Biz Türkler, önemli olayları 24 gün gündemimizde tutar,
Sonra da unuturmuşuz…
13 Mayıs 2014 günü meydana gelen Soma maden faciasında Kömür diyarında canlar yitirdik. 301 işçimizin evlerine ateş düştü.
Biz acıda ve sevinçte birlik olan bir ulusuz aslında…
Türkiye Soma’ya aktı. Tüm medya başta Soma’ya üs kurdu. Milli Takımımız bile kamp yaptığı yerden yöreye geçti. Tüm Türkiye gibi Dünyanın gözü, kulağı da oraya çevrilmişti. Türk Milleti vefasını gösterdi ve acılar paylaşıldı.
Soma’da facia günlerinde tekme-tokat haberli bir gündem yaşanmıştı.
Soma’ya giden Başbakanın bir vatandaşı tokatladığı iddiaları da gündemde yer aldı.
Burası da ilginçtir ki, giden ekipte yer alan Başbakanlık Özel Kalem Müdür Yardımcısının vatandaşa tekme ve tokat attıklarına dair haberler medyada yer almıştı. Bu olayda Başbakanlık Özel Kalem Müdür Yardımcısı Yusuf Yerkel bir vatandaşa tekme savurmuş, gündemde yer almıştı. Ardından rapor alır. Hatta tekme atılan vatandaşın provokatör olduğuna dair haberler yer almasına rağmen evi basılan, gözaltına alınan bu kişinin madenci Erdal Kocabıyık olduğu açıklanır.
Başbakan danışmanı, vekil Yalçın Akdoğan ise bu olayda Yerkel’in kendisini korumaya çalıştığını söylemesini basından izledik.
Bülent Arınç ise, “feci” diyerek ''Tekmeyi savunamam. Yerde yatan biri neden tekmelenir. Rapor olayı ise tirajikomik'' sözleriyle müdür yardımcısını eleştirmişti.
Yaralı kurtulan bir madencimiz, Murat Yalçın adlı genç, sedye üzerinde sesleniyor, “Çizmelerimi çıkarayım, sedye kirlenmesin.”
Ne de olsa devlet-millet malıdır, kirlenmesin dercesine…
Sonrasında Ermenek’te 18 işçinin maden ocağında sular altında kalan galeride mahsur kalması tüm ulusumuzun içini acıttı.
Burada eskimiş lastik ayakkabısı ile bir Recep Amca da ülke gündemine oturdu.
Eskiyen pabuçları için Sayın Valinin 7,50 liraya yeni bir lastik ayakkabı hediye etmesi
ile yeni pabuçlarını kucağına alarak evine götürür.
Bir ağıt, bir söz…
“Biz madende yandık!
Siz kömür yandığını mı zannediyorsunuz?”
Soma maden faciasında 301 işçimizin vefatı ve sonrasında 432 çocuk babasız, bir o kadar analar da dul ve gözü yaşlı kalmıştı.
Ermenek’te 18 işçinin maden ocağında sular altında kalan galeride mahsur kalması sonrasında bir ananın sözü yürekleri dağladı.
“Oğlum yüzme de bilmezdi…”
Tüm anaların Anneler Günü Kutlu Olsun!