Üniversite Yolcularına

Burcu Yeliz Özer

Üniversiteye giriş sınavları yaklaştıkça, adına en son ne yakıştırdılarsa artık gençlerin bir gün umutlu bir gün karamsar ruh hallerini çok yakın bir geçmişten anımsıyorum.

Şu kavranmalı ilk olarak arkadaşlar, hayatınızın odak noktası olacak daha önemli bir konunuz yok şimdilik. Fakat hayatın anlamını yüklemeniz de yanlış olacaktır. Hoş anlam yükleyenler daha çok sosyal çevreniz, akrabalarınızın sizle yaşıt çocukları, komşuların meraklı bakışları, ne ölçmeye çalıştıklarını şaşırmış deneme sonuçları fakat bunlara rağmen oto kontrolünüz sizin elinizde olsun ki üniversiteyi kazandıktan hemen sonraki boşluk döneminiz rahat geçirebilesiniz.

Nasıl bir boşluk olduğunu sorduğunuzu sorar gibiyim.Şöyle ki üniversiteyi liseden sonra okunacak okul sırası olmaktan çıkarıp hayallerinizin en süslü köşelerine köşesine koymanızdan doğacak bir boşluk.

ÖSYM’nin sınav sonuç sayfasını açtınız ve koskoca harflerle; yerleştiğiniz üniversite adı, yerleşkesi ve bölümü yazıyor diyelim.Büyük ihtimalle olduğunuz yerde zıplıyorsunuz sevinçten. Akabinde yeni şehre gelirsiniz kalacağınız yer en önemli konudur. Aileniz yerleşme problemi çözülene kadar yanınızdadır. Artık resmi ve maddi her işlem bitmiştir bu gün yarın okullar açılacaktır. Aileniz sizi orada bırakıp gitmek zorundadır.

Zaman içinde arkadaş çevreniz olacak, sınıfınızdan, bölümünüzün alt ve üst devrelerden, farklı bölümlerden , farklı fakültelerden, ev de kalıyorsanız ev arkadaşlarınız, yurtta kalıyorsanız yurt arkadaşlarınız vs. vs. Ama şimdi kimseyi tanımadığınız için savunmasız kalmış gibi hissedebilirsiniz. İşte bu evre boşluk evresidir. Dersler başlayınca bir de isteksizlik hali uyandırır ki, normaldir. Bütün bir kış dönemi içinde olduğunuz maraton, ha açıklandı ha açıklanacak sınav sonuçları, geleneksel soruların çalınma haberleri, ‘ ya sınav iptal edilirse’ ye dayanan kabus geceleri…  Sizleri ne denli yorduğunu biliyorum. Ne yazık ki bu tablo bir Türkiye eğitim sistemi gerçeği.

İşte dersler başladığı vakit doğan isteksizlik hali bu yorgunluklardan ötürüdür ve rahat bir nefes alabilirsiniz. Geçicidir.

Şehri öğrendikçe alışacak, yeni gelen herkesin sizinle aynı sıkıntıları paylaştığını gördükçe rahatlayacaksınız. Birkaç kez eve gidip gelme merasiminden sonra bu alışma süreci normalleşecektir. Ve artık kendi ayaklarınızın üstünde durmaya daha çok hazırsınız.

İnsanı yaşı gereği var olan havailikten kurtarır, kendini savunmayı öğretir, sorunlarına çözüm yolları üretir.Fakat her okuyanı adam kılmaz, kimseye ulvi bir şekilde derslerden geçmeyi de vaat etmez.

Kısaca emek her yerde olduğu gibi burada da verildiği kadarını geri dönüşüm ile serecektir önünüze.

Arkadaş ilişkileri ise daha önceden bildiğinizden faklıdır. Arkadaşlığın kelime anlamı sözlüklere ikinci bir paragraf olarak ‘cin olmadan adam çarpma’ tabiri ile devam ettirilebilir desem, mübalağa yapmış sayılmam.

İnsanların cin olmak için verdikleri çabayı ve adam çarpmaktan aldıkları hazzı da anlarsam bir gün arkadaşlar sizlerle paylaşmayı kendime bir borç bilirim.

Yinede herhangi bir karamsarlığa gerek yok.İnsan neyse çevresinde öyle insanlar olduğuna inancım sonsuz. Kalbinizi güzel tutunuz. Biraz çaba sizleri o güzel kalplerin yanına, en güzel üniversitelerin en güzel bölümlerine atıverecektir.

Şuna da değinmeliyim son olarak şehir önemlidir evet, hangi üniversitede yıllarınızın geçeceği de mühimdir. Fakat en önemlisi ne okuyacağınızdır unutmayın. Bölüm daha önemlidir. Atanma puanları, pedagojik formasyon imkanları, nerelerde iş imkanı sağlayabileceği hesaba katılmalıdır.

Unutmayın! Siz işaretlediğiniz şıklardan çok daha önemlisiniz. Hayallerinizin üzerine uğur böcekleri eklerseniz başarının kanatlarında gölgelenirsiniz.  

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.