Türkiye’nin ilk elektrikliye dönüştürülmüş otomotivi olan ‘TÜR-EV’, gerekli desteği görememesinden dolayı Başkent Üniversitesi’ne hibe edildi. TÜR-EV, öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından geliştirilerek piyasada yerini almayı hedefleniyor.
Ankara’da faaliyet gösteren TÜR-EV Elektrikli Araç Dönüşüm firması ‘TÜR-EV’ markasıyla, 2011 yılında benzinli bir aracı elektrikliye dönüştürmeyi başardı. Yaklaşık 450 bin lira maliyetle binek bir aracı elektrikliye çeviren firma 20 dakikada dolan batarya ile 180 kilometre menzile ulaşabiliyor. Elektrikli otomotiv ile Ankara-İstanbul arası ise 9 lira olarak hesaplandı.
Otomotiv, elektrikliye dönüşümde şu parçalar söküldü: “Motor (buji enjektör, yağ pompası dahil) şanzıman, diferansiyel, baskı-balata, debriyaj, vites kolu, radyatör, yakıt deposu, şarj dinamosu, marş motoru, yakıt pompası, yağ fitresi, hava fitresi, yakıt fitresi.”
Dönüşümden sonra aracın bagaj kapasitesinde herhangi bir azalma olmuyor. Ayrıca araç vites olmadığından tek bir tuşla ileri-geri kolaylıkla yönlendirilebiliyor.
Sökülen parçaların yerine ise şu parçalar takılıyor: “Elektrikli Araç Kontrol Ünitesi, Elektrik motoru, motoru kumada eden Motor Kontrol Bilgisayarı, lithium serisi piller, pilleri şarj eden şarj cihazı, elektrikli araçlar için gerekli olan frenleme ve hidrolik direksiyon çözümleri ve diğer aksesuarlar.”
Sıfır emisyonla çevreyi kirletmeyen elektrikli araç, sessiz olmasının yanı sıra mekanik parça sayısının çok az olmasından dolayı düşük bakım maliyetiyle kullanıcıları sevindiriyor.
TÜR-EV firmasının bu başarısına rağmen gerekli desteği görememesinden dolayı elektrikli otomotiv çalışmaları rafa kaldırılarak garaja çekildi. Bunun üzerine durumdan haberdar olan Anadolu Organize Sanayi Bölgesi yönetimi, firma yetkileri ile görüşerek ‘TÜR-EV’, Başkent Üniversitesi’ne verilerek değerlendirilmesi talebinde bulundu. Firmanın olumlu karşılaması sonucu ‘TÜR-EV’, Başkent Üniversitesi’ne hibe edilerek öğretim üyeleri ve öğrencilerine teslim edilmesinin ardından ilgi odağı oldu.
Başkent Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ali Haberal, hibe edilen elektrikli otomotivin üniversiteye önemli katkı sağlayacağını ifade etti. Haberal, “Başkent Üniversitesi olarak sanayi ile çok yakın işbirliği içerisindeyiz. Birlikte olduğumuz kurumların başında da Anadolu Sanayi Bölgesi ve ekibi gelmektedir. Özellikle Mühendislik Fakültemizin gerek Makine Mühendisliği gerekse Elektrik Elektronik Mühendisliği öğrencileri bu otomotiv üzerinde çalışmalarını sürdürecekler. Bu otomotiv bize önemli katkı sağlayacak” dedi.
“TÜR-EV’i geliştirilip piyasaya sürmeyi arzuluyoruz”
TÜR-EV’ geliştirerek piyasaya sürmeyi hedeflediklerini aktaran Haberal, şunları kaydetti:
“Bu araç üzerinde ilk önce çalışılıp bir takım düzenlemeler yapılacak. Daha sonra bu işin süreci var. Patent konusu gündeme gelecek. Belirli aşamaları kısa sürede geçersek projenin ilk sahipleriyle birlikte konuyu değerlendirip piyasaya sürmeyi arzuluyoruz.”
