Söz var, sözcük var…

Ali AKSÜT

Diş polikliniklerinde olan her bir yerinden alet edevatların sarktığı, son derece teknolojik olmasına rağmen korkudan tir tir titrediğimiz koltuğa oturdunuz mu bilmiyorum ama herkesin bir gün o koltuğa oturacağını biliyorum. Teknolojik olduğu kadar ürkütücü o koltuğa oturanların ise bir hikâyesi, bir macerası olmuştur diye düşünüyorum.

Diş hekimi; hastanın dişi, diş eti vesaire sorunlarını teşhis ve tedavi eder. Eğer tedaviye cevap vermeyecek şekilde olan dişi de söker. İnşaat sektöründe beton delme işinde kullanılan Hilti adı verilen kırıcı delici matkap var ya… işte ona benzer aletler kullanıyor diş hekimleri. Aletler çalıştığında kafada oluşan uğultu, takırtı, tokurtu... Sanki bir inşaat şantiyesi.

Bir de diş hekimi olmadığı halde diş sökenler var, hem de 32 diş birden… Konuştuğu zaman mangalda kül bırakmayan sanal kahramanlardır onlar… Boş boş konuşurlar.

“Testinin içinde ne varsa, dışına o sızar” diyor, büyük bilge Mevlâna... Bu dünyadan Mevlana gibi, Yunus Emre gibi, Hoca Ahmet Yesevi gibi nice güzel insanlar geldi, geçti. Hepsinin içindeki güzellik, dışarıya taştı ve insanlara örnek oldu.

Bedenimizin bir bölümü kirlendiğinde çare var, yıkar temizleriz. Ya kalbimiz, ruhumuz kirlendiğinde, ahlakımız bozulduğunda ne yapacağız? İçimizi karartan o pislikleri nasıl temizleyeceğiz?

Söz var, sözcük var… Söz var ki, üzerinde durup düşünüldüğünde güzel anlamlar fışkırır kaynağından… Söz var ki, boş bir kaptan farksız… Söz var ki kılıç yarasından daha derin yaralar açar.

Mevlana’nın şu sözü insan hayatına yön veren güzel anlamlar fışkırmıyor mu?

“Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.”

Boş bir kaptan farksız sözden örnek vererek zamanınızı tüketmek istemiyorum. 

Bir de dil yarası var ki; Orhan Gencebay’ın dediği gibi, ne acı yara imiş.

Kim bilecek daha neler neler bekliyor ikimizi
Belki de çok mutlu olacaktık tutsaydık dilimizi
Bu inat bu kapris bu kavgalar yıprattı sevgimizi
En acı sözler bile söylerken tutmadık dilimizi

***

Dil yarası dil yarası en acı yara imiş
Dudaktan kalbe bir yol varki sevgi ve şefkattenmiş
Belki de çok mutlu olacaktık tutsaydık dilimizi
Tam aşkı bulduk derken nasılda kaybettik sevgimizi

Kalın sağlıcakla.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.