Aydın’ın ’’Topuklu Efesi’’
Dürüst, çalışkan, kararlı. Yüreğine işlemiş Aydın sevgisi, ‘Aydın için gerekirse çarık giyerim’ diyecek kadar net ve belirgin.
O bir Cumhuriyet Kadını, Yörük Ali Efe’nin, Efe Ayşe’nin memleketi Aydın’ın ilk kadın belediye başkanı.
O, 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde Aydın halkının güvenini kazanarak belediye başkanı seçildi.
Günde 18 saat, daha güzel ve yaşanabilir bir kent için çalışan, “Halkımızı hiç mahcup etmedim, etmeyeceğim. Aydın’ı dünya kenti yapacağım” iddiasında bulunan Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Aydın 24 Haber Genel Yayın Yönetmeni ve Milliyet gazetesi temsilcisi Servet Töz’ün sorularını yanıtladı.
Siyasete girmeden önce uzun süre yurtdışında yaşadım. Toplumsal olaylara duyarlı bir olarak yurt dışında birçok Türk cemiyetleri ile çalışmalarım oldu. 2002 yılında milletvekili oldum. Zor bir süreçti. Kimse CHP’nin 4 milletvekili çıkaracağını inanmıyordu ama ben inanmıştım. Aydın milletvekili olarak Aydın’ın sorunlarıyla ilgili olarak Aydın ile Ankara arasında bir köprü görevi görmeye başladım.
Siyasete girmek tamamen kendi kararımdı. Az önce Avrupa’da Türk cemiyetlerinde çalıştığımı söylemiştim. Avrupa’da yaşayan Türk kardeşlerimizin sorunlarıyla ilgilendim. Türkiye’ye döndükten sonra da bu çalışmaları yürütmek istedim. Vatandaşların sorunlarını çözme yerinin siyaset kurumu olduğuna olan inancımla, elimi taşın altına koymam gerektiğini düşündüm. Tabii ki siyaset, yetişme tarzınız, hayata bakışınız ve dünya görüşünüze göre şekillenir. Bu doğrultuda 2002 yılında CHP’den aktif siyasete atıldım.
SAYIN BAŞKAN, 2007 GENEL SEÇİMLERİ ÖNCESİ PARTİNİZİN YAPTIĞI ÖNSEÇİMLERDE BİRİNCİ OLARAK ÇIKTINIZ. BU BAŞARIYI NEYE BORÇLUSUNUZ?
2007 seçimlerinde CHP genel merkezi hakim huzurunda yapılacak bir ön seçim kararı aldı. 2002’den 2007’ye kadar geçen 5 yıllık süre içinde parlamentoda Aydın’ın sorunlarıyla ilgilendim, çözme çabasında bulundum. İktidar partisi değildik ama halkın sorunlarının takipçisi olduk. Bu süre zarfında her hafta Aydın’a gelerek çalışmalarımı Aydın’dan sürdürdüm. Halkın isteklerini, şikâyetleri hep dinledim. Aydın’ın ilçeleri ve bütün köylerine ziyaretler yaptım. Çalışmalarda CHP örgütü hep yanımdaydı. Amacım halka hizmet etmekti. Bu gerçeği fark eden pati örgütümüzün, delegelerimizin desteği ile birinci sıra milletvekili adayı oldum. Siz çalışırsanız, destek görüyor, hak ettiğiniz yere geliyorsunuz.
Aydın’ın ciddi sorunları vardı, vatandaşlardan sorunların çözümü için sürekli istekler geliyordu. Genelde iktidar değilsiniz, yerelde de iktidar değilseniz halkın isteklerine tam manasıyla cevap veremiyorsunuz. Aydın belediye başkanlığını kazanarak CHP’yi yerelde iktidar yapmak gerekiyordu. Genel merkezimiz Aydın’da anket yaptırmış. Yapılan ankette halkımızın belediye başkanlığımı pozitif baktıklarını belirlemiş. 2009 yılındaki genel başkanımız Sayın Deniz Baykal, aday olmamı istedi. Benim siyasete girmemdeki neden halka hizmet olduğu için hiç endişe etmeden seve seve kabul ettim. Kazanacağıma olan inancım tamdı. Başarılı bir seçim kampanyasının ardından Aydın halkının teveccühü ile başkan seçildim. İki dönem milletvekili, 2009 seçimlerinde de Aydın belediye başkanı seçen halkımıza çok teşekkür ediyorum. Siyasete atıldığım 2002 senesinden beri desteklerini esirgemeyen Aydın halkına hiç mahcup etmedim, etmeyeceğim. Aydın belediyesi çok büyük bir belediye biz de halkımızın başını öne eğdirmemek için 18 saat var gücümüzle çalışıyoruz. Benim bir hedefim var o da Aydın’ı bir dünya kenti yapmak. Bunun için büyük bir mücadele veriyoruz.
SİYASETTE KADIN OLMANIN AVANTAJINI YAŞADINIZ MI?
