“Dini yalanlayanı gördün mü?
İşte onlar yetimi itip kakar;
Yoksulu doyurmaya teşvik etmezler.
Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar.
Onlar gösteriş yapanlardır; hayra da mani olurlar.” (Maun Suresi.)
Hangi insana sorsanız ülkemizde, Dini yalanlıyor musun desek, “Haşa Öyle şey mi olur” der.
Elhamdülillah hepimiz Müslüman’ız deriz.
Peki Dini yalanlayanlar kimlermiş?
Müslüman olduğunu söylediği halde, namaz kıldığı halde, Yoksulu itip kakan doyurmayan ve gösteriş için namaz kılıp, namazını ciddiye almayan ve gösteriş için ibadet yapıp hayra mani olanlarmış.
Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar gösteriş için ibadet yaptıkları için insanlarımıza kötü örnek olurlar ve yeni nesillerimizi dinimizden soğuturlar.
Hiç duymadınız mı?
“Onlar Müslüman’sa, ben değilim,” diyen insanlarımızı.
Hiç duymadınız mı?
“Allah’ım onlarla beni aynı cennetine koyma” diyen ve isyan eden arkadaşlarımızı hiç duymadınız mı?
Yetimi yoksulu doyurduğu halde, gösteriş yapan, verdiği hayrı, reklamlarına konu edenleri günümüzde görünce, şaşırmıyor, şoklara giriyorum artık.
Kardeşim hiç mi kuranı kerimin mealini okumazsınız?
Hiç mi anlatılanları anlamasınız?
Diğer yandan Peygamber efendimizin söylediği “ Sağ elin verdiğini sol el görmemelidir” Hadisi şerifini hiç kulak arkası etmeyiniz.
İslam dini paylaşmayı, kardeşliği öğütlerken; kaçınılmasını da şiddetle öğütlediği bir şey vardır. O da şüphesiz övünmek ve başkalarını küçümsemektir. Peygamber efendimizin bu bilindik hadisi de bizlere bunu öğütlemektedir. Yardım yapın ancak bununla övünmeyin.
Zira yapılan yardımla övünmek kişiyi kibre götürür. Yardım edilen kişi için ise, bu durum bir acizlik ilanı gibi olacağından, kötü bir durumdur. Yardım edilmeye çalışılırken o insanı incitmeye kadar gidecek bir durum söz konusu olabileceğinden yapılan iyilikler ve yardımlar gizli tutulmalıdır. Bu söz bu durumu çok yerinde özetlemiştir bu açılardan, Sağ elin verdiğini, sol el görmemelidir.
Zengin sofralarında, meydanlarda, salonlarda, iftar reklamlarına gelince;
Keşke tespit ettiğiniz, ihtiyaç sahiplerinin kapısını çalıp, hazırladığınız yardım paketlerini, yüzünüzü bile göstermeden verseniz. Onlar da bu paketlerdeki hediyelerinizi günlerce istedikleri gibi tüketseler.
Bazen yetkili mercilerin, bu tür uygulamalarını başkandan çok başkancı çalışanlar, yanlış uygularlar. Önemli olan niyettir. Niyet iyi ise akıbet iyidir.
Büyütmeden, dostane fikirlerimizi, Ayet ve hadislerden örnek vererek anlatmaya çalıştık. Amacımız bağcı dövmek değil. Üzüm yemek.
Rabbim açık ve gizli hayır edenlerden razı olsun. “Onlar asla zarar etmeyeceklerdir” İyi ki varsınız, iyi ki, yardımlarınızı esirgemiyorsunuz.