Değerli okurlar hepinizin bildiği gibi son bir haftadır ülkede olan olaylar öyle hızlı bir tırmanışa geçti ki bu yaratılan gündem ve olanları anlamak mümkün değil. Olaylar ve haberler öyle hızlı gelişiyor ki arkasından koşmakla yetişemiyorsunuz.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli durup dururken gurup toplantısında haydi 26 Ağustos’ta erken genel seçime gidelim hepinize hodri meydan diyorum diye bir çıkış yaptı. Bu Sayın Bahçeli’nin ilk çıkışı da değil 2002 seçimleri de böyle lüzumsuz bir çıkışla üç partiyi de barajın altında koyarak AKP tek başına iktidar olmasının yolunu açmıştı.
Bahçeli bir çıkış daha yaparak erken seçim çağrısı yaptı. Bahçeli’nin bu çıkışını bazı yazarlar ve yorumcular bu çıkış sadece Bahçeli’nin çıkışı değil. Büyük ortak olan AKP’nin önerisini Sayın Bahçeli ortaya attı ve Sayın Erdoğan’da bu öneriye dört elle sarıldı. Diye yorum yapıyorlar. Çünkü artık harç bitti inşaat paydos diye bir söz var. Bu nedenle ülke ekonomisi felç olmuş dolar ve Euro son derece yükselerek ekonomiye büyük zarar vermiştir.
Benzin ve Mazot fiyatları vatandaşın alım gücünü zorlamış çiftçi neredeyse tarlasını ekip biçip hasat alamaz duruma düşmüş ekonomi oldukça zor bir noktaya gelmiştir. Artık buna ilave olarak Şeker fabrikalarının satışı da bu durumu kurtaramayınca mecburen baskın seçim kararına dört elle sarıldılar.
Erken seçim kararından sonra İYİ Parti’nin seçime girip girmeyeceği tartışmaları başlandı. Yüksek seçim Kurulu (YSK) Başkanına sorulduğunda “Önümüzdeki hafta toplanıp karar vereceğiz şimdilik bir şey söylemem doğru olmaz” diye açıklama yaptı.
Belli ki İYİ Parti seçimler sokulmak istenmiyordu. Hamle CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi. İYİ Parti’nin seçimlere girme hakkını kazandığı halde belki ilerde zor duruma düşmemesi için CHP’den 15 milletvekilinin İYİ Parti’ye katılmasını sağlayarak demokrasinin önünü açtı.
15 milletvekilinin katılımıyla Meclis’te 5 milletvekili ile temsil edilen İYİ Parti gurup kurma hakkını kazanınca durum tamimiyle değişti. İşin ilginç tarafı Yüksek Seçim Kurulu hemen toplanarak İYİ Parti’nin de seçime katılacağı kararını aldılar. Hem de “önümüzdeki hafta karar alacağız” demelerine rağmen Pazar günü tatil olmasına rağmen toplanıp İYİ Parti’nin seçimlere katılma kararını aldılar. Burada vatandaşın aklına şu geliyor. Yüksek Seçim Kurulu hafta içi toplanacağız deyip de İYİ Parti’nin gurup kuracağı anlaşıldığında Yüksek Seçim Kurulu’nun bu kararı düşünceli ve şaibeli durumuna düşmüyor mu?
İktidar mensupları, 15 CHP’li milletvekilinin İYİ Parti’ye gitmesine çok şiddetli bir şekilde karşı çıkıyor. Ağır hakaretlerle eleştiriyorlar. Sayın İktidar yetkilileri Sayın Bahçeli ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın birbirlerine söylemedik aşalayıcı söz kalmamışken nasıl ittifak yaptılarsa Sayın Kılıçdaroğlu ve Akşener’in de yapacakları ittifak normal değil mi?, Önümüzdeki günlerde siyaset daha da kızışacak. Liderlerden ve parti yetkililerden daha çok ağır eleştiriler duyacağız.
Sayın Meral Akşener ve İYİ Parti’nin önünde seçim engeli kalmadı. Şimdi bütün teşkilatı ile çok iyi çalışmaları gerekiyor.
Bu arada sadece İYİ Parti’nin değil bütün CHP örgütlerinin de dur durak bilmeden çok çalışmaları gerekiyor. İl yöneticisi olmak çok ama çok önemlidir. Ama il yönetimine gelen arkadaşların her eve girip partinin siyasi görüşünü partinin programını vatandaşa getireceği yenilikleri açıklamaları gerekir. Mutlaka her eve ve her mahalleye girmeleri gerekir.
İl yönetimini tanıdığım kadar bu işi yapacak yetenekli ve bilinçli arkadaşlar var. Bazıları da en ufak bir şeyden herkesle kırgın olanı da var. Madem il yönetimine seçildin eleştiriye de açık olacaksın.
Önümüzdeki süreç çok ama çok zor bir süreç olacaktır. Ya yeniden parlamenter demokrasiyi yeniden kuracağız ya da tek adam yönetimine razı olacağız. O nedenle Cumhuriyetten yana demokrasiden yana ve adaletten yana olanların bu seçimde çok çalışmaları gerekiyor. Bu seçim ya demokrasi ya da güçlenmiş parlamento veya tek adam rejimi olacaktır. Karar sizin.