konuşuldu, mağduriyetler yaşandı. Fetö terör örgütü ülkeyi neredeyse işgal etmişti. Hakimlik savcılık sınavlarını derece ile kazanan hakim ve savcı adaylarını mülakatlarda elediler, KPSS sorularının defalarca çalındığı söylendi, Tıpta Uzmanlık Sınavlarına (TUS) bile el atıp şaibe yarattılar. Devlet memurluğuna geçişte mülakat sistemi hiç bu kadar yara almamıştı. Mülakatlarda ucu açık eleştiriye kapalı, kameralardan uzak sınavlar yapılıyor. Türkiye derecesi yapmış pırıl pırıl gençleri eziyorlar yok sayıyorlar. Yıllardır konuşuldu, anlatıldı itiraz edildi mahkeme kapıları aşındırıldı. Bir sonuç elde edilemedi. Adaletsizlikler bitmek bilmiyor. Neden?
Ailelerin onca çabası yok sayılıyor. Neden?
Yokluk içinde büyük zorluklarla üniversite eğitimi alan köylü şehirli fakir çocuklarının umutları söndürülüyor. Neden?
Tüm olan bitene karşı, ses çıkartan itiraz eden sokağa çıkan hakkını arayan insanların çabası boşa gidiyor. Neden?
Demokrasiden insan haklarından adalet ve hakkaniyet den bahsedenler neredesiniz?
Devletimiz haksızlıklara karşı bizim en büyük güvencemiz değil midir? Mazlumun hakkını kim koruyacak? Milletimiz devletine hükümetine güvenmek istiyor.
Geleceğin Türkiye'sini nasıl inşa edeceğiz. Ahlak ve Faziletten yoksun, hak ve adaletin olmadığı toplumlar yıpranırlar sarsılırlar ve sonrada yok olurlar.
Eskiden başında devlet olan ismiyle "Devlet İstatistik Enstitüsü" vardı. Bu kurum tarafsız ve özerk yapısıyla kamuoyunu bilgilendiriyor aydınlatıyordu. Bu kurumun verileri doğrultusunda, ekonomide tarımda, ihracatta kalkınma ve eğitim öğretimde planlamalar yapılıyordu. Buna göre programlar hayata geçiriliyordu. Şimdi Tüik'e dönüşen bu kurumun kamuoyu bilgilendirmelerine inanmak güç. Kapılarına zincirli kilitler vuruluyor. Bugün mülakat mağduru gençlerin hakkını aramak için MEB kapılarına gittiğinizde sizi yine asma kilitli zincirler karşılıyor. Bu ülkede hak ve adalet nasıl aranacak?
Siyasi partilere muhalefet liderlerine engeller çıkarılıyor. Bunu anlamak mümkün değil. Milyonlarca insanın oyunu almış bir parti liderine bu yapılmamalı. Kapılarda bekletilmemeli. Zorluklar çıkarılmamalı. Barış içinde, usulüne uygun devlet gelenekleri de gözetilerek hareket edilmeli. Eskiden acımasızca birbirini eleştiren siyasiler. Atışmalarını salonlarda meydanlarda bırakırlardı. Bu görüntüleri mumla arar olduk. Bugünün muhalefet liderleri ileride iktidar olabilirler. Bu siyasiler ilerde ülkemizi yönetebilirler.
Daha fazla demokrasi, daha fazla anlayış ve fedakârlık hepimize lazım olacaktır.
İyilik ve sevgi dünyayı kurtarır.
Anlayış ve sabır yüceltir.
Saygılarımla,
En güzel duygularımla sağlık ve mutluluk içinde nice yeni yıllara kavuşmanız dileğiyle.