Yiğit Türkmen Beyi aynı kararlılıkla, aynı iman ve inançla yılmadan bu onurlu mücadelene devam et. Çünkü senin arkanda kenetlenmiş yetmiş dokuz milyon Türk milleti ve üç yüz milyonluk Türk dünyası var. Daha yetmedi Balkanlardan Kafkaslara Afrika Somali den Asya’ya, Endonezya’ya, Pakistan, Afganistan, Pakistan’a taa Amerika’dan Çin Doğu Türkistan’a ve Avustralya’ya kadar uzanan 1,7 milyarlık koca bir İslam dünyası var arkanda.
Artık o hantal çalışan eski DIŞİŞLERİ yok. Eski Türkiye olmadığı gibi dinamik, hareketli, hızlı ve mobil, dünyanın neresinde bir Türk varsa, dünyanın neresinde mazlum bir müslüman varsa; Balkanlardan Kafkaslara, Afrika çöllerinden Amerika, Çin ve Avustralya da her yerde, her kıtada DIŞİŞLERİ var. Büyükelçilikler var, konsolosluklar var. Kültür ve gönül elçilerimiz var. TİKA var, İHA var, YUMUS EMRE Türk Dil Enstitüsü var, sınır tanımayan yeryüzü doktorları var, AFAD var, Türk kızılayı var. Var, var, var, DIŞİŞLERİ var, Türkiye var. Dış işlerimiz sanki bütün dünyayı, bütün ülkeleri, bütün kıtaları ‘’biri bizi gözetliyor TV programında olduğu gibi’’ bir gözetleme evi gibi çalışıyor. İşte böyle devasa bir teşkilatın, bakanlığın başında Sayın Mevlut Çavuşoğlu var.
Ey Torosların mert, yağız, yiğit evladı! Türkmen Beyi! Sana selam olsun! Ufkun ve bahtın açık olsun. Ülkem ve dünya barışı için gayret ve çabaların bol olsun. Halep’te, Şam'da, Suriye’de, Telafer’de, Musul Kerkük'te, Irak'ta, kan, gözyaşı zulüm ve savaşın son bulduğu; barış ve kardeşliğin müjdelendiği, aydınlık günlerin çok yakın olduğu, yarından da yakın olduğu ümit ve inancımla, dört gözle müjdeli haberlerini bekliyorum Sayın Çavuşoğlu. Ülkem adına, orta doğudaki insanlığı katleden vahşetin son bulması adına, Halep için, kardeşlerimiz için, insanlık için bekliyorum ve istiyorum. En tabi hakkımız olan yaşam hakkı için ben yaşamak istiyorum. Zulüm gören, işkence gören, tecavüz edilen ve insanca yaşamak isteyen o kardeşlerimle ben yaşamak istiyorum. İnanıyorum ki bu hak sizlerin bizlerin ve hepimizin hakkıdır. Bu hakkınızı hiç korkmadan kullanın ve haykırın bütün dünyaya. Öyle haykırın ki yer gök inlesin, taşlar yerinden oynasın, kayalar parçalansın.
Bu millet Çanakkale’de Kurtuluş savaşında, Sakarya’ da, Dumlupınar’da, Ege’de, Nazilli’de, Aydın’da, İzmir’de, Antep’te, Maraş’ta, Adana’da, Mersin’de vatanın her karış toprağında bunu başardı. Kurtuluş savaşına tarih yazdı, kahramanlık destanı yazdı. 15 Temmuz hain FETÖ ÇETESİ’nin darbe teşebbüsünü bu büyük millet püskürttü, tarihin akışını değiştirdi. Sen o şanlı ecdadın, o kahraman Ata’nın evladısın, torunusun. Sen başaracaksın. Zafer mazlumların, inananların olacak. Kara günler karartmasın içimizi. Her karanlık gecenin bir aydınlık sabahı vardır. Hiç korkma! İleri, daima ileri, hedefine doğru yürü! Ne diyor şair:
‘’Yelkenler biçilecek, yelkenler çekilecek,
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek
Yürü! Hala ne diye oyunda oynaştasın
Fatihin İstanbul’u fethettiği yaştasın
Kızım sende fatihler doğuracak yaştasın.’’
Halkıyla, vatandaşıyla el ele gönül gönüle bütünleşen Çavuşoğlu’na, Torosların yiğit met Türkmen Bey’ine selam olsun! Hani derler ya her başarılı erkeğin arkasında bir bayan vardır. Çok doğru söz. Bir de ‘’ yiğidi öldür, ama hakkını yeme demişler. Her başarılı bakanın arkasında, mutfağında devletin ve milletin bekasına inanmış, mesai, zaman kavramını unutmuş, bu topraklara aşık, bu bayrağın aşığı, hizmet sevdalısı, yetişmiş akıllar, beyinler var. Dış işleri bürokrasisi, bürokratlar, büyükelçiler var. Atalarımız kuş alayıyla uçar demiş. Tek kanatlı kuş uçamaz. Bu büyük ekip ve takım oyunu. Dışişleri büyük bir orkestra. Bu orkestrayı zevkle, gururla dinliyoruz. İzliyoruz. Bu devasa teşkilatın başındaki DIŞİŞLERİ Bakanımız Sn. Mevlüt Çavuşoğlu’nun cesur ve gayretli çalışmalarını görüyoruz. En kalbi duygularımızla tebrik ediyor ve başarılı çalışmalarının devamını diliyoruz. Hoşça kalın, sağlıklı yaşayın, sevgiyle kalın. Selam sevgi ve saygılarımla…