Zehirlendiler ve öldüler.
Hangi birisini yazayım?
Keşke kalemlerim kırılsa da böyle acı olayların yazının konusu yapmasam.
Bir tarafta siyanür zehri ile zehirlenenler… Diğer tarafta alkol, içki, uyuşturucu batağına düşüp zehirlenen genç nesiller...
Kayıp nesiller..
Körleşmiş vicdanlar, taşlaşmış kalpler, yaralı yürekler..
Sonra anasız babasız kalmış yetim çocuklar..
Okul servisinde unutulup bırakılan yavrular..
Servis arabalarının ezdiği canlar..
Katliam gibi kadın cinayetleri..
Vicdanları yaralayan adalet…
KHK’lar faciası açıklamasıyla kamuoyunun zihnini bulandırıp ahkâm kesenler…
Fitne fitilini ateşleyip şeytanın değirmenine sutaşıma yarışında olanlar…
30 Ağustos Zafer Bayramların da, 10 Kasımlar da, milli bayramlarda, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını anmaktan korkan zavallılar..
Öbür yanda vatanın bölünmez bütünlüğü uğruna Barış Pınar’ında kahramanca canını dişine takan yiğit Mehmetçikler…
Bu kutsal yolda yitip giden canlar, verilen şehitler.
Kolu bacağını gözünü, elini, azalarını kaybetmiş kahraman gaziler…
İşte milletimizi ve ülkemizi sarsan çok önemli bir o kadar yoğun ve hızlı akan karmaşık yaşanan gündem.
Ya içinde yaşadığımız şehrimiz Aydın’da durumlar nasıl?
Elbette ülkede ki olanlardan nasibimizi alıp, bu olaylardan bizlerde etkileniyor, üzülüyoruz, seviniyoruz, bazen mutlu oluyoruz, bazen de ipi sapa gelmeyen konulardan ötürü acı acı düşünüyoruz. Olayların birinin acısı bitmeden onun izlerini silmeden bir başka kötü olayla üzülüp sarsılıyoruz. İntiharlar, cinayetler, trafik ve düğün magandaları, asker uğurlamalarında haddini aşanlar yetmezmiş gibi umut ticareti ile saadet zinciri kurmaya çalışıp “Binbir Surat Bitcoin Safiye” gibi dolandırıcıların Aydın da 3 milyon başka şehirler ile birlikte 19 Milyon TL’yi umutları ve emekleri çalarak yaptığı dolandırıcılık yerel ve ulusal gündemimizde yerini alıyordu.
Bir taraftan siyanür ile zehirlenen 4 kardeşin cenazeleri kalkmamış ortada durur iken hemen arkasından aynı durum Antalya’da ki aile faciasının haberi bomba gibi düştü.
Tam bir felaket.
Katliam gibi 4 kişilik cinayet.
Konuşulanlar, siyanür…
Zehir ve ölüm.
Ülkemizde vatandaş olarak hiçte istemediğimiz ve hak etmediğimiz bu olayları maalesef yaşıyoruz. Hepimiz bu gündem ve sorunlar yumağı içinde nasıl bir geçim ve yaşam sürdüreceğimiz, ne zaman mutlu olacağımız ve huzur bulacağımız özlemi ile çırpınıp duruyoruz.
Halkın gerçek gündemi dertleri, her gün yaşadıkları bütün gerçekliği ile bütün çıplaklığı ile yüzümüze bir şamar gibi çarpıp dururken; oysa bizim Aydın şehrinde çok daha önemli işlerimiz, sorunlarımız varmış. Geçenlerde Aydın’a ADÜ’ nün resmi Eğitim Öğretim Yılı açılış töreni için eski Başbakan ve Meclis Başkanı Sayın Binali Yıldırım gelmişti. Karşılama programında protokol üyelerinden Aydın Milletvekili Mustafa Savaş’ın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na omuz atıp atmadığı tartışmaları maalesef Aydın gündemini meşgul etti. Böylece siyaset kurumu adına önemli bir siyasi aktör Sayın Binali Yıldırım’ın ADÜ açılış töreni vesilesi ile ADÜ yönetimine, ADÜ’de okuyan 60 Bin üniversite öğrencisine, Aydın’ın hizmet talepleri ilgili şehrimiz halkına vereceği mesajlar, müjdeler hepsi güme gitti. İşte suni, basit, seviyesiz halkın dertlerinden uzak tartışmalarla Aydın’ı nelerle meşgul ettik. Görüyorsunuz incir çekirdeğini doldurmayacak işlerle uğraşıyoruz.
Halkımız her şeyi görüyor, biliyor ama şu kör olası “ Kırk katır mı, kırk satır mı? “ siyasetinin mahkûm olmuşluğunun çaresizliği ve umutsuzluğu içerisinde kahroluyor. Efeler ilçesi Belediyesi cephesinde de toplum olarak halkın hem psikolojik hem görsel alıştığı Efeler Belediyesi logosu terk edilip, 5-6 yıldır kullandığımız bu güzel logomuz ne kazandıracağını ve ne kaybettireceğini bilmediğimiz geçmişe ait var olanı istemezyükçü bir anlayışla bütün tabela evrak yazı, belge ne varsa hepsini çöpe atıyoruz. Ne oldu da, ne değişti de Efeler ilçemizin hizmetlerinde sosyal ekonomik kültürel ne katkı sağlayacakta halka rağmen pek çok tepki ve tartışmalarına rağmen Efeler’ in ruhunu, aşkını, sevgisini gururla ifade edemeyecek bu logo dayatıldı.
Moraller bozuk…
Vatandaş çaresiz ve mutsuz..
Herkes ama herkes soruyor; ne olacak bu Aydın’ın hali? Ne olacak bu memleketin hali?
Vatandaşın feryadı; “kadın, aile, namus, hak, adalet, insanlık, yaşama özgürlüğü, saygı, sevgi bitti, hepsi bitti” diyor.
Bir yaşama umudu, bir ışık arıyoruz. Mahşeri vicdanın sesi devlet aklını arıyoruz.
Kimsesizlerin kimsesi, çaresizlerin çaresi olacak, yaraları saracak, acıda tasada sevinç ve mutlulukta bir lokmasını paylaşacak, elimizden tutacak, bizleri bağrına basacak, siyanürsüz, zehirsiz bir sihirli el arıyoruz.
Kalın sağlıcakla…