Muhtemelen uzun yaz günlerinde daha çok kitap okunuyordur..
Okunan kitapların içeriği de değişiyordur..
Yaza mahsus, roman türü kitaplar..
Tanıdığım kitap okuyan dostlarım Facebook’a takılmaktan eskisi kadar okuyamadıklarından yakınıyorlar ..
Yaz tatillerinde okuduğum kitaplar film şeridi gibi aktı zihnimden..
12 Eylül’ü takiben bir tatilde, “Çizgilerle Nazım Hikmet” kitabını okumuştum..yasaklı idi..Müjdat gezen ve Savaş Dinçel birlikte yazmıştı..
Tamamen çizgi roman tekniği ile yazılmıştı..
İçeriğinde Nazım ile ilgili çok özel ayrıntılar vardı..
Bir gecede okudum..
Bir başka yaz tatilinde Pınar Kür’ün “Bitmeyen Aşk” kitabını okudum..
İlginç bir aşk hikayesi idi..
Leyla Erbil, Nemin Bezmen, Canan Tan idi okuduklarım ..
Tesadüfen de olsa çoğu kadın yazarlar idi..
Hıfzı Topuz sevdiklerimden Çamlıca’nın üç gülü..
Cumhuriyet dönemine geçiş romanı idi..
O dönemin yaşantısına dönük sürükleyici bir roman..
Yine Meyyalsi tarihi roman kimliğinde..
Hıfzı Topuz’un kahramanlar yurtsever devrimci kişiler..
Cumhuriyete inanmışlar..
Keyifli yaz seçkilerinden..
Frida Kahlo’nun otobiyografisini okudum ..
Bir sanat tarihçisinin kaleminden..
Çok güzel anlatmış..
Tek tek resimleri ve anlamları ile..
Yaz seçilerine yakışan Amin Maalof’u da es geçemeyiz..
Birçok kitabı arasında en akılda kalıcı olanı “Semerkand” idi..
Gabriel Garcia Marquez i anmadan geçemeyeceğim..
Yüz yıllık yalnızlıkta sanırım herkes kendini bulacaktır bir parça..
Irwin Yalom sakinlikte güzel gidiyor..
Ünlü kitabı “Divan” olmazsa olmazlardan..
Tabii ki Doğan Cüceloğlu’nun “Savaşçı” sı ayrı güzellikte..
Kitapların dünyasında yaşadıkça kendi ilgini buluyorsun ve yönleniyorsun..
Arada birkaç klasik yerleştirince daha keyifli hale geliyor okumak..
Çok okuyan değil çok gezen bilir diyorlar..
Hem okumanın hem gezmenin tadı bambaşka ...
Sağlıcakla kalın...