“Fırt” adlı mizah dergisi rahmetli Özal’ın karikatürünü kapak yapar.
O dönemde yapılan zamlara atıfta bulunarak,
“Zampiyon”
Bu karikatürün başlığıdır.
Karikatürde Özal “Boksör” olarak çizilmişti. Millete zam yumruğu atıyordu.
Başbakan karikatüristi aradı, karikatürün orijinalini istedi, imzalı olarak…
Karikatürü çerçeveletti.
Başbakanlık konutunun duvarına asar.
Sabah akşam gülümseyerek seyrettiği anlatılır.
Ne kadar sıcak,
Hoşgörülü bir bakış açısı…
**
Karadenizli, uzun burunlu karikatürleri çizilen,
Bülent Ecevit, hiçbir yazar-çizeri mahkemeye vermemiştir.
TBMM ve Başbakanlık önünde yağmur altında ve soğukta
Bekleyen gazeteci meslektaşlarına koşarak kucaklardı.
-Ah! İçimi sızlatıyorsunuz, diyerek…
Bülent Ecevit...
Bir maden kazasında haberi duyar duymaz madene ulaşır. Kurtarma çalışmalarına destek vermek için madende kaldığı dört günü mazeret izni olarak, kaleme aldığı bir dilekçeyle o ay ki maaşından düşürtür. Makam arabası Renault marka sıradan bir arabaydı, üzerine kayıtlı iki tane kooperatif evi vardı... Yaşama geçirmek istediği köy-kent projesi çok büyük bir kalkınma hamlesi başlattı.
Adı kara oğlandı ama alnı ak olarak vefat etti...
**
Süleyman Demirel de hoşgörülü bir devlet adamımızdır.
Önünde koyunları, koyu ağaç gölgesinde oturmuş,
kaval çalan “Çoban Sülü” diye onlarca karikatürü çizildi.
-Binaenaleyh basın hürdür,
diyerek gülümsedi.
**
Rahmetli Özal’ın aksine Sayın Başbakanımızı karikatürlerde
kedi olarak çizen karikatüristleri mahkemeye verdiği hala akıllardadır.
Soma’da “Yeşil Portakal” marketinde yaşananlar gündem olur.
Sayın Başbakan, 2009 yılında Aydın’a geldiğinde,
Kendisine tepki gösteren, bağıran çocuğu yanına çağırdığı,
konuştuğu, çocuğun boynunda kızarıklık oluştuğu şeklinde haberler
medyada yer alır. Bu olay o yıllarda adliye koridorlarına da taşınmıştı.
Artık MSÖ, 18 yaşında bir üniversiteli veya adayı bir genç olsa gerek…
**
Çocuk demişken, 2. Dünya Savaşı sonrasında
-Aç bıraktınız bizi.
Diyerek kendisine taş attırılan çocukların yanına giden,
Ülkeyi savaşa girmekten kurtaran devlet adamımız,
İsmet Paşanın sözleri ne kadar etkileyici,
-Aç kaldınız belki çocuğum ama babasız kalmadınız...
**
Soma’da 2014 Mayıs ayı…
Başbakanlık Özel kalem Müdür Yardımcısı idi Yusuf Yerkel,
Provokatör denilen maden işçisi Erdal’a tekme savururken,
Basında yer alan fotoğrafını üzülerek, sıkılarak izledik…
**
Önümüzdeki haftalarda idrak edeceğimiz ve de yaklaşan
Biz Müslümanların kutsal Ramazan ayında,
Bu sahnelerin bir daha yaşanmaması adına,
Öncelikle örnek olacak büyüklerden başlayarak
Barış ve hoşgörü içinde yaşamak ümidiyle!