Başlık kulağınıza çok kötü gelebilir. Ama anlatacağım konu sonunda bana hak vereceğinize inanıyor. Bir Allahın kulu da cesareti varsa demeyeceğim, yalansa söylediklerim, doğru değilse yani; hemen gitsin, Cumhuriyet Savcılıklarına, suç duyurusunda bulunsun.
18 Mart Çanakkale zaferinin yıl dönümü. Her parti, her dernek, her lider, her ayakta uyuyan vatandaş “Çanakkale geçilmez” diye bağırıyor.
Ayıp, günah, yalan söylemeyiniz. Çanakkale geçileli yıllar oldu.
Biz neyin savaşını vermiştik?
O hamasi nutuklarımızda neden, Çanakkale’nin geçilmezliğini haykırmıştık?
Çanakkale’yi geçmek isteyenler ne yapmak istemişlerdi?
Anadolu’yu, Rumeli’yi, ve İstanbul’u İşgal etmek istememişlermiydi?
İşgal sadece Silahlı kuvvetlerle, diğer deyimiyle çizmeyle mi olur?
Biraz düşünüp, söylediklerimin cevaplarını kafanızda oluşturmaya çalıştığınızda; yanıldığınızı, benim haklı olduğumu göreceksiniz.
Çanakkale yi geçemeyenler, Çanakkale den, İstanbul dan, İzmir den, Kuşadası’ndan, Didim den, Vatanın en güzel yerlerinden, parayı basıp toprak alamıyorlar mı?
Cevabınız evetse,
Bu adamlar, Çanakkale’den içeri sokmadığımız bu adamlar,
15 yaşındaki çocuklarımızı dahi şehit etmediler mi?
Liselerimizin bile 3 yıl mezun vermesine engel olmadılar mı?
Sübyan birliklerinin, bölüklerinin, taburlarının, tamamını o savaşta yok olmasına sebep olmadılar mı?
Çanakkale savaşı neden yapıldı? Kimlere karşı yapıldı?
Neden ha, efendiler o savaş, neden yapıldı?
Yalancısınız, hamasi nutuk atan sivil toplum örgütü liderleri, yalancısınız.
O savaşta ölenlerin en çok kemikleri neden sızlıyor biliyor musunuz?
Sizin, bu ayakta uyuyan milleti aldatmanızdan sızlıyor.
O güzel insanlar neden şehit oldular?
O Çanakkale savaşında her metre kareye, 6000 mermi neden düştü?
O topraklar yabancıların eline geçmesin diye değil mi?
Şimdi sizlere soruyorum ve diyorum Allah aşkına birazcık yüreğinize sorun, rahat mısınız ve yalan söylemediğinizden emin misiniz?
Kimileriniz diyor ki bizlerde yabancı devletlerden toprak alabiliyoruz.
Geri zekalı kardeşim senin aldığın kullanma yetkisi. Tapu değil. Bu bir.
Diğer taraftan, veremezsin bu uğurda şehit olanlardan izin almadan bu toprakları, veremezsin, satamazsın. Dünyaları verseler de veremezsin.
Yine hamasi nutukları atanların dünyaları verseler de lafına bir bakalım isterseniz.
Kimilerine göre kadındır dünya.
Kimilerine göre paradır dünya.
Kimilerine göre ahret imtihanıdır dünya.
Kimilerine göre mevki makam koltuktur dünya.
Üçlü koalisyon döneminde imza attılar. Toprak satışını onaylayan yasayı çıkardılar. Onlardan sonra gelenlerde, dünden razılarmış satılmasına, kılları kıpırdamadı, hatta satılabilirlik miktarlarını artırdılar.
Yazık, birde geçilmez diye nutuk atıyorlar.
Büyük olasılıkla, yasayı çıkaranlarında, toprak satış miktarını artıranlarında ataları da ölmedi, Çanakkale savaşlarında.
Büyük olasılıkla, onlar savaşa alınamayanlardı ya da, alınsalar da geri hizmetlerde görevde olanlardı. O nedenledir ki onların atalarından şehit olanlar çıkmadı.
Geri hizmette olmanın ne demek olduğunu, ya da savaşa alınmamanın ne demek olduğunu biliyor mu acaba sıradan vatandaşımız?
Yasayı çıkaranlar ve buna dur demeyenler bilirler. Satılabilirlik miktarını artıranlar bilirler bunun ne demek olduğunu?
Bana, “söyle kim bunlar?” der gibisiniz birçoğunuz.
Söylemeyeceğim kim olduklarını. Ayakta uyuyacağınıza bir bilene sorun. Araştırın ve öğrenin. Boşu boşuna da bağırıp durmayın “ Çanakkale geçilmez” diye.
Eğer azıcık, O, Çanakkale de ve Kurtuluş savaşında ölenlere saygınız varsa, ey sivil toplum örgütü liderleri, yetkililer, yöneticiler, bürokratlar, Ayakta uyuyan vatandaşlar, Ya hamasi nutuk atmayınız, ya da toprak satışlarına izin vermeyiniz.
İsterseniz Çanakkale savaşlarını yerinde bir rehber nezaretinde öğreniniz.
Çanakkale geçildi efendiler. Ülkemden İlk yabancı üs verildiğinde, İlk tapu yabancıya verildiğinde, Boğazlar yabancı zenginlere peşkeş çekildiğinde, İlk sarı öküz teslim edildiğinde, Çanakkale geçildi.
Geçilmez diyen yalancılar, ne olduğunu anlamadan geçilmez diyen, ayakta uyuyanlar, ve buna inanan, dünyadan bihaber yaşayan, kültürünü tv dizilerinden tamamlayan molozlar, Çanakkale çoktan geçildi
Not: Çanakkale’nin geçildiğini anlayanlar sözümün dışındadır. Onlardan özür dilerim.