Zeytin mi? Tesis mi?

Mehmet EROĞLU

Değerli okurlar son günlerde zeytin alanlarının imara açılması gibi hükümetin aldığı karara gerek muhalefetten gerekse duyarlı kamuoyundan çok büyük bir tepki gelince hükümet geri adım atmak zorunda kaldı. Getirdiği bu kanun tasarısını veya teklifi geri çekmek mecburiyetinde kaldı.

Zeytin batı Anadolu ve Ege bölgesi gibi bölgelerde halkımızın geçim kaynağıdır. O nedenle bu bölgelerde yaşayan halkımızın el emeği ve göz nurudur.

Aydınımız için şöyle derler: “Ovasından bal akar dağından yağ akar” evet bu yağlar da zeytin ağaçlarından gelir. O nedenle zeytin ağacı halkımız tarafından kutsal olarak bilinir. Bu nedenle hükümet tarafından getirilen bu teklife büyük tepki geldi.

Zeytin ağacı antik dönemlerden beri kıymeti ve değeri bilinen önemli bir meyve ağacıdır.

Yunan mitolojisinde yeni kurulan bir şehre isim verilmesi için yarışılır.

Bu yarışı Athena kazanır.

Bakın nasıl kazanmış.

Antik Yunan’da tanrıların başı Zeus, insanlığa en değerli armağanı veren tanrı ya da tanrıçanın yeni kurulan şehrin hükümdarı olacağını vaat etmiştir. Bu haberi duyan deniz tanrısı Poseidon ve bilgelik tanrıçası Athena büyük bir mücadeleye girerler. Poseidon, insanları keşfedilmemiş, uzak diyarlara götürecek olan görkemli “Atı”; Athena ise insanlığa yüz yıllar boyunca bereket ve yaşam kaynağı olacak olan Zeytin Ağacını yaratır. İnsanların huzuruna sunulan bu armağanlardan ancak bir tanesi daha değerliydi ve şehir Zeytin’in gerçekten bir bereket kaynağı olduğunu kabul etmiştir. Bunun üzerine Athena’nın onuruna yeni kurulan şehre “Atina” ismi verilmiştir. Yani aslında bizim bugün hayatımızın neredeyse her yerinde kullandığımız zeytin yeryüzüne armağan olarak gönderilmiştir.

Zeytin o kadar marifetli bir meyve ki, bize aynı zamanda şifa kaynağı da oluyor. En baş sırada kalp ve damar sağlığını olumlu yönde etkilemesiyle bilinir. Hayvansal yağlar yerine zeytinyağı gibi doymamış yağları tüketmek kalp hastalıkları olanların yanı sıra normal bireylerin de daha sağlıklı olmasına katkı sağlar. Aynı zamanda kanser önleyicidir, günümüzde kanser vakalarının artmasının başlıca sebebi beslenme alışkanlıklarımızdır. Zeytin bu konuda bize önemli bir alternatif çözüm olabilir.

Zeytinin en ilginç yanlarından biri ise hava kirliliğinden koruyor olması. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanlar olarak hava kirliliğinden oldukça şikâyetçiyiz ve her konuda olduğu gibi, doğa bize bu konuda da meyvesini sunuyor. Eğer günde bir çay kaşığı kadar zeytinyağı tüketilirse bireyin kan dolaşımı dengeleniyor ve bunun sonucunda hava kirliliğinden korunmuş oluyor. Tabii unutmamak lazım, zeytin doğal bir yaşlanma karşıtıdır.

Yine Antik ve mitolojik kaynaklarda zeytin hakkında şöyle diyor.

Eski Mısır'a zeytini ve nasıl işleneceğini öğreten tanrıça İsis'tir. III: Ramses Güneş Tanrısı Ra'nın şehri Heliopolis'i (İunu) zeytin ağaçlarıyla süsler. Mısırda dini ayinlerde arınma aracı olarak zeytinyağı kullanılırdı.

Eski Ahit'e göre tufan durulduktan sonra Nuh gemisinin penceresinden beyaz bir güvercin salar. Güvercin gagasında zeytinin dalı ile döner.

İsa Peygamberin göğe yükseldiğine inanılan Kudüs'teki Zeytin Dağı'ndaki bahçede o zamandan kalma zeytin ağaçları bu gün hala yaşamaktadır.

Kuran'ı Kerim ise zeytinin (incirle birlikte) insanlığa bir hediye olarak Sina Dağı'na cennetten indirildiğini yazar. İslam'ın kutsal kitabı çok defa zeytin ağacı üstüne yemin eder. Kuran'a göre zeytin mübarektir ve ne doğuya ne de batıya aittir. Zeytinyağı ateşe dokunmasa bile ışık çıkaracak gibi berraktır der.

Zeytin ağacı Akdeniz kökenli bir bitkidir. MÖ 8. binyılda insanlar tarafından zeytin meyveleri toplanmıştır. Yöntemli bir biçimde zeytin yetiştirildiğine dair ilk bulgular Girit adasında MÖ 1500'lere dayanıyor. İlk M.Ö.3000’lerin Filistin’ de üretimi bulguları mevcuttur.

Bolluğun, adaletin, sağlığın, barışın, zaferin, gururun, bilgeliğin, aklın, ölümsüzlüğün, arınmanın ve yeniden doğuşun simgesidir. Tüm kutsal kitaplarda, binlerce yıllık öykülerde, masallarda hep onun adı geçer. 

Zeytin ağacı binlerce yıl yaşayabilir. Gövdesi son derece dayanıklıdır. Çürüyüp ölse bile dibinden sürgün vererek yeniden dirilir. Bu yüzden zeytin ağacı ölümsüzdür, hayat ağacıdır. Bu açıdan her gün gördüğünüz bir zeytin ağacı insanlık kadar eski olabilir.  

Şimdi soralım zeytin mi daha önemli tesis mi?

Kararı sayın okuyucular versin.
 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.