Sayın okurlar 09 Ağustos 2021 tarihinde Aydın Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Dairesi Başkanlığı görevine atanan Mehmet Yılmaz hakkında uzunca bir yazı yazmıştım. “Özlem Çerçioğlu’na hayırlı olsun!” diye.
Mehmet Yılmaz’ın şimdilerde AK Parti’de siyaset yapan, Refah Partisi iktidarında Kültür Bakanı görevinde bulunan İsmail Kahraman’ın Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü olarak Metin Atsal’a yaptığı hizmet karşılığında müzeye uzman olarak atandığını; Refah Partisi iktidardan düştüğünde de dümeni MHP’ye kırdığını, daha sonra AK Parti iktidara geldiğinde il başkanı Mehmet Erdem’in yanından ayrılmayarak Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne nasıl atandığı bilgisini paylaşmıştım.
Atilla Koç’un Kültür ve Turizm Bakanı olduğu dönemde zamanın Aydın Valisi Sayın Mustafa Malay’ın ısrarı ile Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Üyeliği görevine getirildiğimi daha sonrada solcu olduğum gerekçesi ile kurul üyeliğimin iptal edildiğini uzunca yazmıştım.
“Özlem Çerçioğlu’na hayırlı olsun!” başlıklı yazım büyük ilgi gördü. Çok sayıdaki okurum, beni solcu diye şikâyet eden birinin CHP’li belediyeye daire başkanı olmasından duyduğu üzüntüyü aktardı.
Arayanlar arasında yazıma konu olan Aydın Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Dairesi Başkanı Mehmet Yılmaz da vardı. “Babam AK Parti’ye değil Saadet Partisi’ne üye” diyerek yanlış yazdığımı söyledi.
“Bir Arkeoloğun Anıları” adını verdiğim bir kitabı yayınlanmış, 20 yıldan bugüne yüzlerce köşe yazısında imzası bulunan biriyim. Bugüne kadar aslı astarı olmayan bir yazı kaleme almadım. Köşe yazıma konu olan olayları araştırmadan, doğruluğuna emin olmadan asla yazmadığımı Mehmet Yılmaz’a da anlattım. “Baban AK Parti Çine İlçe Başkanlığında kayıtlı üye, istersen hangi sıra numarasına kayıtlı olduğunu da yazarım” dedim. Bir vatandaşın yasal olan bir partiye üye olması en doğal hakkı. Ama Nadir Yılmaz beyin kullanılmasını doğru bulmadığımı ifade ettim. O da benim Kayseri’de MHP üyesi olduğumu söyledi. “Ben buna bir şey diyor muyum?” diyerek yağ gibi üste çıkmaya çalıştı.
Oysa ben 1963 yılında CHP’ye üye olan biriyim. Üyelik belgemi de rahmetli Profesör Doktor Turhan Feyzioğlu imzaladı. An itibariyle de CHP Aydın’ın Efeler ilçesi üyesiyim. Bir partiye üye olan başka bir partiye üye olamaz zaten sistem de iki partiye üyeliğe izin vermez. Benim hayatım mücadele ile geçti bunu beni tanıyan herkes bilir. Açığa alındım, görevime son verildi ama asla fırıldak olmadım.
Mehmet Yılmaz’a “Yasal olan her partiye üye olmak her vatandaşın hakkıdır. Ama sen böyle bir kayıt bul getir veya ispat et ben Atatürk Kent Meydanında Cumhuriyet meydanında kendimi asarım” dedim.
Mehmet Yılmaz, beni şikâyet edenin kendisi olduğunu “O solcu ben sağcıyım. Onunla çalışmam” dediğini itiraf etti ve “Artık bu konuları bırakalım ziyaretime gelip bir kahvemi içersen çok memnun olurum” diyerek davette bulundu.
Bunun gelişme üzerine ben bütün geçmişi silerek, eşimin de ricası üzerine hakkında yazı yazmak asla istemedim. Ama aldığım duyumlara göre yine sağda solda aleyhime konuştuğunu duydum.
Mehmet Yılmaz’ın Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü görevindeyken yaptıklarıyla ilgili bazı bilgiler geliyor. Ben doğruluğuna tam inanmadığım konuyu asla yazmam.
O nedenle diyorum ki:
“Yalakanın kıblesi olmaz; güçlü gördüğü her yere secde eder..!”
“Kim namus ve ahlâk şövalyeliği yapıyorsa, Bilin ki en namussuzu o' dur."
Rahmet ve minnetle andığımız Sayın Uğur Mumcu der ki:
"Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi değiştikçe dönerler; fırıldak olurlar.”
Bilgi birikiminden, tarih bilincinden, gerçekler dünyasından uzak, devlet, millet, vatan, kültür kavramını kavrayamayanlar, kişisel çıkarları için her türlü biat ederler. Muhataplarına iftira atarlar.