Yerel seçimler sürecinin son düzlüğüne yaklaştık.
Ülkenin her yerinde olduğu gibi yöremizde dahi siyaset liboşlarını ibretle izlemekteyiz.
**
Adamın bir safı, bir partisi, bir fikri ve zikri vardır. Yerel seçimde tutar beğendiği, daha
başarılı olacağına inandığı bir başka partinin adayına destek olur, oy verir.
Eyvallah der, saygı duyarsınız.
**
Bizim sözümüz onlara değil!
Kimileri bırakın bir başka adayı, 5-6 siyasetçiye yeşil ışık yakarak aynı anda çıkarı için idare etmeye çalışır. “Yedi Kocalı Hürmüz” gibi, çok kanallı anten gibiler. Riyakâr desen ikiyüzlüdür. Ama bunların kaç tane yüzü var anlayan beri gele. 900’lü hatlar gibi mübarekler…
Sözlükte Liboş tanımı, liberal ekonomiyi ve liberal siyaseti savunurken çabucak zengin olmayı amaçlayan ve bu yolda hiçbir değer yargısını kabul etmeyen, her şeyi mubah gören kimse liberal gözüküp kendi çıkarını kollayan ve başkalarını kandıran kimse demektir.
Liboşun “Lib” kısmı liberalden, “oş” kısmı ise dönmekten gelir diye yazanlar var. Bir yandan görüşü, amacı ne olursa olsun gelen hemen her iktidara alkış tutan fırıldak olarak tabir edilebilecek kişilerdir. Ulusal değerler pek önemli değildir bunlar için, kendi anlayışları dışındaki herkes demodedir diyerek tanımlamalar da vardır. Kısaca müspet bir tanım değildir liboşluk…
**
Şu liboşlar…
Bir bakmışsın AKP adayının ardında koşup duru,
bir bakmışsın CHP adayının ardında yalakalık yapıp duru,
bir bakmışsın MHP adayının ardında övüp duru…
İnternet sitelerinde gezinip değişik isimlerle, beğenmedikleri her yazıya ağır, uçuk, kaçık, yakışıksız yorumlar yanında, otum, bo..m, atım, kazığım diyerek bir yandan da asılsız haberlerle gündem belirleme, çıkar için kamuoyu yaratma peşinde olanlar var.
Attı mı mangalda kül bırakmayan akçecileri, demokrat kesilen, yalakalık yapan, methiyeler düzen, nemalanan, mamalanan, tasmalanan bu beslemeleri, zamane liboşlarını hayretle izliyoruz…
Liboş tanımında, ulusal değerleri bile çıkar için önemsemediklerinden söz edilir. Ulusal değerlere kast eylemiş olanlarla dirsek temasında olmaktan, altı okka etmekten, övmekten de asla geri durmadıklarından da söz edilir bu liboşlar için…
**
Elbisesini görürsün içinde adam var sanırsın
Tanıdığında ise, Mevlana hazretlerini anarsın…
Bu liboşlar sadece parayı sever, çıkarı olan her yerde bitivermekteler.
Akraba, dost, sevgi ve saygı dediğinde ise sorarlar,
-O dediğin kaç para?
Bastır parayı öttür liboşunu öttürebildiğin kadar…
Ama bi şey daha var,
Ürmesini bilmeyen köpek sürüye kurt getirir.
Derler.
**
Bu kişiler kolayca satanlardan oldukları için seçim önü siyasete soyunanlar bu liboşları iyi izlemelidirler ki emekleri, paraları boşa gitmesin. Bir bakmışsın şansı az olan bir vatandaş yükseklerde olduğunu zanneder, şaşkın bi haldedir.
Karlı dağın zirvesinden sıcak sahillere inenlerin şaşkınlığını yaşarlar bir an.
Böyleleri bir yandan da cebine el attığında adama şarkı söyletirler.
“Ellerim hep böyle boş, boş mu kalacaktı?”
Sonra muhaliflerinden kazananlara tebrik için ilk koşturanlar da işte bu güruhtur.
Allah kimseyi liboş karakterli eylemesin!
Sizi gidi liboşlar sizi…