Kadın olmanın avantajını yaşadığımı söyleyemiyorum. Türkiye’de kadın olmak çok zordur. Bugün kadınlarımız töre cinayetleri, kadın cinayetleriyle karşı karşıya. Türkiye’de her gün kadın cinayetleri işleniyor. Böyle bir ortamda kadının siyaset yapması kolay değil. Oysa bunun için hep birlikte birbirimize destek olarak, sadece kadın olarak da değil, tüm toplum olarak bu sayıyı arttırmak adına hepimize büyük görevler düşüyor, kadınların siyasette daha fazla var olması gerekiyor. Kadının siyasetteki konumu, siyasette var olması, güçlü bir şekilde var olması demokrasinin gereğinin bir nebze de olsa yerine getirilmesini sağlıyor.
Aydın’ın milli mücadelenin ilk kıvılcımının atıldığı topraklardır. Burası efeler diyarıdır. Çete Ayşe’lerin memleketidir. Çete Ayşe, Yunanlıların 1919 yılında Aydın’ı işgali sırasında silahlanarak düşmanla savaşmıştır.
Aydın’ın Yunanlılar tarafından ikinci kez işgali üzerine Yörük Ali Efe ile birlikte milli mücadelenin sonuna kadar savaşmıştır.
Aydın’ın kadınları güçlüdür, inançlıdır. Bir işe baş koyduysa sonuna kadar mücadele eder ve başarır. Bizde çağdaş bir kent için yola çıktık. Çalıştık, çabaladık. Aydın halkı da bize kadınıyla erkeğiyle destek oldu.
Benim hiç hoşlanmadığın sorudur bu. Önceki dönemleri suçlayarak bir yere varılmaz. Göreve geldiğimden beri hiç enkaz edebiyatı yapmadım. Siyasetçi bir göreve talip olmadan önce, talip olduğu yerin şartlarını bilmesi gerekir. Ben de Aydın Belediyesi’nin durumunu, Aydınlıların sorunlarını biliyordum ve bilerek aday oldum. Seçildiğimden bu yana geçmiş yönetimleri hiç suçlamadım. Zaten biz daha iyisini yapma iddiasıyla bu makama seçildik. Çamur at izi kalsın yönünde bir siyaset tarzını benimsemiyorum. Bu tür siyasetçiler Türkiye ve dünya gerçeğini iyi okuyamayanlardır. Her zaman en iyisini biz yaparız mantığıyla hareket ederiz. Benden önceki görev almış belediye başkanlarımız Aydın’a az ya da çok hizmet etmiş, emeği geçmiş insanlardır. Demokrasinin gereği halkın oylarıyla seçilmiş görev yapmışlardır. Aracılığınızla Aydın’a hizmet etmiş tüm belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum.
SİZİ KÂH PAZAR YERİNDE, KÂH OKEY MASASINDA, KÂH ESNAF ZİYARETİNDE GÖRÜYORUZ. SIK SIK HALKIN ARASINDA OLMANIZIN SEBEBİ NEDİR?
Halk için siyaset yapıyorum. Halktan kopuk bir siyaset yapamazsınız. Halkın ne istediğini bilmeniz gerekiyor. Halkın karşısında hiçbir güç duramaz. Aksini yaparsanız kaybetmeye mahkûmsunuz. Ayrıca ben onlardan biriyim. Onların arasından seçilerek bu makama geldim. Onların sorunlarıyla ilgilenmek, çözüm bulmaktan mutlu oluyorum. Esnafın sorunlarını bire bir tam merkezine giderek birinci elden öğreniyorum. Bazen çat kapı ev ziyaretleri yapıyorum. Elbette sorunları öğrenmek için bilimsel çalışmalar, anketler yapıyoruz ama en doğrusu birebir sorununu dinlemek. Bu zamana kadar hizmetlerimizi halkımızın istekleri doğrultusunda yaptık. Aydın halkının çıkarları doğrultusunda hareket ettik.
Burası Efeler diyarı… Hiç kimse kendisine lakap takamaz. Benim için Topuklu Efe diyorlar. Kimseye bana Topuklu Efe deyin demedim. Halkımız Topuklu Efe lakabını yakıştırdı. Doğrusu benim de buna bir itirazım olmamakla birlikte çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum. Lakap boşuna verilmez. Mutlaka bir hikâyesi vardır. Şehir merkezinde bulunan ve kent yaşamını negatif etkileyen halk arasında büfeler diye bilinen yerler vardı. Bunlar kaldırım üzerende olduğundan vatandaşlarımız bu büfelerden rahatsız oluyordu. Biz bunlarla mücadele ettik. Ölüm tehditleri aldık; aldırmadık, yılmadık. Bu yerleri yeşil alan yaparak, Aydın halkının kullanımına sunduk. Kültür Sokağı’ndaki büfeleri kaldırdık. Bu mücadelede yalnız değildik, hep arkamızda Aydın halkının gücünü hissettik. Çünkü biz Aydın halkı adına kentimize sahip çıktık. Aydın halkı bu lakabı kararlı duruşumuzdan verdiğini düşünüyorum.
“TOPUKLU EFE OLMAZ” ELEŞTİRİLERİ VAR NELER DİYECEKSİNİZ?