“TÜR-EV’i öğrencilerimiz merakla bekliyor”
Başkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Berna Dengiz, elektrikli otomobilin üniversiteye hibe edilmesinden dolayı mutlu olduklarını söyledi. Dengiz, “Biz çok mutlu olduk böyle bir aracın bize hibe edilmesi ve bizim laboratuvarımızda mevcut olan çalışmalara katkı sağlayacak. Hedeflerimizi gerçekleştirmek için bu araç bize büyük katkı sağlayacak. Öğrencilerimizde merakla bekliyor. Mevcut çalışmaları bunun üzerine aktaracaklar. Deneysel bir ortam gerekiyor. Denemeler yapılacak. Şuan ki hedef daha ekonomik, daha hızlı bir araç geliştirmektir. Önümüzdeki haftadan itibaren kendi araştırma gruplarımız inceleyecek. Bu araç yüzde yüz elektrikli olarak tasarlanmış ve çalışıyor. Önce aracın bize teslim edilen yazılı özellikleriyle karşılaştırmalar yapacağız. Ondan sonra bir proje hazırlanacak” dedi.
Anadolu Organize Sanayi Bölgesi Mütesebbis Heyet ve Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay, firma ile temasa geçerek TÜR-EV’in Başkent Üniversitesi’ne hibe edilmesi konusunda aracı olduğunu aktardı. Tuncay, “2012 öncesi benzinli olan aracı elektrikli araca çevirmek için çok emek verdiler. Birçok sebepten ötürü çalışma yarım kaldı. Başkent üniversitesi ile üniversite sanayi işbirliğini aktif olarak gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Firma bana bu araçtan bahsedince üniversiteye bağış olarak verelim ve öğretim görevlileri ile öğrencilerin hem bu hikayeyi bilmeleri hem de aracın ellerinde olması bir takım şeylerin geliştirmesinde katkı sağlayabileceğini” söyledi.
Türkiye ilk defa benzinli bir otomobili elektrikliye dönüştüren Zafer Demirbüken, başladıklarında zorluklar ile karşılaşmalarına rağmen başardıklarını ifade etti. Demirbüken, “2010 yılında kurduğumuz bir firmayla elektrikli araç dönüşüm işine başladık. 2011 yılında ilk prototip çıkardık. Ülkemiz de yeni yapılan bir şeydi ve sıkıntılar oldu. Başarılı bir süreç yaşadık ancak ticarileştiremedik” dedi.
İsim konusunda marka oluşturmak istediklerini belirten Demirbüken, “TÜR-EV ismini uygun gördük. TÜREV matematikte bir şeyin değiştirmek dönüştürmek anlamını taşırken araya bir tire koyarak Türkiye’nin Tür’ünü, EV ise dünya literatürün de Electrıc Vehıcle diye geçiyor. Onu vurgulamak istediklerini” söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başbakan olduğu zaman 2011 yılında bir konuşmasında “Yok mu babayiğit” otomobil üretecek sözlerini hatırlatan Demirbüken, “Biz bu işe 2011 yılında elektrikli araçlar kanunu yokken başladık. Şimdiki Cumhurbaşkanımız o zaman ki Başbakanımız. “Yok mu babayiğit” dediğinde hemen hemen yarı yola gelmiştik. O dönemki sanayi bakanımızda görüşme yapıldı. Bu süreçten sonra elektrikli araç kanunu çıkarıldı” dedi.
“20 dakikalık şarjla 180 kilometre yol gidiyor”
TÜR-EV özellikleri hakkında bilgi veren Fuat Eken, “Cep telefonu aküsünün daha yüksek voltaj üreten DCI akü ile çalışıyor. Tam doluluğu sağlamak için aracımızın üzerinde bulunan şarj cihazıyla 7 saat normal elektrik prizine bağlayarak doldurabiliyoruz. Hızlı şarj teknolojisini entegre edilerek 20 dakikaya düşürülebilir. Tam dolu olduğunda yaz aylarında 180 kilometre gidebildik. Kışın ise akülerin verimliliği düşmesi sonucunda 150 kilometre yola ulaştık. Biz o zaman Ankara-İstanbul arası 9 lira olarak hesaplamıştık. Kilometrede 3 kuruş yakıyor. Otomobilin içerisinde yerleştirdiğimiz asenkron motorlar bakım gerektirmiyor. Firma olarak bir yerde tıkandık. Bu proje için toplam harcamamız 450 bin lira oldu. KOSGEB’den 50 bin lira destek aldık. Ticarileştirmek istedik ama başaramadıklarını” söyledi.