Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü öğretim elemanları Yrd. Doç. Dr. Ayda Sabuncuoğlu ile Dr. Göker Gülay, vazgeçilmez denilen internet ve sosyal medya araçlarının unutulma nedenlerini, 2017’de bizi bekleyen sosyal medya trendlerini anlattı.
Hayatımıza 2000’li yılların sonuna doğru giren Facebook, Twitter gibi sitelerin, önceleri gençlerden oluşan, interneti sıklıkla kullanan öncü bir kitle tarafından kullanılmaya başlandığını hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Ayda Sabuncuoğlu, “Sonra yetişkinler, çocuklar, pazarlama ve iş dünyası, siyasetçiler derken toplumun büyük bir çoğunluğu, hızlı bir şekilde sosyal medyayı kullanmaya başladı. Yıllar içinde pek çok site ve araç, internet kullanımımızı kökünden değiştirdi. Yıllar gelip geçerken sosyal medyada devrim yapacağı düşünülen bazı sosyal medya araçları yakın bir süre önce kapandı ya da yatırımları durduruldu. Nice fenomenler çıkaran Vine’a da kısa süre önce veda ettik. Dünyayı değiştireceği iddia edilen pek çok uygulama ve araç ise beklenen patlamayı henüz yapamadı. Twitter bile hızlı büyüyememekle, kullanıcılara ayak uyduramamakla suçlanırken hisse senetleri de 5 yılın en düşük seviyelerinde seyrediyor. Bu gibi durumlar gösteriyor ki kullanıcıların ihtiyaç ve beklentileri zaman içinde değişiyor ve buna uyum sağlayamayan araçlar gözden düşmeye başlıyor” dedi.
Sosyal medyanın geleceği internet videolarının
Sosyal medyanın geleceği hakkında hemfikir olunan tek bir nokta olduğunu ifade eden Dr. Göker Gülay ise “Bu tek nokta, internet videoları. Televizyon izlemek kadar yaygın hale gelen internet videoları, aynı zamanda viral pazarlamanın da kalbi konumunda. Önümüzdeki birkaç yıllık süreçte, internet trafiğinin ezici çoğunluğunu videolar oluşturacak. Bir konuyla ilgili olarak yazı, fotoğraf yerine ilk paylaştığımız şey onunla ilgili bir video olacak. Youtube gibi video paylaşım siteleri, her zamankinden daha popüler. Yazı okumaya göre daha zahmetsiz olması ve izleyiciler tarafından en sıkıcı içeriğin bile daha eğlenceli bulunması, video izleme oranlarını tam anlamıyla patlattı. 2017’de de bu trend sürecek” diye konuştu.
"Kalıcılık değil, geçicilik istiyoruz"
İnsanların videolarla diğer her türlü içeriğe kıyasla daha fazla bağ kurduğunu belirten Dr. Gülay, şöyle devam etti:
“Bununla birlikte Facebook, Twitter üzerinden yapılan canlı yayınlar, Instagram hikayeler ve Snapchat ya da yeni adıyla Snap gibi araçlar da çok ilgi görüyor. Bunun nedeni özellikle genç sosyal medya kullanıcılarının kalıcı izler bırakmak yerine artık ‘o anı yaşamak’ istemesi. Kısacası kalıcılık değil, geçicilik revaçta."
“Az olsun ama benim ilgimi çeken şeyler olsun”
Özellikle gençlerin sosyal medyayı artık çok kalabalık bulduğunu kaydeden Ayda Sabuncuoğlu, “Ortalama bir kullanıcı, en az birkaç sosyal paylaşım sitesinde yüzlerce profili, onlarca grup ve sayfayı takip ediyor. Bu da baş döndürücü bir bilgi bombardımanına sebep oluyor. Kullanıcılar bu durumdan yorulmuş durumda. Bu nedenle daha az ama kendilerini daha çok ilgilendiren paylaşımlar görmek istiyorlar. Geçmişte internet içeriğini daha düzenli hale getirmek amacıyla yola çıkmış Friendfeed, Myspace gibi pek çok sitenin kapanmasında bu beklentinin karşılanamamasının etkili olduğu düşünülüyor. Bir süre önce Facebook ve Instagram’ın haber akışı algoritmalarını daha güncel olanı değil, kullanıcı ile daha alakalı olanı öne çıkaracak şekilde değiştirmesi de bu ihtiyaca cevap verme amacı taşıyor. Sosyal medyanın yakın tarihinde nitelik, niceliğin önüne hiç bu kadar geçmemişti. Dolayısıyla, yeni yılda kullanıcılara maruz kaldıkları içeriği yönetmek konusunda daha fazla özgürlük veren uygulamaları görmemiz olası” diyerek sosyal medyada özelleştirmenin ön plana çıktığını anlattı.
"Mobil iletişim olmazsa olmaz"
Bilgisayar başında geçirilen sürelerin giderek azaldığını belirten Dr. Göker Gülay, “Mobil cihazlarla tam uyumlu içerik üretebilmek artık olmazsa olmaz. Pazarlama dünyası açısından da mobil platformlar rekabetçi bir oyun alanı olmaya devam edecek” diyerek mobil uyumlu içeriğin ötesine geçip mobil öncelikli içerik üretmenin bu yıl da herkesin önceliği durumunda olduğunu söyledi.
Özel mesajlaşma yeniden popülerleşiyor
Kısa mesajın tahtını yıllar evvel elinden alan Facebook Messenger ve Whatsapp gibi mesajlaşma araçlarının 1 milyar kullanıcı sınırını aştığını hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Sabuncuoğlu, şunları söyledi:
“Bunun nedeni, her türlü görsel ve işitsel içeriğin mesajlarda taşınabilmesi ve kullanıcıların internet ortamında sosyalleşmek yerine, özel yazışmaları daha çok rağbet etmeleri. 2017’de sosyal mesajlaşma servislerinin yalnızca birbirini tanıyan kullanıcılar arasında değil, tüketiciler ve markalar arasında da kullanılmaya başlanacağı bir yıl olacak. Tüketicilerin bir arkadaşıyla yazışır gibi markalarla da hızlı iletişim kurma isteği, bu konudaki girişimleri artırdı."
"Sosyal medya kullanımında Rönesans dönemi"
Sabuncuoğlu, “Kullanıcılar, aynı anda birkaç farklı paylaşım aracını kullanmak yerine, kendisine en cazip gelen platformu seçip tüm enerjisini buraya harcamayı daha akıllıca buluyor. Bunun yanında, insanlara artık bir konserde ne kadar eğlendiklerini ya da bir olay karşısında ne kadar üzüldüklerini yazmak yeterli gelmiyor. Takipçilerine, o anı ve orada olmanın nasıl bir şey olduğunu hemen o anda anlatmak istiyorlar” diyerek bu eğilimin yeni yılda, canlı yayınlar ve 360 derece videolar gibi görsel unsurların daha fazla kullanılacağı anlamına geldiğini ifade etti.