Yalan değil, gerçek…
Vallahi de ceza yok.
Bunu ben söylemiyorum, bakan söylüyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, araçlardaki cam film konusunda; “Çalışma bitene kadar ceza yok, belli serbestlikler olacak” dedi.
Tamam, iyi de…
Sayın Bakan!
Ceza yazılan vatandaşlar ne olacak?
Devlet baba farklı farklı uygulamalarla vatandaşı mağdur etmiyor mu?
Ediyor…
Devletin aldığı karar ve uygulamalarına boynumuz kıldan ince ama yasaların ayrımsız uygulanmasını istiyoruz.
O yüzden,
Film konusu devletin bürokrasisi ile konunun uzmanlarının ortak aklıyla çözülseydi daha iyi olmaz mıydı?
Hem de tartışmasız…
Hem de mağdur yaratmadan…
Hem de tereyağından kıl çeker gibi…
Bakın bu olay Aydın’da yaşandı:
Devlet vatandaşına pusu kurarcasına köşe başları tutulmuş, araçlar durdurulup kontrolden geçiriliyor... Zannettim ki terör belası nedeniyle yapılan bir uygulama. Meğer Trafik ekipleri, otomobillerdeki cam filmlerin yasak olması nedeniyle söktürülüyorlarmış... Sürücülerin davranışlarından ceza uygulaması yaptıkları da anlaşılıyor.
Adamlar haklı…
Taktır, 500 lira.
Söktür 150 lira.
Üstüne ceza kaymaklı kadayıf oluyor.
Şimdi vatandaş şunu diyor:
“Mehter takımına benzedi bu iş.
Bir ileri, iki geri…”
Cam film kontrolüne takılmayıp, cezadan kıl payı kurtulanlar, önceki uygulamayla ceza yazılanlar dâhil herkesin yeni uygulamanın nasıl olacağı konusunda kafalar karışık.
Bakan Soylu’dan sonra Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü; “Cam filme yasak değil, limit geliyor” açıklamasında bulundu.
Cam film konusu bir şekilde çözülecek. Onu anladık. Peki, ceza yazılan vatandaşın mağduriyeti nasıl önlenecek?
Hukukçular vatandaşın mahkemeye başvurması gerektiğini söylüyor. Bürokrasinin kolayca çözebileceği bir iş için vatandaşı mahkeme kapılarına mahkûm edilecek öyle mi?
İşte vatandaşın hali bu!
Ülkemizde yaşanan birçok sıkıntının içinde bu mağduriyet vatandaşa reva mı?
Ah! Şu bürokrasi.
Ah! Şu bürokratlar…
Siyasileri halkın gözünde ne hale düşürüyorlar(!)
Neyse, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olaya el koydu, çözülmesi konusunda talimat verdi.
Buradaki amacım Sayın Cumhurbaşkanımızın konuyla ilgili yaptığı tasarrufun doğruluğu ya da yanlışlığının tartışılması değil elbette. Ben halk ne diyor ona bakarım.
Cam film konusunda:
“Hay Allah razı olsun” diyen de var,
“Bizim ödediğimiz cezalar, söktürdüğümüz cam filmleri nedeniyle uğradığımız zarar ne olacak” diyen de.
“Böyle devlet mi yönetilir” mırıltısı yapan da.
Doğruya, doğru.
Şimdi bütün bu olup bitenin hesabını kim verecek?
Bakan Soylu’nun başta PKK ve FETÖ olmak üzere her türlü terör örgütlerine karşı verdiği kararlı mücadelesini biliyor ve kendisini takdir ediyoruz. Topyekûn var olma yok olma mücadelesi verdiğimiz Anadolu coğrafyasında 81 milyonluk Türk milleti bu konuda sizlere destek olmaktadır. Bunca mücadelenin içinden gelen Sayın Bakan’a soralım:
Cam filmi gibi küçük, teferruat bir konuda boğulmak niye?
Kalın sağlıkcakla…