Siz Bu Şehre İhanet Edemezsiniz.

Mehmet KIZILASLAN

Hani derler ya kel alaka bir şey yaparsa ve söylerse birisi, ona “Hay senin aklına yanayım” derler ya işte öyle bir şey.

Bir ticaret odası başkanı “Bulunduğu şehri cazibe merkezi haline getirmek için. Ulusal ve Uluslar arası alış veriş merkezleri ile görüşmelere başlamış.”

Bu işi  “bulunduğu şehrin ekonomisini canlandırmak için çalışmalara başladığını söylemiş.  

Halkının alış veriş talebinin yanında sosyo–kültürel hizmetleri de yanında barındıran, büyük ölçekli ticaret eğlence ve kültürel aktivitelerin yapılabildiği hizmet alanlarının kurulmasında fayda görmüşler. Şehrimiz kara yolundan geçip giden yerli ve yabancı sermayenin bir kısmının ilçesinde kalması için bu tip yatırımların şehrin çehresini değiştireceğini söylemiş.

Ulusal ve Uluslararası firma yöneticileri ile olumlu geçen görüşmeler yaptığını söyleyen Bir şehrin Ticaret Odası başkanı “ Büyük Mağazacılık ve Alışveriş merkezleri yatırımı ile işletmeciliği alanında marka olmuş firmalara, bölgeleri ile ilgili birer dosya sunmuşlar. Bu anlamda üyelerinin ticaret hacmini artırmaya yönelik girişimleri devem edeceğini belirtmişler.

Yanlış duymadınız Bir Ticaret odası başkanı kendi şehirlerinde alışveriş merkezi açmaları için Ulusal ve Uluslar arası firmalara dosya götürmüş. Gelin bizim şehrimizde Alış veriş merkezi açınız, demiş ve Onlar şehirlerinde AVM açarlar sa  bu çalışma üyelerinin ticaret hacmini artırmaya yönelik çalışmalar mış. Bu çalışmaları devam edecekmiş.

Yazık ki, ne yazık. Bir şehre dışarıdan gelerek AVM açan kuruluşlar o şehrin bütün gelirlerini götürürler. O şehrin esnafı, sanatkarı, tüccarının yerli olanları avcunu yalar ve kapanır gider. 

Abi size sormazlar mı

“Sen kimden yanasın ya.” diye

Siz kimin ticaret odası başkanısınız efendim? diye

Sormazlarmı size,” Siz, dosya sunduğunuz, Ulusal ve uluslar arası, firmaların Ticaret Odası Başkanımızınız? diye

Yoksa Bulunduğunuz Şehrin Ticaret odasının Başkanımısınız? Diye.

Diyeceksiniz ki bulunduğum şehrin Ticaret odası başkanıyım. O zaman hani derler ya

“Senin gibi dost varken düşmana gerek yok” be başkanım.

Senelerdir Odam var benim diyen. Benim haklarımı koruyacak diye bekleyen. Ticaret erbabı bizlerin, haklarını koruyacak diye düşünen, kazancımızı ve kapasitemizi artıracak yöntemler bulacak diye bekleyen Ticaret odası üyelerinin vay haline.

Kardeşim senin yaptığını, Düşman ülkenin Ticaret odası başkanı bile yapmaz. Demezler mi?

Peki ne yapmak gerekir diye sormaya başlayanlarınız olabilir.

Söylüyorum.  Ticaret odasının, Sanayi odasının. Sanayi Kooperatifinin, diğer odaların birikimleri ile ve Belediyemizin iş birliği ile; Bulunduğunuz şehirde, olması gereken yerde.

Kendi üyelerinizin ve şehrinizdeki odalarınızın organize ettiği.

Bulunduğunuz şehrinizde üretilen, ürünlerin ve hizmetlerin pazarlandığı.

Gelip geçenlerin başka hiçbir yerde göremediği, estetik ve anlayışta, taklit olmayan.

Sadece sizin şehrinize has özellikleri olan.

Sadece sizin odanızın ve şehrinizdeki diğer odaların üyelerinin işletmeciliğini yaptığı.

Şehrinizin belediyesinin, meslek odalarının, kent konseyi üyelerinin, sivil toplum kuruluşlarının fikrinin de alındığı, Sürekli fuarcılık mantığının oluşturulduğu bir merkez yapabiliriz.

Kendi şehrimize has, parmakla gösterilen bir merkez, vitrin yapabiliriz.

Bunun yeri var belli. Atıl vaziyette duruyor.

Bu Alış Veriş Merkezi Sadece sizin bulunduğunuz şehre has ve onun ürünlerini pazarlayan onun üreticilerinin önünü açan bir merkez olabilir. Olmalı.

Bu gazetedeki haberi yanlış okumuş olmak için neler vermezdim başkanım. Siz kendi üyelerinize düşmanlık yapamayacak kadar Milliyetçi birisiniz. Biz sizi öyle biliyoruz.    

Lütfen O gazetedeki haberi tekzip ediniz. “Ben hiçbir ulusal ve uluslar arası A V M kuruluşuna gitmedim dosya vermedim. Ve sadece İlçeme has bir yöntem geliştirmek için Üyelerimle ve Şehrimin diğer odalarıyla ve Belediyesiyle iş birliği yapmaya çalışıyorum” diye haberi düzelttiriniz.

Yok, gerçekten bunu yaptıysanız; Odanızın tüzüğüne aykırı hareket etmekten, üyelerinizi zarara sokmaktan ve üyelerinize, şehriniz insanına, ticaretine, üretimine, ihanet etmekten, birileri sizi mahkemeye verirse şaşmayın efendim.

Çünkü siz bulunduğunuz şehrin, Ticaret odası başkanısınız. Bunun gereğini yapmak zorundasınız. O şehrin ticaretinin, dolaylı olarak ta üretiminin, önünü açmak zorundasınız. En önemlisi de onların küçülmesine ve yok olmasına sebep olamazsınız. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.