Dünyada ve Türkiye' de şimdide gündem Tramp.
Dünyanın bütün medya, sosyal medya ve televizyon kanalları 20 ocakta görevi Baydın' dan devir alan Tramp' ı ve O'nun ağzından çıkacak sihirli cümlelere odaklanmış durumda.
Hele ülkemiz Türkiye'deki bütün ulusal kanallar Tramp tebrikleri,Tram'a alkışlar,methiyeler...!
Aman Allah’ım bizim ülkemizde ne kadar Tramp sever Tramp taraftarı varmış.
Bizim, bu futbol maçı izleyen fanatik, çılgın taraftarların yaptıklarını dostum Putin görmüyor mu sanıyorsunuz ?
Tabi hem Suriye'de kaybeden, hem de Ukrayna'daki hırpalanan Putin, bunları bir tarafa yazıyordur.
Putin, kızar, kafasının tası atarsa gazın vanasını bir kısıverirse, hele bir de stratejik önemi olan, Türkiye için gerçek bir beka sorunu olan Mersin- Akkuyu nükleer santralın inşaatındaki iş makinelerinin tekeri patlayıverirse eyvah, eyvah yandı gülüm keten helvası...!
Ne olur Türkiye'nin hali diye düşünmek lazım.
Yani ne Tramp'tan çok Tramçı olmak, bizim televizyon kanallarında allandıra ballandıra ağızlarının suyunu akıta akıta Tramp' ı anlatmak, bu kadar aferin delisi olmak; Bugüne kadar dünyanın neresinde açlık, yoksulluk, iç çatışma, savaş, haksızlık, zulüm, işkence, kan ve gözyaşı varsa, ki var.
Ve bütün dünya, bütün insanlık buna tanık.
Kapımızın dibinde Orta-Doğu 'da, Suriye’de, daha dün ilan edilen Filistin -Gazze'deki ateşkese kadar İsrail' in katlettiği 47 bin masum kadın çocuk, yaşlı sivil insanın kanı...
100 bin sakat yaralı, gözü, kolu, bacağı kopmuş, azası noksan zavallı savunmasız insanlara ne diyecekler?
Afganistan, Irak rezaleti, zulmünü biliyoruz.
Yani demem o ki ;
Esen rüzgâra, gündeme uygun konuşacağız derken bilerek veya bilmeyerek emperyalizmin değirmenine su taşıyor muyuz?
ABD'nin başına ha Baydın gelmiş, ha Tramp gelmiş ne değişecek ?
Emperyalizmin sömürü düzeninde, insanı ezen, çiğneyen vahşi kapitalist sistemde ülkenin adı Amerika olmuş, Rusya olmuş, Çin olmuş, Avrupa olmuş ne fark eder?
Hepsinin amaçları başkalarının emekleri,yer altı ve yer üstü zenginlikleri madenler,petrol,doğal gaz enerji yataklarını ele geçirmek ya da kontrol altına almak olduğunu bilmemek için ya akılsız olmak gerekir,ya da aklını kiraya verip müstemleke Valisi olmak...!
Sadece sömürü, işgal, ekonomik, askeri ablukada, hedeflerine ulaşmada yöntemleri farklı olabilir.
Kimi, demokrasi insan hakları diyerek, kimisi de barış özgürlük diyerek, kimileri de etnik gurup,mezhep farkımı kışkırtarak, böl parçala yut acımasız kuralı ile amacına ulaşıyor.
Bizim, en az 14 milyon km lik bir imparatorluk bakiyesi 100 yıllık Büyük Önder Gazi Mustafa Atatürk’ü kurduğu şu an 780 bin km 'ye hapsolduğu üzerinde yaşadığımız Anadolu toprakları olan vatanımızı; asla ve kat'a bölünmez bütünlüğünü, birliğimizi ve devletin, anayasanın ilk değiştirilemez dört temel maddelerini, yok konjonktür, yok Suriye'deki siyasi gelişmeler...
Şimdi de ABD'nin başına Tramp geldi, yok İsrail' in Ortadoğu'da İran' la hesaplaşması olacakmış da, o nedenle kuzey Suriye'de ve Kuzey Irak'daki Kürt kardeşlerimizle ilgili tampon ve taşeron bir müttefikleri olacağı bir YPG' nin, PYD'nin meşrulaştırılacağı, Suriye Demokratik Güçleri adı altında kurulacak devletçiğin bizzat ABD tarafından askeri eğitim verilerek, bütün modern teknolojik her türlü silah, cephane ve araçlarının olduğu 160 bin kişilik bir ordusu vr devlet kurumları oluşmuş bir terör devleti, göz göre göre sınırlarımızda hazır hale getirildi.
Bu hain planları kim yaptı?
Orta-Doğu ve ülkemizle ilgili 100 yıllık planları mı hazırladı?
100 yıl evvel milletimizi idam sehpasına oturulan, Türkiye'yi bölük pörçük yaparak emperyalistlere peşkeş çekilen, o günlerde dayatılan Sevr ihanet planları yeniden ısıtılıp, yağlanıp, cilalanıp 86 milyon aynı Bayrak içim, aynı vatan içim Çanakkale’de, Kurtuluş savaşında bir olmuş şu üzerinde yaşadığımız son kalemiz vatan toprağı Türkiye'nin sinsice etnik, mezhep vb. ayrımlarla kışkırtıcılık yaparak kültürel haklar, siyasi ekonomik haklar, o bölgeden çıkan yer altı zenginliklerinden pay alma gibi safsata, kötü niyetli açıklamalar vb.leri faaliyet ve eylemler, bal gibi bu devletin, bu ülkenin parçalanıp yıkılmasına çanak tutmaktır.
