Yeni Türkiye, yerde yatan aciz madenciye tekme savuran karaktersizlerle, karısının yanındaki adama arkadan yaklaşıp silah sıkan alçakların el sıkıştığı ülkeyse eğer...
Yeni Türkiye, Hakkâri’de meydanda vurularak yatan üç vatan evladının aziz naaşlarına seyreden katillerse eğer…
Korucu başını kaçırıp işkence eden daha sonra bir elektrik direğine bağlanıp infaz edilen ve ağzına on lira sıkıştırılan koruyucu başının bu durumu yeni devletse eğer.
Ülkemin dağlarını, ovalarını, caddelerini, okullarını bankaları araçları, yakıp yıkan tahrip eden, emniyet kuvvetlerinin kalkan arkasına sinmek zorunda bırakıldığı yerse eğer..
Yeni Türkiye, ülkenin toprak bütünlüğü ve güvenliğiyle doğrudan bağlantılı ve ‘yüzyılın projesi’ diye sunulan bir gizli görüşmelerle ilgili yol haritasının Genelkurmay Başkanı tarafından bilinmediğinin itiraf edildiği, o proje ise…
Bu gizli görüşmelerden meclisin bile bilgisi ve haberi yoksa. Sadece parmak kaldırmakla kendilerini milletvekili sananlarsa...
Yeni Türkiye, “Türkiye’ye kedi bile vermeyiz” diyen Talabani’ye ve Peşmerge’ye devletin istihbarat ve güvenlik birimleri eşliğinde koruma yapıp, ülkenin yollarında, il, ilçe merkezlerinde zafer kazanmış ordu edasıyla ‘Ülkemin sınırları içinde ve PKK militanlarının davul zurnalı zafer işaretleri eşliğinde tur attırmak ve ‘ulus inşası’na çanak tutmaksa eğer...
Yeni Türkiye, yüzyıllardır donunu bağlayamayan, bölgesinde kim güçlüyse onun emrinde olan ve iş birlikçi olmayı adet edinmiş köksüzler ülkemin il ve kasabalarından kollarında Amerikan bayraklarıyla topraklarımızda şov yaparken, devletin emniyet güçlerinin şehir merkezlerimizde üniformayla dolaşamayacakları bir durumsa eğer...
Yeni Türkiye’de daha öncede barış tezgâhı altında Haburdan giren PKK büyük bir şovla karşılanmadılar mı? Hatta zamanın cumhurbaşkanı çok güzel şeyler olacak diye beyanat vermedi mi? O günden bu güne ne iyi oldu bütün vatandaşlar görmedi mi?
Yeni Türkiye Vatanı için ellerini ve kollarını kaybeden vatan evladını Ankara’da halk otobüsü nün densiz bir şoförü “benim için mi elini kolunu kaybettin” diyen hainin ise…
Direklerdeki ‘kız kardeşimizin gelinliği, şehidimizin son örtüsü’ olan bayrağımızın vatanımızın her tarafında dalgalandığı yerlerdi... Şimdi bayraklar birer birer indirilirken,(Hem de askeri alanlarda) o direklere bu devletin selameti uğruna hayatını feda eden korucuların bağlanıp, Türk devleti adına diz çöktürüldüğü ve kurşuna dizildiği yer yeni Türkiye’yse eğer...
Yeni Türkiye, kahramanları unutmak, yalnız bırakmak ve teröristlerin insafına terk etmekse Emniyet müdürünün ve polislerin hunharca katledildiği ise.
Yeni Türkiye “Bir deneyelim. Açılım tutmazsa başa döneriz!” diyen uzak görüşsüz, cahil, gafil ve basiretsiz yöneticilerin, halkın isyanı karşısında ‘baş’a değil ‘taş’a döndükleri yerse eğer...
Yeni Türkiye, bu topraklarda bin yıllık kardeşliğimizi kavgamızı yok sayacak, aşağılayacak ve ancak ‘eşkıyayla pazarlık yapmaksa eğer..
Kendi anası ağlamadıkça, kimin anası ağlarsa ağlasın dert etmeyip sıranın kendilerine gelebileceğini hesaplayamayanlar...
Bu durumlarda sizin de parmak izlerininiz yok mu?
Eserinizle
Gurur duyabilirsiniz!
Kaynak: Servet Avcı/Yeniçağ
AYDIN’DA BİR GEZİNTİ
Kuşadası’nda mütevazı evimden Aydın’a döndüm. Aydın merkez Efeler ilçesinde bayağı değişiklikler olmuş. 1629 Farabi Sokak’ta bulunan Cihanaoğlu Hanı ve arkasında bulunan külliye Büyük Şehir Belediye Başkanlığı tarafından restore edilerek hizmete açılmak üzere hazır hale getirilmiştir. Çevre düzenlemesi ve aydınlatma tamamlanmak üzere.
Aydın-İzmir ticaret yolu üzerinde bulunan Cihanaoğlu Hanı Macar ustalar tarafından yapılan Ekrem çiftçi evi, Nasuh Paşa Külleyesi, Vakıflar tarafından satın alınarak restore edilen Zincirci Han ve Paşa Hamamı gibi önemli eserler ayağa kalkmak üzeredir.
Bu gibi tarihi eserleri restore ederek ayağa kaldıran ve Aydın halkına kazandıran başta Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Özlem Çerçioğlu’na ve Vakıflar Bölge müdürümüze sonsuz teşekkür eder, bu gibi güzel hizmetlerinin devamını dilerim.