Eskilerin tabiriyle Türkiye ve siyasi partiler ‘Seçim Sath-ı Mahal’ine’ girdi. Parti temsilcilerinin ve liderlerin vaat ve söylemlerini dinliyoruz. Birbiri ardınca rasyonel ve irrasyonel vaatler…
Seçimi rejim meselesi haline getiren parti sözcüleri Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını görmezlikten gelip atıp tutuyorlar.
‘Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ devletin temel değerlerini belirleyen, değiştirilmesi teklif dahi edilmeyecek maddelerini seçim malzemesi yapmaya başladılar.
Bir siyasi parti sözcüsü çıkıyor ‘Bu Cumhuriyet’i yıkacağız’ diyor, bir başkası üniter devlet ilkesini ‘Yerel özerklik’ ilkesi ile ortadan kaldırmayı vaat ediyor.
Bir başka siyasi parti sözcüsü “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin resmi dili Türkçedir” ilkesini reddedip bazı etnik kökenlilerin dillerini resmi dil kabul edip o dilde eğitim öğretim yapılmasını istiyor.
Bir başkası çıkıp Türk ordusunu Suriye’deki terör görevini işgalci olarak tanımlıyor. Savunma sanayinin üretici firmalarına ‘dokunmaktan’ bahsediyor, ima olarak yargılama tehdidinde bulunuyor.
Sanki anayasa, kanunlar bu seçim döneminde yürürlükten kaldırılmış, kendileri siyasi parti sözcüsü olarak dokunulmazlık kazanmışlar, imtiyaz sahibi olmuşlar…
Bütün bunlar tarih boyunca 16 devlet kurmuş Türk Milletinin son bağımsız devleti Türkiye Cumhuriyeti’nin milli iradeyi temsil edecek milletvekillerinin seçileceği demokratik bir ülkedeki söylemler.
Anayasa ve kanunlara aykırı bütün bu söylem ve vaatler devletimizin, Türk Milletinin hoşgörüsünün ne kadar geniş olduğunun ispatıdır.
Büyük Türk Milleti sabırla, uhuletle ve suhuletle bu saçmalıkları dinliyor. Zamanı gelince sandıkta elbette gereğini yapacaktır.
Milletimiz her şeyden çok ülkenin bölünmezliği, devletin bekası ve toplumun barış ve huzuru, hukukun üstünlüğü meselesinde hassastır, taviz vermez.
Demokratik hak ve hürriyetlerin arkasına sığınarak anayasa ve kanunların çizdiği sınırları tanımamak, küçümsemek, siyaset yapan her kurum ve kişiye hayır getirmez, Türk Milleti buna izin vermez.
Siyasi partiler lider ve sözcüleri milletin refah ve saadeti, ülkenin huzur ve kalkınması için şimdiye kadar ne yaptılar ve bundan sonra ne yapacaklar? Millete onu anlatmalılar.
Milletimizin birlik ve beraberliği, ülkenin bölünmez bütünlüğü ve bağımsızlığı her türlü siyasi düşünce ve vaatlerin üstündedir ve böyle bilinmelidir.