Emperyalist Batı'nın 100 yıl önce hazırladığı ihanet tuzaklarına isteyerek veya bilmeyerek düşerek, hepimizin Kürt, Türk, Arnavut, Arap, Fars, Laz, Gürcü, Çerkez, Abaza, Boşnak demeden, hiçbir ayrım yapmadan birlikte huzur içinde, barış içinde yaşadığımız bu güzel cennet vatanımızda, bu kadim kardeşlik, barış iklimine zehir katmış olurlar.
Beyler...Dostlar...!
Bugünlere hiçte kolay gelmedik.
Emperyalizmin maşası PKK terör belası için akıtılan kanlar,dökülen gözyaşları...
Eşsiz kalan kadınlar.. babasız kalan yetim, öksüz çocuklar, ve her gün evlat acısı ile yanan ana yürekleri....
Yaklaşık 40 bin insan kaybımız.
300 milyar dolar civarında ekonomik kaybımız.
Ve hâlâ ekonomik sıkıntılarla boğuşan bir Türkiye...!
İstenilen ve planlanan kalkınmaya bir türlü ulaşamamış ve hak ettiği çağdaş, uygar refahı,huzuru bir türlü hep ötelenmiş bir millet....
Hep kemerleri sıkın, sabredin düzlüğe çıkıyoruz...
Aha şimdi tünelin ucundaki aydınlık göründü...
Bu sefer artık bahar geldi, güneş doğdu.
Acaba bahar, Tanrı’nın hangi kullarına geldi?
Şu soğuk kış gününde güneş, hangi evlere, hangi insanları ısıtıyor ?
O güneş;
Hepimizi kucaklayıp ısıtıyor mu?
Bir taraftan çarpık bir ekonomik sistem içinde zengin daha zengin, fakir daha fakir olurken,kar tipi soğuk fakirin damına yağarken....
Vatan denince ...millet,devlet denince derme çatma,gece kondu gibi sobalı evlerde şehit haberini Kaymakamdan alan şehit anası ve babası " vatan sağolsun, ben evladımı vatan için yetiştirdim " derken o ateş düşmüş yüreği ile " vatan bölünmez, şehitler ölmez..! " diye haykırırken....
Bu ülkede bağımsız ,özgürlük ve barış içinde yaşamanın bedelleri 40 bin defa şehit kanları ile ödenmiş iken...
İç cephe..dış cephe...
Açılım...saçılım...çözüm süreci...vb...gerekçe ve adlar altında eli kanlı bebek katili PKK bölücü terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalanı,TBMM si çatısı altında...milletin meclisi Gazi mecliste konuşturarak bu çözdük dediğimiz terör belası ile ilgili yaşanan acı dramı, unutulmaz hikaye ve anıları,travmaları hiç saymak,görmemiş olmak,bu gerçekleri dikkate almamak gibi popülist, günü kurtarma,harta anayasa değişikliği gibi girişimler,çok acılar çekmiş milletimizin vicdanı yaralar.
Tramp ve ABD' nin Orta-Doğu ve ülkemiz üzerindeki hem mavi vatan, hem Güney Kıbrıs,Ege 12 adalar, Batu Trakya'daki askeri üsleri,Ermenistan ve Gürcistan çevre kuşatması ile Güney sınırımızda tamamlanmak üzere olan 160 bin kişilik ordusuyla bir taşeron Kürt devleti konumu oluşumu içinde,büyük fotoğrafın içindeki gelişmeleri biraz muhasebe edip sorgulayacak olursak;
ABD' nin hâlâ Fırat ' İn doğusundan elini çekmemesi, hatta asker,para, teçhizatı ile daha da destek vermesi...
Bizim " terörsüz Türkiye " sloganı ve DEM meclis trafiği görüşmeleri sürecinin yaşanması...
Hatta Harp okulu mezuniyet törenlerinde, teğmenlerin yemin merasimlerinde kılıç şakırtması, bir de Mustafa Kemal' in askerleriyiz demelerinden ötürü neredeyse başlarına gelmedik kalmadı ?
Sanki bu evlatlar bizim milletin öz evlatları değil. Sanki yaban bir ülkenin subayları.
İşte tam suçluları yakaladık basitliği içinde, Atatürk'ten gizli, söyleyemedikleri rahatsızlığı önce siyasi arenada, sonra yazılı ve görsel medyada, öküzün altında buzağı arayarak bu vatansever evlatlarımız genç teğmen subayları, her gün yargısız infaz yaptık.
Adeta ağzımızda sakız gibi çiğneyerek itibar suikastı yaptık.
Türk Ordusundan gıcık kapan,rahatsız olan Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarını sevindiriyor muyuz?
Ülkemiz, devletimiz ve milletimiz için çok sancılı ve sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz.
Ya topyekun birlik olacağız, kardeş olacağız, güçlü olacağız.
Barış içinde kalkınmış bir Türkiye'de refah ve huzur içinde yaşayacağız.
Aksi halde 100 yıldır çizilen haritaların içinde, aç kurtlar gibi bugünleri bekleten emperyalist çakallara Yem olacağız.
Ödenen bedelleri, yaşanan acıları bilen bir yazar,bir Türk vatandaşı olarak içimizdeki ve sınırlarımız dışındaki çok süratli gelişen olaylara bakarak içimdeki şüpheleri, olabilecek endişeleri paylaşmak istedim.
Demezler mi " bayram değil, seyran değil eniştem beni niye öptü? "
Tramp'ın sözlerini çok dikkat etmek lazım.
Çünkü bazen ısıracak köpek dişini göstermezmiş.
Kalın sağlıcakla.