13 Aralık 1979 ‘da 44 yıl önce hayata veda eder Cumhuriyet Dönemi Türk Şiirinin önemli isimlerinden Behçet Necatigil.
SEVGİLERDE başlıklı şiiriyle meşhur olur Necatigil:
“Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.”
Diye başlayan ve
“Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vaktiniz olmadı.”
Diye noktalanan şiiriyle…
16 Nisan 1916’da İstanbul Fatih’te dünyaya gelir Necatigil. Çocukluğu İstanbul’un işgal edildiği yıllarda geçer. Cumhuriyet ilan edildiğinde henüz 6 yaşındadır. Babası Dersiâm müderrisidir Osmanlı’da. Cumhuriyet döneminde de Beyoğu ve Sarıyer’de müftülük yapar. 2 yaşındayken kaybettiği annesi de yine bir müderris kızıdır.
İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu’nda Ali Nihat Tarlan ile Ahmet Hamdi Tanpınar’ın öğrencisi olur. Cahit Külebi en iyi arkadaşı olur.
1940’ta Edebiyat öğretmeni olarak Kars Lisesi’nde başladığı öğretmenliğine Zonguldak Lisesi’nde ve İstanbul Pertevniyal Lisesinde görev yapar. Muzaffer Tayyip Uslu, Rüştü Onur’un Zonguldak’ta, Demir Özlü ile Hilmi Yavuz’un da Kabataş Erkek Lisesi’nde öğretmeni olur. Pek çok Alman ve Norveçli yazar ve şairin eserlerini Türkçemize çevirir. 13 Aralık 1979’da da dünyamıza veda eder.
Şimdi “Durduk yerde neden Necatigil’i yazıma konu edindim?” derseniz öncelikle döneminde ülkemizin değişik şehirlerinin liselerinde Edebiyat öğretmenliği yapmış olması; bir diğer gerekçem de “Sevgilerde” başlıklı şiirinde dikkât çektiği evrensel ve ölümsüz bir tema olan “Sevgi” temasına dikkât çekmesidir.
Yedi yüz yıl önce Türkmen Kocası Yunus Emre atamız da dikkât çekmez mi sevgi konusuna:
“Gelin tanış olalım
İşi kolay kılalım
Sevelim, sevileleim
Dünya kimseye kalmaz” demez mi?
Behçet Necatigil’in öğretmenliğe başladığı 1940 yılı dünyanın barut fıçısı olduğu ve 2. Dünya Savaşı’nın yaşandığı (1 Eylül 1939- 2 Eylül 1945) yıllardır. Üstelik daha önce 1877 ile 1918 arasında 40 yıl Rus işgalinde kalan ve SSCB tarafında Türkiye Cumhuriyetinden yeniden talep edilmesinden dolayı soğuk rüzgârların estiği Kars’ta 24 yaşında bir delikanlı olarak göreve başlamış iken…
Günümüz koşulları içerisinde Türk okuyucusuna bu şiirin anlatmak istediği değeri farkettirmek biraz zordur.Halbuki milyonlarca insanın öldüğü, şehirlerin yakılıp yıkıldığı 2. Dünya Savaşı yılları göz önüne alndığında; insanların yarına çıkma ihtimalinin azaldığı bir ortamda varın siz hayal edin Sevgilerde şiirinin anlam derinliğini.
Haydi 2. Dünya Savaşı yıllarını hayal edemediniz mi, o zaman Gazze’de dünyanın gözü önünde hem de dünyanın medenî olarak tanımlanan sözüm ona büyük devletlerin koruması altında işlenen soykırımının yarattığı insanlık dramı yaşanırken bu şiiri düşündüğünüzde içinizde şiire karşı oluşacak anlam derinliğini tahmin edebiliyorum…
O halde, yarınlara çıkmanın garantisi olmadığı bir dünya gerçeğini yaşarken, “Sevgilerinizi yarınlara bırakmayınız!..” , “Can sizdeyken sevdiğiniz de hayattayken sevgilerinizi en yalın, en sade fakat bir o kadar da en samimi bir şekilde ifade ediniz!..” diyorum sevgili ve değerli okurlarım…
“Sevgilerde” şiirinde Necatigil’in hatırlattığı gerçeklerden hareketle.
SEVGİLERDE
Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı
Behçet NECATİGİL
GÜL/AYDIN… SEVGİLERİMLE…