Diyorlar ki, Topuklu Efe olmaz. Evet, Efelik yürek ister, cesaret ister, karalılık ister. Bizde mangal gibi yürek var, cesaret var, kararlılık var. Biz Aydın halkı için gerekirse çarık giyeriz. Çete Ayşe nasıl vatan mücadelesi verdiyse, bizde aynı kararlılık ve inançla halkımız için, kentimiz için mücadele ederiz. Efe Ayşe, “Bazı kadınların içinde bir pehlivan; bazı erkeklerin içinde de, korkaklıklarından dolayı, bir kadın gizlidir. Kemer belindir, çizme ayağın, börk başındır. Mademki burası bizim vatanımız; biz de bu vatanın olmalıyız” demiş. Ben de diyorum ki mademki bu Aydın bizim kentimiz, Ben de bu kent için çarık da giyerim, gerekirse yalın ayak mücadele ederim.
BÜYÜKŞEHİRŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İÇİN ADAYLIĞINIZI GENEL BAŞKAN KILIÇDAROĞLU AÇIKLADI. KİMSE KAYBETMEK İÇİN SEÇİME GİRMEZ AMA 2014 SEÇİMLERİNDEN NASIL BİR SONUÇ BEKLİYORSUNUZ?
Basına da yansıyan birçok anket sonuçları var. CHP Genel Merkezi’nin yaptırdığı anket var. Bizim yaptırdığımız anket var. En son Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptırdığı anket var. Yapılan anketlerin tamamında biz açık ara öndeyiz. Mesela Başbakan’ın yaptırdığı ankette yüzde 67,5 halk desteği çıktığı basına yansıdı. Bizim yaptırdığımız anketlerde de hemen hemen aynı sonuçlar çıkıyor. Kararsızlar bile yüzde 3. Yani Aydın halkı seçimlere 9 ay kala kararını vermiş. Halkımız yaptığımız işlere bakıyor. Çalışmalarımıza bakıyor. Doğru iş yapıyorsanız vatandaşlarımız bunu takdir ediyor. Buharkent’ten Didim’e kadar tüm Aydın’ı bir dünya kenti yapmayı hedefliyoruz. Sayın genel başkanımızın seçimlerden 1,5 yıl öncesi adaylığımızı açıklaması bizim için avantaj oldu. Bu aynı zamanda Aydınlıların avantajıdır. Aydın’ın Ulaşım mastır planını, 1/100 binlik imar planlarını hazırladık. Devam eden çalışmalarımız var. Seçimlere kadar tüm planlarımız hazır olacak. Büyükşehir belediye başkanı seçildiğimiz gün ne yapacağımızı bilerek işe başlayacağız. Bu hazırlıkları 2014’ten itibaren Aydın’ın bir yılı boşa gitmesin diye yaptık.
BELEDİYE BAŞKANI VE AYNI ZAMANDA ANNESİNİZ. ÇOCUKLARINIZA KALİTELİ ZAMAN AYIRABİLİYOR MUSUNUZ?
2002 yılından beri siyasette olduğum için artık ailem benim 18 saat çalıma yapmama alıştı. Milletvekili seçildiğimde küçük oğlum henüz 2 yaşındaydı. Bazen, kendisine yeterli zaman ayıramadığım için beni eleştiriyor. Çocuklarıma kaliteli zaman ayıramıyorum. Günün 18 saatini çalışarak geçiren, 5 saat uyuyan birinin çocuklarına kaliteli zaman ayırması düşünülemez. Ancak Pazar günleri daha fazla zaman ayırabiliyorum. Bir anne olarak bundan üzüntü duyuyorum. Ailem hep destek oldu. Beni en çok üzen küçük oğlumun büyüdüğünü görememek oldu. Onun yanında olamamak beni sıkıntıya düşürdü. Büyüdükçe benim neden zaman ayıramadığımı anlıyor.
MUTFAĞA GİRİYOR MUSUNUZ?
Hafta içi yoğunluktan mutfağa girmiyorum. Ancak hafta sonu yemekleri ben yapıyorum. Mutfağa girmeyi de yemek yemeği de çok seviyorum. En çok sevdiğim yemek etli bamya ve tarhana çorbasıdır. Koruk ekşili bamyayı çok güzel yaptığımı söylerler.
ÇERÇİOĞLU’NDAN ETLİ BAMYA TARİFİ
Bamyalar yıkanır, baş ve uç kısımları ayıklanır. Soğan ince, domates kabuğu soyularak küp küp doğranır. Kuşbaşı etler nohut büyüklüğünde parçalara bölünür. Koruğun suyu sıkılır.
Soğanlar zeytinyağında rengi sararana dek kavrulur. Etler eklenir, rengi değişene kadar kavrulur. Domatesler ve tuz eklenir. Tencerenin kapağı kapatılır ara ara karıştırılarak domatesler tamamen eriyene kadar pişirilir. Üzerine miktara göre su ilave edilir. Su kaynayınca bamyalar, hemen ardından koruk ekşisi eklenir. Kaynayınca, kısık ateşte 40 dakika kadar pişirilir.